Kdz.Ereğli Belediyesi'nde 152 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşme görüşmelerinde imzalar atıldı. Yüzde 43.30 oranında zam alan işçiler sendika ve belediye yetkililerini davul, zurna, köçekle karşıladı. Belediye İş Sendikası Genel Sekreteri Nihat Ayçiçek, sözleşmenin sadece ücret konusu ile değerlendirilmemesi gerektiğini hatırlattı.

AYÇİÇEK: Türkiye'nin temel sorunu işsizliktir. 10 Milyona yakın işsiz vardır. Şuanda üniversite mezunları olanların evlatlarımızın çocuklarımızın ancak yüzde 5'i iş bulabiliyor. Diğerleri yüzde 95'i de ya kafeteryada ya meyhanede ya da kahvehanede ömrünü tüketiyor. Böylesine bir süreç var. Türkiye'de iş gücü 13 milyon ancak bunun Türkiye genelindeki sendikalı işçi sayısı 650 bindir. Bunu yüzdeye vurduğunuz zaman Türkiye'de çalışanların sadece yüzde 5'i sendikalıdır.

 

Kdz.Ereğli Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası Zonguldak Şubesi arasında 152 işçiyi kapsayan toplu sözleşme düzenlenen tören ile imzalandı. Atatürk Kültür Merkezi Nikah Salonunda gerçekleştirilen imza töreni öncesi Türkiye'nin bu sektörde en büyük maaşını alan işçiler davul zurna eşliğinde köçeklerle oynadı. 1 Mart 2012 ve 28 Şubat 2013 tarihlerini kapsayan sözleşme gereğince işçilerin ücretlerinde ortalama yüzde 43.30 oranında zam yapıldı, sosyal haklarda da yüzde 7 ile 78 oranında artış sağlandı.

FOTOĞRAFINA İYİ BAKMAK LAZIM

Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen imza töreninde konuşan Belediye-İş Sendikası Genel Sekreteri Nihat Ayçiçek, toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından duyduğu memnuniyeti belirterek başladığı konuşmasında, toplu iş sözleşmelerinin sadece ücret konusu ile değerlendirilecek bir proje olmadığını söyledi. Ayçiçek konuşmasında, Olaya bu şekilde bakarsak haksızlık yapmış oluruz. Toplu iş sözleşmesi elbette ki işçi arkadaşlarımıza ekonomik anlamda katkı sağlıyor ama bir o kadar da demokratik haklar veriyor, çalışma hayatını çağdaş noktalara oturtuyor. Türkiye'nin fotoğrafına çok iyi bakmak lazım. Türkiye'de neler oluyor neler bitiyor görmek lazım.

TEMEL SORUN İŞSİZLİKTİR

Türkiye'nin temel sorunu işsizliktir. 10 Milyona yakın işsiz vardır. Şuanda üniversite mezunları olanların evlatlarımızın çocuklarımızın ancak yüzde 5'i iş bulabiliyor. Diğerleri yüzde 95'i de ya kafeteryada ya meyhanede ya da kahvehanede ömrünü tüketiyor. Böylesine bir süreç var. Türkiye'de iş gücü 13 milyon ancak bunun Türkiye genelindeki sendikalı işçi sayısı 650 bindir. Bunu yüzdeye vurduğunuz zaman Türkiye'de çalışanların sadece yüzde 5'i sendikalıdır. Hani diyorlar ya daha fazla özgürlük, demokrasi diyorlar ya. Oysa ileri demokrasilerde bu rakam ortalama yüzde 45-47 civarındadır. Türkiye'nin hali, fotoğrafı bu.

PAKETE İYİ BAKMAK LAZIM

Bir başka noktaya bakıldığında hükümetin programında ulusal istihdam stratejisi adı altında bir paket duruyor. Bu pakette neler var bunlar çok önemli. Esnek çalışma var, bu paketin içerisinde özel istihdam yollarının açılması var, kıdem tazminatının fona devri var, bölgesel asgari ücret uygulamaları var, çalışma hayatını bugünkünden çok daha geriye getirecek sorgular var. Bu toplu iş sözleşmesi her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Bu toplu iş sözleşmenin her satırında her noktasında her virgülünde bir emek vardır. Türkiye'nin gerçeği ortada bize düşen sorumluluklar var. Bir taraf taşeronu kaldıracağım diyor çalışma hayatının önündeki en önemli tehlike taşeronlaştırma ve özelleştirmedir. Bir tarafta kaldıracağım diyen bir anlayış var bir tarafta esnek çalışmayı getireceğim diyen bir anlayış var. Bir taraftan bütün işçileri sendikalı yapacağım diyen bir anlayış var bir tarafta örgütlenmenin önüne barikat koyan bir anlayış var. Şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz dedi.