Alaplı Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı İsmail Altay, bir basın toplantısı düzenleyerek ülke ve yerel gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülkeyi içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtaracak tek partinin MHP olduğunu belirten Altay, ülkede MHP'nin inançlı samimi ve dürüst kadrolarına ihtiyaç olduğunu savundu.
ALAPLI İNSANI GELECEKTEN UMUTSUZ
Alaplı halkının son zamanlarda yaşanan açılımlar ve ekonomik kriz nedeniyle gelecek kaygısı içinde olduğunu belirten Altay, "Ülkemizin içerisinde bulunduğu olumsuz durumu ve bunun Alaplı'mıza yansımalarını konuşmak, düşüncelerimizi, bizim insanımızla, Alaplılı hemşerilerimizle paylaşmak gereğini hissettik" dedi.
Altay, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Yazılı ve görsel basında her gün görüyoruz, bazen içimiz kan ağlayarak, üzülerek bazen kızarak, yüzlerce kötü olaya şahit oluyoruz. İşte, Türkiye neyse Alaplı'mız da aynıdır. Ankara'da ne kadar huzur varsa Alaplı'mızda da o kadardır. Ankara ne kadar mutluysa Alaplı da o kadar mutludur. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Alaplı'da da insanımız mutsuz, huzursuz ve gelecekten umutsuzdur.  Çünkü Alaplı halkı, Teröristlere verilen tavizlerle ülkemizin bölünme yolunda ilerlediğini ve hükümetin Kürt açılımı adı altında kardeşlik ortamını zedelediğini görmektedir. Milletimizin geleceği, birliği ve güvenliği tehdit altındadır. Şehitlere "kelle" dediği için 3 kuruş tazminat ödemeye mahkûm olmuş bu zihniyet, gazilerin ve şehit analarının feryatlarını dinlemek bir yana Onları polis zoruyla susturmaya çalışmış, Türk Milletinin yüreğini incitmiştir.Alaplı Halkı gelecek kaygısı çekmektedir. Çünkü ekonomik kriz insanımızın belini bükmüş ve memleketi yaşanmaz hale getirmiştir. Başbakanın "teğet geçecek" dediği kriz insanımızı yıkmış ama hale sona ermemiştir. Başbakan daha sonra krizi fırsata dönüştüreceğimizi söylemiştir ama maalesef bırakın fırsata dönüştürmeyi krizde ayakta kalmak bile imkânsız hale gelmiştir. Elbette krizin teğet geçtiği kurumlar yada krizi fırsata dönüştüren kişiler olmuştur. AKP yandaşı veya yöneticileri için 7 yıl nasıl fırsata dönüştüyse, kriz de fırsata dönüşmüştür. AKP'den önce adları hiçbir yerde geçmeyen yüzlerce insan bu gün iş adamı yada büyük esnaf olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarım ve hayvancılık bitirilmiş, köylü üretemez hale getirilmiştir. 7 yılda, "üretmeyin, bizim size bahşettiğimiz yardımlarla karın tokluğuna oturun" denmektedir. Üretici; gübre, mazot vb. maliyetler yüksek olduğu için üretmez konumdadır. Bakın, şu cennet parçası, eşsiz doğa güzelliğine sahip, sanayi merkezlerine yakın, arazisi gelişmeye açık, yatırımcı için büyük şans olabilecek Alaplı'mıza bir bakın. Aynı konumdaki yerleşim yerleri gelişme yolunda ilerlerken Alaplı sürekli kan kaybetmekte, küçülmektedir.7 yıldır iktidardalar, Alaplı'nın hangi derdine çare olmuşlardır.Hangi yaraya merhem olmuşlardır.Tersanelerde gençler aylarca maaş alamadığında, işçinin emeğinin karşılığı için mücadele etmişler midir? Maaşları ödenmeden, tazminatları verilmeden işten çıkarılanlar için ne yapmışlardır. Meclis çatısı altında tersaneler konusunda bir tek girişimleri var mıdır?Fındık üreticisi tüccarın insafına terk edildiğinde parti genel merkezlerinde fındık konusunda yapılan yanlışları anlatmayı neden düşünmemişlerdir. Yıllardır yapıldı-yapılacak diye beklenen diyaliz ünitesi hala neden bitirilememiştir.Kapalı Pazar Yeri konusunda her gün farklı açıklamalar yapılarak zaten işleri iyi olmayan esnaf belirsizlik nedeniyle iyice huzursuz edilmiştir.Bir türlü bitmedi dediğimiz Toki evleri en sonunda açılmış ama hala ısınma sorunları çözülmemiştir. Ev sahipleri tarla gibi yollardan gitmek zorunda bırakılmıştır.Servis hatları ile ilgili adaletli ve güvenilir bir yaklaşım olmadığı için aynı mahallede yaşayan, aynı ortamda çay içen Alaplı insanı birbirine düşmüş, kavgalı hale gelmiştir.
ALAPLI SOSYAL TESİS YOK
Hava karardıktan sonra sokaklarda hiç kimse dolaşmamakta, açık dükkân sayısı bir elin parmağını geçmemektedir. Sahil hafriyat yığınıyla kaplıdır. Ailece gidilebilecek bir tane dinlenme tesisi yoktur. Vatandaşımızın çocuklarıyla vakit geçirebileceği bir tek kapalı oyun alanı yoktur. Gençler için spor tesisi, hanımefendiler ve genç kızlarımız için bir sosyal tesis bulunmamaktadır. İnsanımızın dostlarını ağırlayabileceği nitelikte mekân yoktur. Kültürel ve sanatsal faaliyetler için hiçbir girişimci Alaplı'ya gelmemektedir. Sivil toplum kuruluşların çalışmaları için uygun alt yapı kurulmamıştır. Bu nedenle Alaplı sadece sanayi ve ticarette değil, her alanda kan kaybetmektedir.  Bunun sorumlusu yatırım yapmayan esnaf değildir. Bunun sorumlusu misafiri geldiğinde Ereğli'ye Akçakoca'ya gitmeye mecbur olan vatandaş da değildir. Bunun sorumlusu Alaplı'yı yaşanabilir bir yer olmaktan çıkaran zihniyettir. Bunun sorumlusu Alaplı'yı köy gibi yöneten zihniyettir. Bunun sorumlusu "küçük olsun bizim olsun" mantığı ile siyaset yapanlardır. İşte bu bakış açısıyla, genel siyasette Alaplı'ya vurdukları darbeyi, belediyeyi borç batağına sürükleyerek taçlandırmışlardır. Alaplı Belediye Başkanı, geçmiş yönetimin borçlarını rakamlarla açıklayıp, icraat yapamayışının nedeni olarak bu borcu göstereceğine, belediyeyi borç batağına sürükleyenlerden hesap sormalıdır. İnsanımız buna kader deyip, köşesine çekilmemelidir."