KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Zonguldak Şubesi Örgütlenme Sekreteri Cemil Satılmış, Çaycuma'da düzenlediği basın toplantısında, Kamu Hastane Birlikleri'ne bağlanan Çaycuma Devlet Hastanesi çalışanlarına, Sağlıkçılar Meclisi kurulması için çağrıda bulundu.
Çaycuma Devlet Hastanesi'nde çalışanlarının huzursuz, mutsuz ve umutsuz olduğunu söyleyen Satılmış, 2 Kasım 2011 tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısı değiştirilmiş, bir yıllık sürenin sonunda Kamu Hastane Birlikleri kurulmasına karar verilmişti. Bunun sonucu olarak her ildeki ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti vermekte olan Hastaneler ve Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri, İl Kamu Hastaneler Birliği'ne bağlandı. Artık Çaycuma Devlet Hastanesi de ilimizde kurulan Zonguldak Kamu Hastaneler Birliği'ne bağlı. Üyesi ve yöneticisi olduğum Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası sağlık alanında örgütlü Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere birçok emek ve meslek örgütüyle beraber sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması; esnek ve güvencesiz çalıştırmaya karşı birçok eylem ve etkinlik yaptık. Zonguldak ve Çaycuma'da da sağlık emekçilerinin ekonomik ve demokratik talepleri ile halkımızın sağlık hakkı için mücadele ettik, ediyoruz. Ancak gelinen aşama doktoru, hemşiresi, temizlik personeli, memuru tüm sağlık emekçileri açısından bıçağın kemiğe dayandığı noktadayız.
Sanki bu güne kadar işlerini yeterli ve gerektiği gibi yapmamışlarda bundan sonra nasıl yapmaları gerektiğini öğrenecekler. Hâlbuki sınırlı fiziki ve maddi koşullar altındaki bir ilçe hastanesinde; pansuman yapan, doğum yaptıran, ameliyat yapan onlar. Gün aşırı nöbetlerle hastalarına bakım veren; acillerde şifa dağıtan; kar, yağmur demeden ambulanslarıyla hasta taşıyan onlar. Tüm bu özverili çalışmalarına rağmen şikâyet edilen, şiddete maruz kalan yine onlar. Sağlıktaki yıkımın son perdesi olan KHB ile artık hastaneler tamamen kar odaklı birer işletme haline gelirken; çalışanlar da ücretli köleler haline getirilmek isteniyor. Acı olan ise bu saldırılara sağlık emekçileri cephesinden gerekli yanıt yeteri kadar verilemediği gibi yandaş ve kontra sendikalarıyla çalışanlar bölünüyor ya da maniple ediliyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık-Sen adlı sendikanın toplantısında konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Çalışanlar olmasaydı, Sağlıkta Dönüşüm Programı başarılı olmazdı' diyerek, bir gerçeğin altını çizmiş. Nedir o gerçek? Yandaş sendika çalışanların iradesine ipotek koymuş ve bunu da bir Dünya Bankası projesi olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sacayaklarından biri haline getirerek, çalışanlara ihanet etmiştir. İlk işaretlerini aldığımız ve giderek artacak ve çeşitlenecek saldırılara karşı, somut olarak hastanemiz Çaycuma Devlet Hastanesi'nde işyeri sağlıkçılar meclisini kurmaya çağırıyoruz. .Her türlü hak gaspına karşı çalışanların sesi olacak, ekonomik ve demokratik haklarımızı savunacak işyeri sağlıkçılar meclisini kurmak için daha ne bekliyorsunuz.
Doktor, hemşire, hizmetli, memur, aşçı, temizlikçi,4/A'lı, 4/B'li, 4/C'li, işçi, taşeron haydi işyeri Sağlıkçılar Meclisi'nde buluşalım diye konuştu.