Eğitim-İş Şube Başkanı Kahveci, Yargı-Sen’in kapatılmasına tepki gösterdi.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, yargının siyasallaşmasına karşı demokratik tavır sergileyen Yargı-Sen’in kapatılmasını kınadıklarını açıkladı. Kahveci, yargıyı kuşatma altına alan anlayışın tehlike fitilini ateşlediğini ifade ederek, şunları söyledi;
“ÇAĞDAŞ VE DEMOKRATİK UZLAŞIYI REDDEDEN BU ANLAYIŞI KINIYORUZ”
“Yargının ilk ve tek sendikal örgütlenmesi olan Yargı-Sen (Yargıçlar ve Savcılar Sendikası) hakkında Ankara 15’inci İş Mahkemesi’nin kararıyla kapatılma kararı verildi. Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen sendikal hakların etkin kullanımına ilişkin maddeyi ihlal eden ve Türkiye’de yargının örgütlü mücadelesini ortadan kaldırmaya yönelik bu girişimi kınıyoruz. Kuruldukları günden bugüne hükümetin yargının siyasallaşması yönünde aldığı kararlara karşı demokratik tavır ortaya koyan ve yargının tarafsızlığına gölge düşüren bir anlayışı reddeden Yargı-Sen’e yönelen tehdit, bugün had safhaya ulaşmıştır. Yargının, sendikal örgütlenme hakkının olmadığı yerde, yargının bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla hükümetin ısrarlı baskısıyla mahkemenin verdiği bu karar, yalnızca yargı dünyası için değil, tüm demokratik kitle örgütleri üzerinde de baskı unsuru oluşturacak vahim bir karardır.
Çiftçi-Sen’in kapatılması da Yargı-Sen gibi tamamen siyasi bir karardır. Bu karar, yargıya duyulan güvenin ve saygının zedelenmesine, tarafsızlığına gölge düşmesine yol açmıştır. Böylesi bir uygulama, iktidarın keyfiyetine dayalı güç kullanımına dayanmakta ve genelde yargıyı, özelde insan hak ve özgürlüklerini boyunduruk altına alıyor. Gerek iç hukukumuz gerekse uluslararası hukukun evrensel ilkeleri bağlamında, çağdaş ve demokratik uzlaşıyı reddeden bu anlayışı kınıyoruz.”
“TAM BAĞIMSIZ VE GÜVENİLİR BİR YARGININ TESİS EDİLMESİNE ZARAR VERMİŞTİR”
“Bugün gelinen noktada yargının, siyasal iktidarın arka bahçesi haline getirilmesi yönünde yürütülen çalışmalara hukuki bir zemin sağlama kaygısı; yargının, yine kendisi aracılığıyla bertaraf edilmesine yol açmış ve Türkiye’de hukukun üstünlüğüne, tam bağımsız ve güvenilir bir yargının tesis edilmesine zarar vermiştir. Yargıyı kuşatma altına alan, siyasal iktidarı ve yargıyı, hukuk ve bağımsızlık temelinde ayrıştıran, Türk yargıçları ile savcılarının görev ve sorumluluklarını tartışılır hale getiren anlayış, bugün Yargı-Sen’i kapatma kararı alarak, tehlike fitilini ateşlemiştir. 1982 Anayasası’na ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de açıkça aykırı olarak verilen bu karar, yargının belirli fikir ve ideolojilerin kalesi haline getirilmek istendiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Eğitim-İş olarak, siyasi güçlerin yargının kararlarını kendi çıkarlarına göre yönlendirme gayreti içinde olmasını endişe ile karşılıyoruz. Öte yandan Türk yargıçlarının ve savcılarının demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’nin geleceği adına, yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığının çatısı olan Yargı-Sen'e sahip çıkacaklarından şüphe duymuyor, hukuk mücadelelerinde yanlarında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.”
