Zonguldak'ta polisin yaptığı baskının özel sorunlardan kaynaklandığını açıklayan işadamı Erdoğan Demir'i kömürcüler ziyaret etti. Sürpriz ziyaretten duygulanan ve gözyaşlarına hakim olamayan Demir, basın mensuplarından bir süre çekim yapmamaları için ricada bulundu.
Gelik beldesinde bulunan aralarında ruhsatsız ocak sahiplerinin de yer aldığı 300 kömürcü, aileleri ve mahalle muhtarları ile birlikte işadamı Erdoğan Demir'i ziyaret ederek destek verdi. Sürpriz ziyaret karşısında duygulanan Demir, Gelik'in Kırat Dağı'nda doğup büyüdüğünü söyledi. Kömürcülerin sorunlarını en iyi kendisinin bileceğini ifade eden Demir, Ben bu işlerin içinden gelen birisiyim, çıkıp da bunu kimse söylemez. Ama ben geldiğimiz yeri biliyorum. Sizlerin arasından geldiğim için de kendimi mutlu hissediyorum dedi.
Demir, kaçak ocakları teşvik ettiği yönündeki suçlamaları kömürcülere sordu. Demir'in Arkadaşlar kaçak kömür ocaklarını ben teşvik ediyormuşum. Ben bu güne kadar sizi teşvik ettim mi? diye sordu. Bunun üzerine birçok kömürcü yüksek sesle 'hayır başkanım' diye cevap verdi. Bu cevap üzerine Demir, sözlerine şöyle devam etti: İçinizden çoğunuza taşeronluk verdim. Bunun arkasında da durdum. Taşeronluk verdim, vermeye de devam edeceğim. Nasıl devam edeceğim, taşeronluk belgesi alacak haiz ocaklara vereceğim.
Kimseye kaçak çalışın demediğini aksine yasal çalışması yönünde teşvik ettiğini belirten Demir, şunları söyledi: Gelik bölgesinde bizim olduğumuz sahalarda 400 üzerinde kişi çalışıyor. Bu da 400 aile demek. Ben size 'kaçak çalışın' demiyorum. Yasal çalışın diyorum. Yasal çalışmanız için benim şirket sahibi olarak bir şey yapma şansım var mı? Önce buranın mülki amirleri, sonra da siyasiler çözüm üretecekler.
Rödevanslı saha sahibi olarak ruhsatsız maden ocaklarının yasal hale dönüştürülebilmesi için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirten Demir, konuyla ilgili AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Özcan Ulupınar, Ercan Candan ve TBMM Eski Başkanı Köksal Toptan'a konuyu taşıyacağını ifade etti. Demir, Ben sizler için orada bir rödevanslı saha sahibi olarak elimden gelen her şeyi yapmazsam şerefsizim dedi.
BU İNSANLAR RUHSAT İSTİYOR
Bu kadar insanın istediğinin ruhsatlı çalışmak olduğunu belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu kadar insana kaçakçı deniyor, tamam kaçakçı. Ama biz insan değil miyiz? Bende bu işin kaçakçılığından geliyorum. Ben bu işi biliyorum. Bizim çoluk çocuğumuz, sizin çoluk çocuğunuz yok mu? Size yasal bir ortam sağlansa yasal çalışmaz mısınız? Biz PKK'lı mıyız? Biz devletin polisini mi vuruyoruz? Biz devletin jandarmasını mı vuruyoruz?
Güneydoğu'daki kaçakçılara bile af çıkmasına rağmen ruhsatsız kömürcülerin hâla hırsız muamelesi gördüğünü kaydeden Demir, kömürcülere de af çıkarılmasını istedi.
Kömürcülerin birlikte hareket edip, kentin mülkü amirlerine durum ve sıkıntılarını anlatmasını isteyen Demir, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız'a ise övgüler yağdırdı: Valimiz çok onurlu ve kişilikli bir devlet adamı. Gidin valimize dertlerinizi anlatın. Ben bazı yerlerden feragat edeceğim. Yeter ki sizlere resmiyet versinler. Ben, bunun peşindeyim. Ben bunun için uğraşıyorum, bunun için mücadele vereceğim, vermeye de devam edeceğim.
Ruhsatsız kömür ocakları nedeniyle kendisinin darbe yediğini anlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: Sizin yüzünüzden ben darbe yedim ama ben bunu sineme sizin için çekerim. Çekmeye devam ederim. Sizin sıkıntınızda yine yanınızda olacağım. Bak bunu yarın benim aleyhimde yine kullanacaklar. 'Kaçakçılara yardımcı oluyor' denecek. Size yardımcı olmaktan ben ceza alacaksam alayım, sizin için bu cezayı çekmeye razıyım. Yeter ki bu sorununuz çözülsün.
Emniyet Müdürü Seyfi Sazak'a da seslenen Demir, Burada kaçakçılar sosyal bir yaradır, bu sorunu vali beye, siyasilere getir. Bu işe bir çözüm bulalım" ifadelerini kullandı.
Kendisinin bir Allah'tan bir de 'Allah'tan korkmayandan' korktuğunu belirten Demir, şöyle konuştu: Bizi öyle sokağa dökmeye çalışmasınlar. Biz sokağa dökülürsek başkalarınınkine benzemez. Buradan mesajı alacaklar alsın. Siz benim yanımda olduğunuz müddetçe sizlerle birlikte mücadeleme devam edeceğim. Burada şimdi 300 kişiye yakın var 300 kişi de dışarıda. Bu sayı yarın öbür gün bin kişi olacak, sonra 3 bin kişi olacak yarın caddeye çıktığı zaman bu insanlar 20 bin kişi çıkacak
