KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Zonguldak Şubesi, dün bir basın açıklaması yaparak 657 sayılı yasada yapılmak istenen değişiklik tasarısına tepki gösterdi. BES Şube Başkanı Ali Yener, Vergi Dairesi önünde yapılan basın açıklamasında tasarıya karşı 15-16 Haziran işçi ayaklanması ruhuyla direneceklerini ifade etti.
Başkan Yener, açıklamasına şöyle devam etti;
"TASARI, SERMAYE ETKİNLİĞİ
EKSENİNDE YENİDEN KURMAYI AMAÇLIYOR"
"657 sayılı yasada yapılacak değişiklik tasarısına kökten itiraz ediyoruz. Siyasi iktidarın kamu emekçilerinin temsilcilerine sormadan, danışmadan, kamuoyundan kaçırarak, kapalı kapılar ardında, 'ben yaparım, olur' anlayışıyla gündeme getirdiği, sinsi bir tasarıyla karşı karşıyayız. Tasarı açıklandığında neden kamuoyundan, kamu emekçilerinden gizlendiği de ortaya çıktı. Çünkü bu tasarı, kamu emekçilerinin ekmeğiyle oynamayı amaçlıyor. Çünkü bu tasarı, kamu emekçilerini kapıkulu yapmayı amaçlıyor. Çünkü bu tasarı, kamu emekçilerinin, iş güvencelerini ellerinden almayı amaçlıyor. Çünkü bu tasarı, kamu yönetimini toplumsal fayda ekseninde değil, sermaye etkinliği ekseninde yeniden kurmayı amaçlıyor. Kamu emekçilerinin bu tasarıyı kabul etmesi, iş güvencelerine yönelik bu açık kastı sineye çekmesi mümkün değildir. Tasarı, kamu emekçilerinin iş güvencesine saldırıyor. Getirdiği disiplin uygulamaları ile kamu emekçilerinin kaderini amirlerin sübjektif, tek yanlı değerlendirmelerine teslim ediyor. Tasarı, zaten olumsuz ve hiyerarşik olan kamuda çalışma düzenini daha da hiyerarşik, ast-üst ilişkilerine tabi bir düzen haline getirecek. Ayrıca bu düzenleme, kamu emekçilerinin amirlerin hukuka aykırı olan emirlerine uymama yönündeki Anayasal haklarına da aykırıdır. Tasarı, Kamu emekçilerinin, esnek çalışma düzenine geçmesini hedeflemektedir. Türkiye de emekçiler iki yıldır mevcut esnek çalışma modeli olan 4/B, 4/C ile mücadele ediyor; Tekel direnişi bunun mücadelesidir, emekçiler 1 Mayıs'ta güvencesizliğe karşı mücadeleyi yükseltiyor. Değişiklikte yer alan, kamuoyunda özel sektörden transfer yapılabilmesi olarak bilinen, özel sektör yöneticilerinin kamu kurumlarına idareci olarak atanması konusu çok önemli sakıncalar içermektedir. Özel sektörde başarılı olmak için, yöneticilerin işletmeleri kara geçirmeleri gereklidir."
"YANDAŞ MEMUR YARATMAYI HEDEFLEYEN,
BAŞARI VE ÖDÜL SİSTEMİ GETİRİLİYOR"
"Başarı vasıfları karlılık olan yöneticilerin, bu vasıfları ile kamu hizmetlerinin sosyal, objektif nitelikleri arasında büyük bir çelişki vardır. Özel sektörden yönetici transferi kamu kurumlarını ticarethane olarak gören bir zihniyetin ürünüdür. Kamu kurumları şirket, kamu hizmeti alan yurttaşlar müşteri değildir. Tasarı sicil sistemini kaldırmayı, yerine memur bilgi sistemini getirmeyi öngörüyor. Tasarı mevcut sicil sisteminin bazı olumsuzlukları olmakla birlikte, buradaki eksikliklerin düzeltilmesi yerine, görevleri kanunla belirlenmiş olan kamu hizmeti olan kamu görevlileri arasında çalışma barışını bozacak ve tamamen idarecinin inisiyatifi ile yandaş memur yaratmayı hedefleyen, başarı ve ödül sistemi getiriliyor. Tasarının içerdiği, Avrupa Konseyi ve uluslar arası sözleşmelerin gereği olarak getirilmesi zorunlu kimi haklar ve iyileştirmeler 4/B'liler, 4/C'liler kapsamı dışında tutmaktadır. Tasarı ebeveynlik haklarıyla ilgili olumlu değişiklikler içermekle birlikte, kamu emekçilerinin en temel talebi olan doğum sonrası ücretli iznini süresini artırmadı. 8 hafta olan bu iznin en az 16 hafta olması gerekiyor. Ayrıca ücretsiz izinle ilgili maddeye ücretsiz izinde geçen sürelerde her türlü özlük ve emeklilik haklarının korunacağı hükmü getiriliyor. Kreş hakkının devletçe üstlenilmesi yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Tasarı bu haliyle toplumsal cinsiyet eşitliğini gidermekten uzaktır. Büro Emekçileri Sendikası olarak, kamu emekçisinin sesi olma iddiasındayız. Kapıkulu kavramlarına karşı bugün onur duyduğumuz, kamu emekçisi kavramını biz inşa ettik. Büro Emekçileri Sendikası gerçek sendikadır, gücünü emekçilerden alır, özgür, demokratik bir ülkede yaşama özlemimiz adına bu tasarıya direneceğiz. İşsizliğe, güvencesizliğe, örgütsüzlüğe boyun eğmeyeceğiz."