TED'in çözüm önerileri:

-Kurumlar arasında çekişme değil, ülkenin geleceği için işbirliği isti-yoruz.  Kurumlar arası işbirliği sağlanarak, öğretmen yetiş-tirmede kalite geliştirilmelidir.

-Öğretmen mesleğini cazip hale getirecek önlemler alınmalıdır.

-Öğretmen yeterlikleri, stajyerlik dönemi mesleki gelişim uygulamaları ve hizmet içi eğitim ile ilişkilendirilmelidir.

-Öğretmenlik mesleği yeterlilikleri, eğitim bilimleri alanında ve öğretim programlarında gelişmelerle uyumlu bir biçimde tanımlanmalıdır.

Türk Eğitim Derneği (TED) öğretmene yatırım yapılmasını savundu. TED; "Geleceğimiz: çocuklarımız öğretmenlerimizin ellerinde şekillenmektedir. Öğretmene yapılacak yatırım ertelenemez ve ihmal edilemez. Öğretmene yatırımı ihmal etmek, geleceğimizi ihmal etmektir. Geleceğimizin güvencesi olarak; öğretmenlerin yeterliliklerinin, çalışma ve yaşam koşullarının geliştirilmesi, ulusal öncelikler içinde ilk sırada yer almalıdır" vurgusunu yaptı.
TED Vakfı Kdz. Ereğli Koleji Başkanı Celal Bozkuş bu konuda Genel Merkezin hazırladığı "Öğretmene Yatırım, Geleceğe Atılım" başlıklı ve çözüm önerilerini şöyle duyurdu:

TED, "Öğretmen yeterlilikleri" konusunda 12 ilde 2007 öğretmen, 272 yönetici, 4450 öğrenci ve 2112 velinin katıldığı bir alan araştırması yaptı ve elde ettiği bulgular sonucunda tespit edilen  sorun alanlarına çözüm önerileri getirildi.

Buna göre; birinci sorun alanında "Öğretmenler iyi yetiştirilememek tedir" tespitinde eğitim sisteminin yaz boz tahtasına döndüğü ve on yıl önce vazgeçilen uygulamalara on yıl sonra yeniden başlandığı ve yüksek öğretim programlarında belirli bir standardın sağlanamadığı belirtildi.
"Öğretmenler iyi yetiştirilememektedir" tespitine "Kurumlar arasında çekişme değil, ülkenin geleceği için işbirliği istiyoruz.  Kurumlar arası işbirliği sağlanarak, öğretmen yetiştirmede kalite geliştirilmelidir" önerisi getirildi.

İkinci tespit ise; "Öğretmenler sosyo-ekonomik açıdan ihmal edilmektedir." Öğretmenlik mesleğinin sosyo-ekonomik yönüyle ihmalinin bedelini ülke olarak çok ağır bir şekilde ödeyeceğimiz unutulmamalıdır. Öğretmenlerimizin gelir düzeyi ve sosyo-ekonomik durumları uluslar arası ortalamalara göre oldukça düşük bir düzeydedir.

Öneri-2: Öğretmenlik mesleğini cazip hale getirecek önlemler alınmalıdır. Öğretmenlerin ekonomik kaygılarından uzaklaşarak, mesleklerini en iyi şekilde icra etmeye odaklanabilecekleri bir yaşam düzeyini  temin edebilecek, sosyo-ekonomik iyileştirmeler ivedilikle gerçekleştirilmelidir.

Üçüncü "sorun alanı" tespitinde ise şu vardır:  "Öğretmenlerin mesleki gelişimleri için yeterli ve uygun hizmet içi eğitim sağlanamamaktadır."

Öneri-3: Öğretmen yeterlikleri, stajyerlik dönemi mesleki gelişim uygulamaları ve hizmeti içi eğitim ile ilişkilendirilmelidir.
Öğretmenlerin yetiştirilmesinde geleneksel yöntem ve yaklaşımlar terk edilerek, eğitimi fakülteleri ile bölgesel işbirlikleri oluşturulma-lıdır. Bu yöntem ile öğretmenlerin taşınmasından vazgeçilerek; öğretmenlere kendi okullarında ya da okulun bulunduğu yerleşim biriminde hizmet içi eğitim olanakları sağlanmalıdır.
Öğretmenlerin sürekli mesleki gelişimi için sağlanacak destekler için de "Eğitime % 100 Destek Kampanyası" benzeri bir & 100 vergi indirimi programı uygulanmalıdır.

4. Sorun alanı "Uygulanabilir bir öğretmen yeterlilikleri sistemi oluşturulmamıştır" ifadesiyle tanımlanıyor. TED'in bu araştırmasına konuya açılım ise aşağıdaki gibidir.
"Mevcut yeterliklerin ve performans göstergeleri yüzlerce maddeden oluşmaktadır. Yüzlerce maddeden oluşan bir performans  göstergeleri ise uygulamada denetici ve yöneticilerin elinde bir kontrol listesi olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Yeterliklerin uygulamalara dönüştürülmesinin gerekli kıldığı yapısal ve yönetsel düzenlemeler gerçekleştirilmeden, yeterliklerin uygulamada hayata geçirilmesi mümkün değildir. Sorunlara köklü çözümler üretmek yerine, öğretmen eğitimi ve istihdamı, sürekli geçici çözümlerle düzenlenmeye çalışılmaktadır."
Bu sorun alanına öneri olarak da "Öğretmenlik mesleği yeterlilikleri, eğitim bilimleri alanında ve öğretim programlarında gelişmelerle uyumlu bir biçimde tanımlanmalıdır" getirildi.
Bu amaçla sıralanan maddelerden bazıları ise şunlar:
-Yeterliklerin ölçümlenmesinde ve uygulanmasında kullanılacak performans göstergeleri, önceliklere odaklanmalı ve yönetilebilir bir  sayı ve içerikte düzenlenmelidir. Performans göstergelerinin "her şeyi" kapsaması gibi bir anlayış yerine, öğretmenlik mesleği açısından kritik öğelere odaklanarak, yönetilebilir sayıda performans göstergesi oluşturulmalıdır.
Öğretmenlik kariyer sistemi ile ilişkilendirilmeli ve kariyer basamakları sisteminin liyakati esas  alması gerektiğinden hareketle, her bir kariyer basamağının yeterliklerle ilişkilendirilmesi sağlanmalı, böylece yeterlikler mesleki açıdan anlamlı hale getirilmelidir.
Genel olarak dört ana başlıkta toplanan araştırma ve çözüm önerileri ile ilgili dokuz sayfalık çalışmanın tamamını okumak isteyenlerin TED'e başvurabilecekleri belirtildi.