Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, Milli Eğitim Bakanlığı’nın atayacak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni bulamadığına vurgu yaptı. Elektronik ortamda KPSS puan üstünlüğüne göre kurayla öğretmen atamalarının yapıldığını, 6 bin 575 kadro için başvuran toplam 36 bin 11 aday arasından 6 bin 472’sinin atandığını 103 kadronun da boş kaldığını belirtti. Personel Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre bu kalan kadroların da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği branşına ait olduğunu belirten Kahveci açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“YANDAŞ İLAN ETMİYORUZ”
Personel Genel Müdürlüğü’nden aldığımız bilgiye göre, boş kalan kadrolar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği branşına ait. 345 öğretmenin alınacağı branşa yeterli başvuru yapılmadığından ve yapılan tercihlerin de yerleştirmeye uygun olmamasından ötürü boş kalan bu kadrolar, AKP’nin kadrolaşma politikalarını açığa vurmaktadır. Bu kadrolaşma harekatı öyle bir noktaya gelmiştir ki, artık iktidar boş kadrolarına başvuruda bulunacak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni bile bulamamaktadır. Elbette tüm Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerini yandaş ilan etmiyoruz; ancak uygulamada çoğu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşından gelenlerin, devletin çeşitli kademelerindeki bakanlıklara kaydırıldığı gerçeğini ortaya koyan bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde yürütülen eğitime karşı gerici kuşatmanın da en önemli göstergesi haline gelmektedir.
ӂIKMAZA
SÜRÜKLENMEKTE”
Siyasi iktidar eliyle kendine destek bulan yandaş atamalarıyla eğitim sistemimiz, politik açıdan bağımlılık ilişkisine dayalı olarak çıkmaza sürüklenmektedir. Bu noktada da, özellikle Milli Eğitim Bakanlığı merkezden taşraya uzanan hızlı bir kadrolaşma politikası ile eğitim alanında gericiliğin kurumsal bir nitelik kazanmasına hizmet eder hale getirilmektedir. Bugüne kadar yapılan birçok atamada kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin arasında, ihtiyaç olmadığı kadar çok sayıda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmeninin sayısının Matematik, Kimya öğretmenliği gibi alanlarda atanan öğretmen sayılarından dikkat çekecek kadar fazla olması da, söz konusu yandaş kadrolaşmanın bir parçasıdır. Yeni atanan bakanımızın özellikle Cumhuriyet değer yargılarıyla ilgili söylemleri düşündürücü olmakla birlikte oluşturulmak istenen yapının ideolojik olduğu açıkça görülmektedir. Bu anlayış, eğitimi demokratik, eleştirel, özgürlükçü niteliğinden uzaklaştırmakta ve doğmatik bir sisteme dönüştürmektedir.
Oysa demokratik ve laik bir eğitim ve öğretim, bilimsel koşullar ile Atatürk ilkeleri, devrimleri ve idealleri çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Eğitim-İş demokratik, laik ve bilimsel eğitimin uygulanması konusunda her zaman taraf olmaya devam edecektir.