SP İl Divan Toplantısı'nda konuşan İl Baş-kanı Necdet Sarı, 'açılım' için yol gösterdi.

Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı'nın Divan Toplantısı, parti binasında yapıldı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan SP İl Başkanı Necdet Sarı, son dönemlerde yaşanılan terörist saldırılarını kınadıktan sonra, saldırıların son bulması ümidiyle toplantıya topluca dua edilerek başlandı.
İl Başkanı Necdet Sarı, açılım sürecinin geldiği noktanın "çözüm ve uzlaşma" yerine "kavga ve polemik" olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, bu yöntemi benimseyen iktidar ve meclisteki muhalefet liderlerinin milletimize ümit vermekten uzak olduğunu kaydetti.
Sarı, divan toplantısında şu görüşlere yer verdi:

"BİRBİRLERİNİN YÜZÜNE
BAKAMIYORLAR"
"En son 'Liderler Zirvesi' adıyla bir araya gelmeye davet eden Cumhurbaşkanı'nın bu çağrısı, söz konusu liderlerce kabul görmedi. Herhalde birbirlerinin yüzlerine bakacak durumları kalmadı. Birbirlerine söyledikleri bunca ağır hakaretler, bir araya gelmelerini engelledi. Sayın Başbakan ve muhalefet, hala çatışma siyasetini yürütüyor, bundan da kutuplaşmayı sağlayarak millet nezdinde prim yapmak istiyor. Ülkenin acil çözülmesi gereken o kadar çok meselesi var ki, boşa harcanacak hiçbir anımızın olmaması gerekiyor. Sorunlarımıza çözüm üretilmesi gerekenler, çözüm mevkiinde oturanlar, plan, projelerini ortaya koyarak çözüm noktasında samimi olduklarını ispatlamalılar."

"HERKES ÜSLUBUNA DİKKAT ETSİN"
"2009 yılını geride bıraktığımız şu günlerde milletimizin getirilmiş olduğu durum içler açısıdır. Ekonomik olarak çökertilmiş iş, aş, ümitleri kırılmış her geçen, gün umutsuzluklarının daha çoğaldığı, yarınından beklentisi olmayan, huzursuz, sokağa çıkmaktan çekinen bir topluluk.
Böyle olduğu halde 2010 bütçesini hazırlayan iktidar bu bütçe ile de 2010 yılının da kaybedildiğini ilan etmiş bulunuyor. 2010 yılı bütçesi de faiz ve borç sarmalından kurtulamamış emekliye, işçiye, memura, esnafa, köylüye bir iyileştirme getirmiyor. Saadet Partisi olarak, 'Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik' adıyla bir proje ortaya koyduk ve bunu kamuoyu ile paylaştık.
Akademik titizlikte hazırlanan bu proje, 3 ana başlık altında ele alındı. Sorunun çözümüne ilişkin yaklaşımlarımız, süreçte takip edilmesi gereken usul ve yöntemler ve çözüm için yapılması gerekenler. Öncelikle 'Türkün, Kürdün, tüm insanların Rabbi, doğunun ve batının hakimi olan yüce Allah'ın kulları ve kimsenin diğerine üstün olmadığı eşit yurttaşlar' olduğumuz bilerek konuya yaklaşmalıyız.
Barışın ve kardeşliğin teminine ilişkin her adımı her türlü girişimi ve dile getirilen her olumlu sözü destekleriz. Bu sorunun çözülmesi için atılması gereken adımların başında tüm vatandaşlar için genel kabul görmüş normları içeren bir anayasal sistem oluşturmak. Başta iktidar olarak, bütün siyasetçiler bu konuda fikir beyan eden herkes üslubuna dikkat etmelidir."

"SINIR TİCARETİ SERBEST BIRAKILMALI"
"Ekonomik bakımdan yıllarca ihmal edilmiş olan bölgeye yönelik acil bir ekonomik program uygulanmalı. Çözümün muhatabının milletin bizzat kendisi olduğu bilinmeli. Yaşanmış alan insan hakları ihlalleri, faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıp olayları, Diyarbakır cezaevinde gerçekleşen ölümler başta olmak üzere tüm kanunsuz ve hukuksuz olayları araştıracak bir araştırma komisyonu kurulmalı.
Öncelikle terör örgütü koşulsuz olarak silah bıraktığını ilan etmeli. Öcalan ile görüşme ya da pazarlıktan kaçınılmalı. Çözüm sürecinde her türlü güvenlik önlemleri en üst seviyede alınarak her türlü provokasyonun önüne geçmek için rutin operasyonlar durdurulmalı. Sınır kapıları, bölge halkının vizesiz geçişine açılmalı. Sınır ticareti serbest bırakılmalı."