Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Koç, Kdz.Ereğli'den Amasra'ya kadar olan kömür rezervlerinin yeniden hesaplanmasını istedi.

 

Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak İl Temsilcisi Şaban Koç, 8 Kasım Kömürün bulunuşu ve Uzun Mehmet'i anma günü nedeniyle yayınladığı mesajında, Türk bahriyesinin, ithal kömüre bağımlılığı gidermek için halkın katkısını sağlama gayretinin işe yaradığını ve Uzun Mehmet'in 1829 yılında Kdz.Ereğli'ye bağlı Neyren deresinde taşkömürünün keşfiyle sonuçlandığını söyledi. Uzun Mehmet'in kömürü bulması ile Zonguldak ve yöresinin büyük bir değişime geçtiğini belirten Koç, Rastlantı sonucu bulunan ve 1848 yılından 1940'lı yıllara kadar yerli ve yabancı jeologlar tarafından yapılan araştırmalarda bölgede zengin kömür yataklarının olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla Sultan Abdülmecit döneminde Anadolu'daki ilk kömür yatakları tespit edilmiş ve 1854 yılında ilk defa kömür üretimine başlanmıştır dedi.

 

JEOLOJİK BİLGİ BANKASI KURULMALI

Uzun yıllardır 1.3 milyar ton olarak telaffuz edilen taşkömürü rezervinin uluslar arası kriterlerde yeniden hesaplanması gerektiğine de dikkat çeken Koç, Havzada yapılmış ve yapılacak olan tüm jeolojik çalışmalar ışığında, Ereğli'den Amasra'ya kadar rezervler yeniden hesaplanmalı ve havzada Karbonifer alanlarının genişletilmesi ve taşkömürü rezervlerinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Bunun yanında Türkiye Taşkömürü Kurumunda, Jeolojik Bilgi Bankası Kurulmalı ve başta tasman bilgisi olmak üzere gerekli bilgilere en kısa zamanda ulaşılması için TTK Genel Müdürlüğü'nde jeoloji mühendislerinin daha yararlı ve etkin olabilmeleri için teşkilat şemasında yeni bir düzenlemeye gidilmeli, müesseseler ve Genel Müdürlükte yeteri kadar jeoloji mühendisi istihdam edilmelidir. TTK'da, başta jeoloji mühendisi olmak üzere teknik eleman açığı bulunduğu bilinmektedir.

 

"KAÇAK OCAKLARIN ÖNÜNE GEÇİLSİN"

İkincisi de bugün Zonguldak için kangren haline gelmiş bulunan kaçak ocakların önüne geçilmesidir. Kayıt dışı ve ilkel koşullarda iş güvenliğinden yoksun yapılan kaçak üretim çalışmaların önüne geçilmediği ve ivedilikle önlem alınmadığı takdirde, telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır