Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar, Cumartesi günü Madenci Anıtı önünde bir basın açıklaması yaptı. Toplu sözleşmelerden mağlubiyetle ayrıldıklarını söyleyen Aşkar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, daha önce söylediği "kaynak yok" söylemini İstanbul'daki IMF toplantısında yalanladığını kaydetti. Aşkar, basın açıklamasında şunları kaydetti: "Bu yılkı toplu görüşmelerde, mutlaka gerçekleştirilmesi kararına varılan 23 konu ve taraflarca birlikte yürütülecek çalışmaların sonucuna göre hareket edilecek 18 konuda anlaşmaya varılmıştır. Ancak, mali haklarla ilgili Kamu İşveren Kurulu'nun Konfederasyonumuzun 30 TL + 30 TL ek ödeme ve yüzde 4 + yüzde 4 maaş zammı teklifine karşı, yüzde 2,5 + yüzde 2,5'ta ısrar etmesi üzerine bütün iyi niyetli çabalarımıza rağmen 2009 Toplu Görüşmeleri uzlaşmazlıkla sonuçlandı. Daha sonra Konfederasyonumuz, yasa gereği konuyu Uzlaştırma Kurulu'na taşımış, Uzlaştırma Kurulu da Konfederasyonumuzun talepleri doğrultusunda karar vermiştir. Uzlaştırma Kurulu, kamu görevlilerine 'refah payı' ödenmesi, "eşit işe eşit ücret" ilkesi doğrultusunda ek ödemelerin devam ettirilmesi, 2010 yılı için yüzde 4 artı 4 maaş zammı yapılması, daha da önemlisi toplu görüşme düzeninden toplu sözleşme düzenine geçilmesi ve grev hakkı verilmesi konularında yol haritası oluşturmuştur"
"EYLEMLERİMİZ, İNSANCA
YAŞAMA KAVUŞMAK İÇİN"
"Uzlaştırma Kurulu'nun bu yol haritasını hiç dikkate almayan ve yüzde 2,5 artı 2,5 teklifini dayatan Kamu İşveren Kurulu'nun kararlarına karşı Konfederasyonumuz B planı olan eylemlilik sürecini başlatmıştır. Bu çerçevede Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz ülke genelinde eş zamanlı ve geniş katılımla gerçekleştirilecek çeşitli etkinlik ve eylem kararları almıştır. Bu kararlar doğrultusunda ilk eylem geçen hafta ülke genelinde 'Başbakan'a Mektup' eylemi olarak gerçekleştirilmiş ve kamuoyunda ses getirmiştir. Emeğimizi ve ekmeğimizi korumak ve insanca bir yaşama kavuşmak hedefimize ulaşmayı sağlamak amacıyla başlattığımız eylemin ikincisi ise bugün burada ve bütün illerde gerçekleştirdiğimiz kitlesel basın açıklamasıdır"
"AMBARLARI KİM BOŞALTTI?"
"Kamu İşveren Kurulu ve Toplu Görüşmelerden Sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, toplu görüşme sürecinde 'ambar boş' diyerek kamu görevlilerine yüzde 2,5 artı 2,5'tan fazla zam yapılamayacağını ifade etmişti. Bu haftada Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, 'Biz, memuru, işçiyi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. En az enflasyon kadar artış veriyoruz. 2010 Bütçe dengelen önemli' şeklinde açıklama yapmıştır ve toplu görüşmelerde verilen rakamların üstüne kuruş çıkılamayacağının mesajını vermiştir. Sayın Bakanlara soruyoruz. Ambar boş" ise kim ve kimler için boşaltıldı? Ambarın boş olmasına rağmen özel sektöre 54.3 milyar TL kaynak nereden bulundu? Kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme kriteri getirilirken, bankalar nasıl yüzde 30'lann üzerinde kâr yapabiliyor? Kamu görevlileri için 1 milyar TL ilave kaynak bulunmasının bütçe dengelerini bozacağı iddia edilirken, ekonomik paket bütçe dengelerini nasıl bozmuyor, bu sorulara cevap bekliyoruz. Sayın Mehmet Şimşek'ten ayrıca 'bankalara enflasyonun üzerinde kâr yaptırmayacağız' açıklamasını da bekliyoruz"
