DİSK ve Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler’in katledilişinin 31. yılında anma açıklaması gerçekleştiren CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Kartal, “Bugün, AKP iktidarının, işçilerin en son elde kalan haklarına karşı başlatmayı planladığı yeni bir saldırı karşısında, Kemal Türkler gibi işçi önderlerine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır” dedi.

 

DİSK ve Türkiye Maden-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 31. yılında özlemle andıklarını belirten CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, Türkler’in emek ve demokrasi düşmanı emperyalizm ve yerli işbirlikçilerinin düzenlediği bir senaryo ile katledildiğini vurguladı.

 

TÜRKLER KİMDİR?

Kartal yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: Bugün varlığını sürdüren sendikaların bir çoğunun temelleri 1946 ve sonrasında atıldı. Sürekli kesintiye uğrayan, yasaklarla, baskılarla, kıyımlarla karşılaşan sendikal hareket, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen emekçi önderlerinin insanüstü gayretleriyle ve onlarla bütünleşen binlerce dava yoldaşıyla günümüze ulaşabildi. Bu insanlar daha yaşadıkları dönemde inançları, düşünceleri doğrultusunda verdikleri kararlı mücadelelerle Türkiye İşçi Sınıfı tarihinin unutulmaz birer anıtları haline geldiler. İşte Kemal Türkler, bu az sayıdaki yiğit insanların en önde gelenlerinden biriydi.     Yaşamıyla, tutum ve davranışlarıyla işçi sınıfının hak ve özgürlükler mücadelesinde örnek oldu. Bu nedenle de haklı olarak “Alın terinin Onuru” sıfatını kazandı. Emekçinin, ezilen, sömürülen yoksul insanın, demokrasinin, özgürlüklerin düşmanları kendilerine kurban olarak, zorlu kavgalarda kendini işçi sınıfına ve demokrasiye adamış böyle bir insanı seçti. Aldıkları emri uyguladılar ve O’nun canına kıydılar. Attıkları her kurşun, Kemal Türkler’in yaşamını fiziki anlamda sona erdirmekten çok daha büyük mesajlar içeriyordu. Çünkü Türkiye artık yeni bir dönemin eşiğindeydi, emekçilerin daha fazla gülmesine tahammülü kalmayanların demokrasiyi, özgürlükleri askıya almaları için uygun bir ortam aranmaktaydı. 12 Eylül darbesi kapıdaydı.

 

“MÜCADELENİN HER ZAMAN

EN ÖNÜNDE YERALDI”

İMF’ye verilen sözlerin yerine getirilmesi, yükselen, güçlenen işçi sınıfı mücadelesinin bastırılması, ilerici, yurtsever, devrimci, sosyal demokrat, sosyalistlerin susturulması gerekiyordu. Bunun ilk adımı 22 Temmuz 1980’de Kemal Türkler’e sıkılan kurşunlarla atıldı. O’na sıkılan kurşun, işçi sınıfına, tüm ezilen, sömürülen yoksul emekçi halkımıza sıkıldı. Kemal Türkler, Türkiye işçi sınıfının demokrasi ve sendikal haklar mücadelesinin her zaman en önünde yer aldı. 1961 yılında, bugünkü Toplu Sözleşme ve Grev haklarını sağlayan Saraçhane Mitinginde o en öndeydi. 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi direnişlerinde, 1976’dan bu yana 1 Mayıs’ların İşçi Bayramı olarak kutlanmasında, 40 bin işçi ve binlerce işyerini kapsayan MESS grevlerinde, DGM direnişlerinde, gerici faşist karması MC Hükümetlerine karşı Ulusal Demokratik Cephenin oluşturulması çağrısında, faşizme ihtar eylemlerinde o en baştaydı. Binlerce işçinin eğitildiği Gönen’de Türkiye’nin ilk “işçi üniversitesi” ni o kurdu. O’nun başkanlığında DİSK ve Türkiye Maden İş, Ülkemizin ve Dünyanın en saygın, en güçlü, en mücadeleci işçi örgütlerinden biri oldu. Kısaca emek ve demokrasi mücadelesinin tüm kazanımlarında en büyük pay O’nundu. Tabanın söz ve karar sahibi olması ilkesiyle, demokratik sınıf ve kitle sendikacılığının gelişmesinde en büyük pay O’nundu.

 

ERDEMİR İŞÇİLERİNE MESAJ

Bugün Erdemir işçilerinin de halen yararlandığı ekonomik-demokratik hakların kazanılmasında en büyük pay O’nundur. O’nun işçi sınıfı için kararlı mücadelesinden kısa bir anekdot vermek gerekirse; Yıl 1969. Türk Demir Döküm işçileri işverenin sendikaya karşı tutumunu protesto için fabrika kapılarını kaynakla kapatarak direnişe geçiyor. Toplum polisi direnişi kıramıyor. Durum 1.Ordu Komutanlığı’na intikal ediyor. Ordu Komutanı Kemal Türkler ve arkadaşlarına “Ya fabrikayı iki saatte boşaltırsınız, ya da tanklarla içeri girerim; tercih sizin” diyor. Türkler, “Biz işçiler, eş ve çocuklarımızla birlikte sosyal bir mücadele içindeyiz. Siz ya işçilerin yani halkın ve hakkın yanında yer alacaksınız, ya da Vehbi Koç’un yanında; tercih sizin. Eğer tanklarınızı işçilerin üzerine sürecekseniz ben ve arkadaşlarım en önde olacağız. Önce bizi ezerek geçersiniz” diyerek toplantıyı terk ediyor. Direniş işçilerin zaferiyle sonuçlanıyor.

 

“UNUTTURMAYACAĞIZ”

Bugün, AKP iktidarının, işçilerin en son elde kalan haklarına karşı başlatmayı planladığı yeni bir saldırı karşısında, Kemal Türkler gibi işçi önderlerine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. O’nun katledilmesi, Türkiye’nin yüzyılı aşkın süregelen emek ve demokrasi mücadelesine indirilmiş bir kara leke oldu. O’nu katledenler 31 yıldır adalete hesap vermedi. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Örgütü ve Kemal Türkler’in mücadele arkadaşları, dava yoldaşları olarak bunun peşini bırakmadık, bırakmayacağız. Kemal Türkler’i unutmadık, unutturmayacağız”