ÜRETİMİ ARTIRMALIYIZ: Madencilik tecrübesinin-kültürünün kaybolmaması için işçi açıkları mutlaka giderilmelidir. Taşkömürü fiyatlarının hızla arttığı ve kömürün yok sattığı şu günlerde, hazırlıkları nedeniyle üretimini kısa sürede artırma olanağı bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu mutlaka daha aktif hale getirilmelidir. Dış ticaret açığımızın daha da büyümemesi için yerli kaynaklardan azami ölçüde faydalanmalıyız. Böylece daha fazla üreterek, kurum zararının azalmasını, işsizimize iş ve bölge ekonomisinin canlanmasını sağlamış olacağız.

 

Maden İşletmelerinde İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Sempozyumu'nda konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş  'Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları yeterli önlemler alınmadığı için devam etmektedir. Maden iş kolunda da meydana gelen kazaların çoğunluğu önlenebilir kazalardır. Kazaların meydana gelmesinde; başta işletmecilik hataları, denetim ve her kademede eğitimin yetersizliği etken olmaktadır' dedi.

 

Alabaş konuşmasında işçi açıklarının da giderilerek üretimin artırılmasına işaret etti ve şunları söyledi:

 

RİSKLİ MESLEK

 

Bilindiği üzere 17 Mayıs 2010 tarihinde TTK Karadon Müessesesi Yeni Servis Kuyusu -540 Katı Hazırlık Galerilerini süren özel firmada meydana gelen grizu patlamasında 30 işçi,  6-10 Şubat 2011 tarihlerinde Kahramanmaraş ili Afşin ilçesiÇöllolar Açık Ocak işletmesinde meydana gelen kazada 11 işçi hayatını kaybetmiştir. Son 7-8 yıl içerisinde ülkemizdeki maden kazalarının arttığı gerçektir.

 

Yer altı kömür madenciliği ağır, içerdiği riskler nedeniyle tehlikeli ve ilk yatırım maliyeti yüksek bir iş koludur. Yer altı madenciliği bilgi, deneyim, uzmanlık ve deneyim gerektiren iş koludur. Deneyim, bugünden yarına kazanılacak bir şey değildir. Türkiye Taşkömürü Kurumunda çalışan taşeron firmaların istenilen başarıyı sağlayamamasının temel nedeni yeraltı madenciliğinde yeterli deneyimlerinin olmayışıdır. Ana kat hazırlıklarını taşeron aracılığı ile yapılmasının kuruma fayda getirmeyeceğini aksine zarar vereceğini ifade ettik. Gelinen noktada; taşeron çalıştırmanın kimseye fayda sağlayamayacağı yaşanan olaylardan anlaşılmıştır. Türkiye, taşeron uygulamasından daha çok zarar görmeden derhal vazgeçmelidir.

 

Dünya enerji kaynaklarının büyük çoğunluğu kömüre dayalıdır. Kömürün önemi, rezerv miktarıyla da önümüzdeki yıllarda daha da artacaktır. Türkiye doğalgaz ihtiyacının % 97'sini, petrol ihtiyacının % 87'sini, ithal yoluyla karşılamaktadır. Taşkömürü ülkemizin Demir Çelik sektörü açısından tek güvencesidir.

 

ÇATES'İN ÖZELLEŞTİRİLMESİ DOĞRU DEĞİL

 

Türkiye'nin taşkömürü ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek rezerv Zonguldak'ta mevcuttur. Koklaşabilme özelliği ile demir-çelik sanayisinin önemli bir girdisidir. Ayrıca Çatalağzı Termik Elektrik Santrali, TTK'nın ayrılmaz bir parçasıdır.

Çünkü üretiminin %60'nı buraya vermektedir. Bu nedenle özelleştirilmesini doğru bulmuyoruz. ÇATES-TTK bütünlüğü ve demir çelik sektörü için taşkömürünün vazgeçilmez olduğunu her fırsatta anlatmalıyız.

 

Ülkemizin 2009 yılı taşkömürü tüketimi 23 milyon ton olup 2020 yılında talebin 81 milyon tona çıkacağı planlanmaktadır. Türkiye Taşkömürü Kurumunun toplam rezervi 1,3 milyar ton olup hazır rezervi ise 11 milyon tondur. TTK'nun üretim kapasitesi olan 5 milyon ton üretmesini, dışa bağımlılığımızın azaltarak katma değerin ülkemizde kalmasını istiyoruz.

Demir çeliklerin ihtiyacını azami ölçüde bu bölgeden karşılamak mümkündür. İş gücündeki azalma üretiminde azalmasına neden olmaktadır. Kuruma 2006 ve 2009 yıllarında alınan işçiler üretim artışını sağlamıştır. Ancak ayrılan işçinin yerine yenisinin alınamaması üretimi düşürmüştür.

 

TTK AKTİF HALE GELMELİDİR

 

Biz madenciler sadece grizu patlamalarıyla, sadece depremlerde akla gelmek istemiyoruz. Bizler 160 yılı aşan deneyim ve kültürümüzle daha fazla kömür üreterek ülkemize katkı vermek istiyoruz. Madencilik, özveri ve kültür işidir. Bu kültür sabahtan akşama kazanılmamıştır.

Madencilik tecrübe ister. Maden işçileri bu kültürü, asırları aşan bir süreçte kazanmış, bu uğurda bugüne değin binlerce şehit vermiştir. Kurum üretiminin 5 milyona tona çıkartılması, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sağlanması için, madencilik tecrübesinin-kültürünün kaybolmaması için işçi açıkları mutlaka giderilmelidir. Taşkömürü fiyatlarının hızla arttığı ve kömürün yok sattığı şu günlerde, hazırlıkları nedeniyle üretimini kısa sürede artırma olanağı bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu mutlaka daha aktif hale getirilmelidir.

Dış ticaret açığımızın daha da büyümemesi için yerli kaynaklardan azami ölçüde faydalanmalıyız. Böylece daha fazla üreterek, kurum zararının azalmasını, işsizimize iş ve bölge ekonomisinin canlanmasını sağlamış olacağız.

 

KAÇAK OCAKLARLA MÜCADELE EDİLMELİ

 

Maden işkolundaki kazaların önlenmesi için:

Yeraltı kömür işletmeciliğinde ana kurallardan vazgeçilmemelidir.

İşletmeciliğin her aşamasında etkin denetimler yapılmalıdır.

Kayıt dışı istihdam kayıt içine alınarak kaçak ocaklarla daha etkin mücadele yapılmalı,

Tüm çalışanlar olası risklere karşı eğitilerek bilgilendirilmeli,

Tüm çalışanlar sigortalı, sendikalı ve iş güvencesine kavuşturularak örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Her işçinin, İşyeri Hekiminden faydalanması sağlanmalıdır.

ILO'nun 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi ülkemiz tarafından kabul edilmelidir.

Bu düşüncelerle tüm çalışanlara kazasız, sağlıklı ve mutlu çalışma hayatı temenni ediyorum.