KESK'e bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, yazılı bir açıklama yaparak, KPSS sınavındaki şaibenin sorumlusu olarak öğretmenlerin cezalandırılmasına tepki gösterdi.
Başkan Yılmaz, öğretmenlerin ikinci kez cezalandırıldığını ve rencide edildiğini belirterek açıklamasında şunları söyledi;
"İNSANLIK DIŞI BİR UYGULAMAYA MARUZ BIRAKILDILAR"
"31 Ekim'de gerçekleştirilen KPSS Eğitim Bilimleri Alan Sınavı ile açıkça görülmüştür ki, kopya çekenler, onlara destek sunanlar ve bu şaibenin üzerini örtmeye çalışarak sorumluluk almaktan kaçınanlar değil, bir kez daha öğretmenlerimiz cezalandırılmıştır. Yaşanan kopya iddialarının aydınlatılamaması sonrasında tüm merkezi sınavları kapsayacak şekilde genişletilen yoğun güvenlik önlemleri, sınavın sadece güvenlik sorununa indirgendiğinin açık bir göstergesidir. Basına da yansıyan birçok örnekte görüldüğü üzere güvenlik gerekçesiyle öğretmenlerimiz ikinci kez cezalandırılmış ve rencide edilmiştir. Sınav stresinin gelecek kaygıları ile birleşerek baskı altına aldığı bir öğretmenimizin sınav esnasında tuvalete gidememesinden dolayı içine düşürüldüğü durum, adayların insanlık dışı bir uygulamaya maruz bırakıldığının başka bir kanıtıdır. Bir başka öğretmenin parmağındaki alyansı nedeniyle sınava alınmamasının yanı sıra türbanlı ve türbanın altında ne sakladığı bilinmeyenlerin sınav salonlarına rahatlıkla alınması hükümetin ve YÖK'ün özgürlükler ve kıyafet konusundaki tercihlerini ortaya koyması açısından oldukça manidardır."
"SINAV, SADECE GÜVENLİK SORUNUNA İNDİRGENDİ"
"Öğretmenlerimizi kimsenin rencide etmeye hakkı yoktur. Bu uygulamada göstermektedir ki, YÖK ile sınavdan sorumlu kurum ve kuruluşlar kopya skandalının sorumlularını ortaya çıkarmak yerine tüm adayları potansiyel bir zanlı durumuna düşürmüşlerdir. Ayrıca sınav salonuna girerken adayların yanında bozuk para, kalem, silgi, su ve peçete olmasına dahi izin verilmemiş ve sınav için gerekli her şey ÖSYM tarafından karşılanacağı ifade edildi. Ancak adaylara dağıtılan kalemlerin kırılması, silgilerin iyi silmemesi ve cevap anahtarına zarar verebilecek sertlikte olması ile dağıtılan poşetlerin içerisinde sadece bir tane peçete olması gibi sorunların sınav stresi altındaki adayları olumsuz etkileyeceği düşünülmedi.  Sınav, sadece güvenlik sorununa indirgendi. Çünkü adayların sınava hazırlık döneminde yoğun emek harcadığı ve geleceğinin bu sınava bağlı olduğu gerçeği göz ardı edildi. Sınavın iptal edilmesi sonrasında psikolojik baskı altına giren gençlerimiz bu uygulama ile tam anlamıyla bir kez daha cezalandırıldı. Kaldı ki bu uygulamaların merkezi sınavların hepsinde hayata geçirileceği düşünülürse, yüz binlerce gencimizin mağdur olacağı da başka bir gerçektir."
"ÖĞRETMENLERİ RENCİDE EDENLER DERHAL İSTİFA ETSİN!"
"Bu değerlendirmeler beraberinde birçok soru da akıllara gelmektedir. Doğramacı'nın kurduğu ve ÖSYM'nin 'tek' tedarikçisi haline getirilen METEKSAN, sınav için hazırlanan ve içinde iki adet kalem, bir adet kalemtıraş, bir adet silgi, bir adet peçete, birkaç tane şeker ve bir adet sudan oluşan paketlerin ihalesini hangi şartlar karşılığı almıştır? METEKSAN'ın sürekli olarak ihaleleri kazanmasının sebebi nedir? Bu ihale sadece bir sınav için mi, yoksa bir yıllık dönemdeki tüm sınavlar göz önünde tutularak mı yapılmıştır?
Kopya iddiaları sonrasında bu sürecin sorumluluğunu almaları gerekenler ne yazık ki, hala görevleri başındadırlar.  Başbakan'ı spor salonunda yuhalayan kişilerin belirlenmesi için atılan adımlar düşünül-düğünde, kopyacıların aradan geçen zamana karşı hala bulunamamış olması ilgi çekicidir. Eğitim-Sen olarak yaşananların sorumluluğunu gençlerimizin üzerine yüklenilmesini, kurunun arasında yaş da yanar tavrını asla kabul etmediğimizi söylüyor ve tüm yetkililere çağrı yapıyoruz. Öğretmenleri rencide edenler derhal istifa etmelidir."