Zonguldak Tabip Odası Başkanı Şenol Yavuz ve Genel Sekreter Okan Biçgi, dün Tabipler Odası Lokali'nde düzenledikleri basın toplantısında, Tam Gün Yasası'nın yürürlükten geçmesi halinde doğacak sorunlara değindiler.
Yasa tasarısının, hekimleri güvencesiz bir ortamda çalışmaya iteceğini belirten Başkan Şenol Yavuz, bu modelin daha önce uygulanan Amerika'da fiyaskoyla sonuçlandığını belirterek, sağlık sektörünün çıkmaza sürüklendiğini kaydetti.
Yavuz, yasa tasarısı hakkında bu hafta içerisinde karara varılacağını belirterek, şu görüşlere yer verdi:
"BAŞBAKAN'IN SUNDUĞU
ÜCRETLER SADECE KAĞIT ÜZERİNDE"
"Olasılıkla bu hafta içinde yaşamsal bir karar verilecek. Bu nedenle Türk Tabipler Birliği ve Tabip Odaları olarak neye itiraz ettiğimizi bir kez daha açıklamak istiyoruz. Bu yasayla ilgili hükümetin, Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyuna söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını bir kez daha yineliyoruz. Hükümet sürekli olarak yanıltıcı beyanlarla hekim ücretlerine yönelik açıklamalar yapıyor ve hekimleri hedef tahtası haline getiriyor. Biliyoruz ki, Kamu Hastane Birlikleri kurularak maaşların döner sermayeden ödeneceği koşullarda şu andaki ücretleri almak bile hayal olacaktır. Çünkü Kamu Hastane Birliği işletmesi kurulduğunda devletin maaş ödemesi kalkacak, elde edilen gelir ölçüsünde para ödenecektir. Ayrıca hekimlerce çok iyi biliniyor ki, Sağlık Bakanı ve Başbakan'ın kamuoyuna duyurduğu ücretler kağıt üzerinde olup, tavan rakamları yansıtmıyor. Halen mevcut döner sermaye ödemeleri bile tavandan yapılmıyor, tasarıda belirtilen mesai dışı çalışmayla elde edilecek kazanca ulaşabilmek ise günde en az 13-14 saat çalışmayı gerektiriyor. Bu gerçeği de tüm hekimler biliyor."
"HEKİMLERİ GÜVENCESİZ
ORTAMDA ÇALIŞMAYA ZORLUYORLAR"
"Emekli hekimlere 1.250 TL civarında ödeme yapılıyor. Yasa mevcut emeklilere hiçbir iyileştirme sunmuyor, yasa çıktıktan bir yıl sonra emekli olan hekimin maaşında 19-44 TL arasında iyileştirme yapıyor. Bugün çalışan hekimler için bir tür zorunlu bireysel emeklilik sigortası getirilerek 30 yıl sonra emekli olacakların maaşının 2 bin küsur TL'yi ancak geçeceği vaat ediliyor. Yasa araştırma ve sağlık hizmeti açısından da eğiticilere, öğretim üyelerine daha iyi bir ortam sağlamıyor. Hekimleri güvencesiz bir ortamda çalışmaya iten bu anlayış, hekimlerin gelirini performans sistemiyle hastaların cebinden alınacak paraya, daha fazla ve niteliksiz hasta bakmaya endekslemiştir. Son beş yılın performans uygulamasının sonucu budur. Sağlık hizmetlerinin katkı-katılım payı, fark ücreti getirilerek giderek daha fazla paralı hale dönüştürülmesi gidilen yolu gösteriyor."
"AMERİKA'NIN İFLAS ETMİŞ
MODELİ UYGULANACAK"
"Yasa, radyoloji çalışanlarının sağlığını riske ediyor. Zorunlu mesleki sorumluluk sigortası ise sağlık hizmet sunumunda zarar gören vatandaşı mahkemede süründürüp, eğer parası varsa sigorta avukatlarıyla boğuşmaya ve yıllar sonra zararını tanzim etmeye yöneltirken hekimlerden de içine ittiği uzun ve olumsuz çalışma koşullarında daha fazla yapacağı hatalar için prim kesiyor. Amerika'nın iflas etmiş modelini Türkiye'de yaşatmayı hedefliyor. Sürekli suçlu ilan ettiği hekimleri şiddete maruz bırakmaktadır. İşin özü ise kesilen paralarla sigorta şirketlerini zengin etmeye, kaynak aktarmaya dayanıyor."
"SAĞLIK SEKTÖRÜ GÜNDEN
GÜNE KÖTÜLEŞECEK"
"Yasa tasarı halindeyken uyarmıştık, yine uyarıyoruz. 'Tam Gün Yasası' adıyla bilinen yasa halen TBMM gündeminde olan Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile birlikte değerlendirildiğinde Bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastaneleriyle tıp fakülteleri hastaneleri başta olmak üzere sağlık ortamında telafisi olmayan sakıncalar doğacaktır. Hastane gelirlerinin artırılması temel hedef olurken, nitelikli hasta bakımı, eğitim ve araştırma bugünkünden daha da geri plana itilecektir. Zor ve zaman harcanması gereken hastalardan uzak durularak, sadece 'bakılan' hasta sayısının artırılmasına çalışılacak. Öğretim üyesinden, sağlık ocağı hekimine tüm sağlık çalışanları, emekliliğe yansımayan düşük bir temel ücrete mahkum edilerek, daha fazla hasta bakıp fazla kazanç elde etmeye yönlendirecektir. Sonuç olarak verilen sağlık hizmeti her alanda giderek kötüleşecektir"
"YASANIN YÜRÜRLÜĞE
GİRMEMESİ GEREKİYOR"
"Biz hekimlerden taşeron işçilere, kamu özel ayrımı olmaksızın bütün sağlık çalışanlarının, iş güvencesi başta olmak üzere, özlük haklarının kalıcı bir şekilde düzeltilmesini, hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının, iyi ve nitelikli hizmet üreteceklerini, işsizlik kaygısı duymayacaklarını ve emekliliklerinde geçinebilecekleri düzenlemelerin acilen yapılmasını bir kez daha talep ediyoruz. Buradan Anayasa Mahkemesi'ne sesleniyoruz. Bugüne dek uyarılarımıza kulak verilmedi. Bu yasa basit bir çalışma alanı düzenlemesi değildir. Bu yasa sağlık alanında hekim iş gücü piyasası düzenlemesidir. Neredeyse 7 gün 24 saat çalışmayı dayatan, hizmetin niteliğini daha fazla tehlikeye sokan, ülkenin kaynaklarını özel sigorta şirketlerine aktaran, heba eden, radyoloji çalışanlarının sağlığı başta olmak üzere uzun çalışma süreleri sonucu bütün sağlık çalışanlarıyla birlikte halkın sağlığını tehdit eden bir düzenlemedir. Anayasa Mahkemesi'nden sadece bizlerin değil, gelecek nesillerimizin de sağlık hakkını gasp eden uygulamaların bir parçası olan bu yasayla ilgili yürürlüğü durdurma ve iptal kararı vermelerini talep ediyoruz."