Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Veli Demir, 7 Nisan 2012 tarihinde Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş'ı ziyaret etti.
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, 1 Mayıs'ta Zonguldak'ta Genel Maden-İş Sendikası ile birlikte alanlarda olacaklarını söyledi.
Demir şunları söyledi;
Zonguldak, işçi sınıfının ilk örgütlendiği, işçi sınıfının emeğini harcadığı, karşılığını bulduğu bir yer. Bizler de böyle bir yerde bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. 1980 darbesiyle Türkiye'deki işçi sınıfı büyük hak kaybederken, reel ücretlerde ciddi kayıplar olurken, burada bir kahraman, burada bir önder, Rahmetli Şemsi Denizer, 1989 Bahar Eylemlerini başlatarak herkesin aklının başına gelmesini sağlamıştır.
1980'de darbeden sonra işçi sınıfı ne yazık ki 8-9 yıl sessiz kalırken Şemsi Denizer önderliğini yaparak işçi sınıfının tekrar canlanmasını, dirilmesini, hareket bulmasını sağlamıştır. Buraya geliş sebeplerimizden biri de Şemsi Denizer'e olan sevgi ve saygımızı sizlere iletmek içindir.
İşçi sınıfını son dönemde belki dağınıktır. Belki eylem ve etkinlikleriyle çok da öne çıkmasa bile işçi sınıfı önümüzdeki süreçte tekrar kendine gelerek, sınıf olduğunun farkına vararak kaybedilmiş, gasp edilmiş haklarını tekrar alacaktır diye düşünüyorum.
Biz,  Eğitim-İş olarak kendimizi işçi sınıfından ayrı tutmuyoruz. Biz işçi sınıfının bir parçasıyız. İşçi sınıfının demokratik, meşru eylem ve etkinliklerinde bulunmak isteriz. Bunun en güzel örneğini de 1 Mayıs'ta göstereceğiz. 1 Mayıs'ta yine Genel Maden-İş Sendikası'yla beraber Zonguldak'ta alanlarda olmak istiyoruz dedi.
Ziyaretten memnuniyet duyduklarını belirten GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş ise şunları söyledi;
Öncelikle Emeğin Başkenti'ne, Zonguldak'a ve Sendikamıza ziyaretinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Genel Maden-İş Sendikası'nın  65 yıllık tarihi var. Sendikalar Yasası'nın çıkmasının ardından Sendika adını alan ilk sendikalardan biri. Ancak bizim 164 yıllık üretim kültürümüz var. Emekçi denince, işçi denince ilk akla gelen baretiyle, lambasıyla, yüzündeki kömür karasıyla maden işçisidir. O anlamda Sendikamız kurulmadan önce maden işçilerinin bölgemizde kendi haklarına sahip çıkma adına eylemleri ve mücadeleleri var. Bölgemizde mücadele kültürü bu nedenle 164 yıldır var. Zor bir bölge ve madencilik zor bir meslek. Bölge insanı olarak madenciliği, yabancı şirketlerin baskıları altında öğrendik. İki kez bölge insanının zorla çalıştırıldığı mükellefiyet dönemleri yaşadık. Ancak, maden işçileri ve Sendikamız, Türkiye'nin sanayileşmesine, kalkınmasına maden işçilerinin alın teri, kanı ve canı pahasına katkı vermek için her türlü çabayı, gayreti ve emeği sarf etmiştir. Bundan sonra da ülkemizin ekonomisine ve kalkınmasına katkı vermeye devam edeceğiz.
Bunun yanında ülkemizin demokratikleşmesine de katkı koymuş bir Sendikayız. 1990 Grevi ve ardından Madenci Yürüyüşü, her ne kadar ücretlerle ilgili bir eylem gibi görünse de 1980 darbesinden sonra demokratikleşme yolundaki gelişmelerin kabuk değiştirmesine yol açmıştır.
Geçmişimizle övünmekle birlikte, önümüzdeki süreçte de işçi sınıfına önderlik edecek kararlılık ve yüreklilikte olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.
İşçi sınıfının bu zor döneminde maden işçileri olarak Zonguldak ve bölge insanı olarak ülkemiz emek mücadelesine yön verebileceğimize inanıyoruz dedi.