"BAŞBAKAN KENDİNİ YALANLADI"
"Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İMF toplantısında yaptığı açıklama 'kaynak yok' ifadelerini yalanlamaktadır. Sayın Başbakan 'özel sektör için ilave kaynaklar aktarılabileceğini' duyurmuştur. Bu farklı açıklamalar Türkiye'nin iki ambarının olduğunu gösteriyor. Biri, kamu görevlilerine gösterilen boş ambar diğeri ise bankalara ve özel sektöre arz edilen neredeyse taşmakta olduğunu düşündüğümüz dolu ambar. Dolayısıyla istenirse ilave kaynaklar bulunabiliyor ve gerekli teşvikler yapılabiliyor. Memur-Sen olarak, İMF gibi ekonomileri-ekonomimizi yanlış reçetelerle çökertmedik, büyük sermaye grupları gibi İMF'den gelmesi beklenen 35 milyar TL'nin yolunu gözlemiyoruz. Protestocular gibi esnafın camını çerçevesini indirmiyoruz. Tek beklentimiz kamu görevlilerinin alın terinin karşılığı olan ücret zammının yapılmasıdır. Sayın Başbakan IMF toplantısında ÎMF yöneticilerine yönelik olarak 'Dışarının sesine kulak verin', demişti. Biz de Sayın Başbakan'ın alanlardan yükselen Memur-Sen'in haklı sesine kulak vermesini ve Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında Kamu İşveren Kurulu'nun dayatmasını bozarak Uzlaştırma Kurulu'nun kararları ışığında yeni bir değerlendirme yaparak kamu görevlilerinin yüzünü güldürmesini bekliyoruz"
"YANLIŞ HESAP BAĞDAT'TAN DÖNSÜN"
"Memur-Sen olarak, hükümete, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nca TBMM'ne sevk edileceği 17 Ekim 2009 tarihine kadar, 'vakit geçmiş değildir' diyoruz. Yanlış hesaptan dönmenin mümkün olduğunu ifade eden güzel bir atasözümüz vardır: 'Yanlış hesap Bağdat'tan döner.' Biz de Memur-Sen olarak, Kamu İşveren Kurulu'nun yanlış hesabının Başbakan'dan döneceğine ve değiştirileceğine inanıyoruz. Bundan dolayı bugün buradan Bakanlar Kurulu'nun başı olan Sayın Başbakanımıza sesleniyor ve çağrıda bulunuyoruz. Toplu görüşmelerin tamamlanmasından bu yana geçen süreçte elektrik fiyatlarının yüzde 10, yükseköğrenim harçlarının yüzde 8, tedavi katılım payı miktarlarının yüzde 33 ila yüzde 150 oranında arttırılması dikkate alındığında taleplerimizin ne kadar makul ve karşılanabilir olduğu görülecektir"
"TALEPLERİMİZİ KARŞILAMANIZI İSTİYORUZ"
"Sonuç olarak, toplu görüşme sürecinde taleplerimize olumsuz cevap vermeyi başarı sayan Kamu İşveren Kurulu'nun duyarsızlığı ve inisiyatif alamaması üzerine Sayın Başbakanımızın bu taleplerimizi dikkate almasını istiyoruz. 4 artı 4 yüzdelik zam ve 30 artı 30 TL ek ödeme verilmesi hem çalışanları memnun edecek hem de piyasayı canlandıracaktır. Sizlerin de hatırlayacağı gibi; Başbakanımız, iktidarlarının üçüncü yılından itibaren cebimizin para göreceğini ifade etmiş, 2008 yılı toplu görüşme sürecinde kamu görevlilerini toplu sözleşme ve grev hakkından yararlandıracakları taahhüdünde bulunmuş, bu görüşmeler sonucunda mutabakat metninde ek ödemenin her yıl artırılmak suretiyle 2012 yılının ilk yarısının sonuna kadar kademeli olarak yükseltileceğini kabul etmişti. Biz diyoruz ki, Sayın Başbakanımız taleplerimiz ve taahhütleriniz ortada. Yapmanızı beklediğimiz şey taahhütlerinizi yerine getirerek taleplerimizi karşılamanızdır."