KESK'e bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, dün yazılı bir basın açıklaması yaparak, "Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH)" projesini açıklayarak alkış toplayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önce boş sınıflara öğretmen ataması yapması gerektiğini söyledi.
Yaklaşık 140 bin civarında öğretmen açığının olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz, proje yerine atama yapılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"140 BİN
ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR"
"Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı'nın işbirliği ile gerçekleşen Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi ile 3 yıl içerisinde 614 bin 364 diz üstü bilgisayar ve projeksiyon cihazı ile 38 bin 688 çok amaçlı fotokopi makinesi ve akıllı tahta, 40 bin okulda öğrenci ve öğretmenlerle buluşacağı açıklanmıştır. Ayrıca Sayın Başbakan Milli Eğitim Bakanını bile hayretler içinde bırakan bir diyalog içinde yaptığı konuşmada 300 bin derslik yapma 'talimatı' vererek salondakiler tarafından alkışlanmıştır. 1.5 milyar TL'ye mal olacak ifade edilen akıllı sınıf projeleri ile 'öğretmenlerimizin tebeşir tozu yutmaktan kurtulacağı', okullarda 'İnteraktif eğitim öğretim sürecinin' başlatılacağı iddia edilmektedir. Oysa okullarda tebeşir tozu yutan öğretmen sayısı ihtiyacın çok altındadır ve 350 bini aşkın işsiz öğretmen kadrolu olarak atanmayı beklemektedir. Resmi açıklamalar bile öğretmen açıklarının 140 binin üzerinde olduğunu göstermektedir. Bunlara ek olarak okul sayısının yetersizliği, derslik açıkları, kalabalık sınıf mevcutları, ikili eğitim, birleştirilmiş sınıf ve taşımalı eğitim uygulamaları nedeniyle eğitim sisteminin düzenli ve sağlıklı işlemesi sağlanamıyor."
"SİHİRLİ DOKUNUŞ
İNANDIRICI DEĞİL"
"Kamuoyu ile paylaştığımız kapsamlı araştırma raporumuzda her iki okuldan birinde her tür fiziksel donanım eksikliğine rastlandığı ifade edilmiş, atölye ve laboratuar ile spor alanı/salonu eksiklikleri de yine tüm okul türlerinde ciddi eksiklikler olarak çözüm bekleyen bir sorun olarak durmaktadır. Eğitime bütçeden yeterli pay ayrılmaması ve okullara gönderilen yetersiz ödenekler fiziki donanım eksikliklerinin her geçen yıl artmasına neden olmuştur. Yıllardır okullar kendi yağıyla kavrulmak, öğretmenler veliyle para ilişkisine girmek zorunda kalmaktadır. Ülkemizdeki okulların yüzde 78'i ödenek sıkıntısı çekmektedir. İlköğretim okullarına bu konuda neredeyse hiç destek olunmamakta, okullar giderlerinin önemli bir bölümünü velilerin katkıları ile karşılamaya çalışmaktadırlar. Bugüne kadar okullara yeterli ödenek, eğitime ihtiyaçları karşılayacak kadar bütçe payı ayırmayan bir hükümetin birden bire Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) adı altında bir 'çılgın proje' ile kaşımıza çıkması ve sanki sihirli bir dokunuşla eğitimin birikmiş sorunlarına birdenbire çözüm bulacakmış gibi hareket etmesi samimi olmadığı gibi, inandırıcı da değildir."
"PLANLI ADIMLAR
ATILMALI"
"Eğitimde yaşanan sorunların ciddiyetinin farkında olanlara düşen, her şeyden önce ciddiyet ve inandırıcılık olmalıdır. İlk bakışta oldukça etkileyici gibi görünen söz konusu projenin, eğitim sistemini kuşatan sayısız sorun çözüm beklerken ortaya atılmış olması dikkat çekicidir.
AKP Hükümeti 8 yılı aşkın bir süredir iktidarda olmasına rağmen eğitimin yapısal sorunlarına kalıcı çözümler geliştirmemiş, genel seçimlere yedi ay kala toplumun çeşitli kesimlerinin oylarını alabilmek için sağa sola 'mavi boncuk' dağıtırken, eğitimin payına söz konusu mavi boncuklardan 'FATİH' projesi düşmüştür.
Bize göre FATİH projesi, içeriğinden ve sunuluş tarzından da anlaşılacağı gibi, bir seçim yatırımıdır. Hükümet bu tür hamlelerle halkı beklenti içine sokmayı bırakmalı, eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarına çözüm üretmek için somut, planlı ve uygulanabilir adımlar atmalıdır."