* Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem, tersanelerin sorunlarını çözüm yollarıyla birlikte dile getirdi.

* 2002 yılında dünya 19 sırada olan ve 2009 yılında ise 26. sıraya gerileyen gemi inşa sanayindeki istihdam oranında yüzde 80 azalma meydana geldiğini belirten İrfan Erdem, sektörün teşvik kapsamına alınması gerektiğini vurguladı.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün Karadeniz Ereğli'ye gelerek sanayici ve tüccarların sorunlarını dinlemek için düzenlenen toplantıda konuşan  Deniz Ticaret Odası'nın Batı Karadeniz Bölge Sorumlusu İrfan Erdem, tersane sektörünün sorunlarını dile getirirken, çözüm yollarını da gösterdi ve bu tersanelerin kapanmaması için yapılması gerekenleri anlattı.

Erdem,  "Hepimizin bildiği gibi gemi inşa sanayindeki değerler 2002 yılından itibaren sürekli bir artış göstermiş olup 2008 yılında da altın çağını yaşamıştır. Sektörümüz 2001 krizinden etkilenmeyen nadir sektörlerden biridir. Global kriz nedeniyle 2009 yılından itibaren ibre tersine dönmüştür. Daha anlaşılır olması ve somut veriler taşıması nedeniyle sizlere bazı değerler sunmak istiyorum" dedi.

Erdem, ana başlıklar halinde sektörle ilgili şu bilgileri verdi:

*Dünya denizyolu ulaşımının yıllık büyüklüğü 300 - 350 Milyar $ dır. Bunun % 30'u Akdeniz havzasında bulunmaktadır.

*Ülkemiz ihracatının % 88'i deniz yolu ile gerçekleşmektedir.Böyle olmasına rağmen Türkiye'nin bu pastadan aldığı pay % 0,6 'dır. Yani 350 milyar $'da yaklaşık 2 milyar $'dır.

*Komşumuz Yunanistan ise yılda yaklaşık 70 milyar $ kazanarak 350 milyar $'lık pastanın %20 'sini almaktadır.

*1 Ocak 2002'de Deniz Ticaret Filosu olarak dünya sıralamasında 19. Olan ülkemiz maalesef 2009'da 26. sıraya düşmüştür.

*2002 yılına kadar 450 civarındaki gemiyle Akdeniz'de tartışmasız bir güç olan Koster filomuz, son 8 yılda eriyerek 200-250 adet gemi civarında bir sayıya gerilemiştir.

*Deniz güvenliği ve seyir emniyeti bakımından beyaz listede bulunma açısından gençleştirme ihtiyacı açık olan Deniz Ticaret filomuzun 10 yıl önce 17 olan yaş ortalaması bugün itibari ile 25'dir. Bu da sektöre yeni gemi girmediğinin bir belirtisidir.

*Tonaj bakımından incelediğimizde ise Türk Ticaret Filosu 10 yıl önce 10.5 DWT iken 2009'da 7,5 DWT'a düştüğü görülmektedir. Bu da %27'lik bir küçülme demektir.

*Peki biz küçülürken dünya da mı küçülmüştür? Hayır, çeşitli önlemlerle, teşviklerle ve devlet korumasıyla 10 yıl önce 550 milyon DWT olan değer bugün 1,2 milyar DWT olmuştur. Yani dünyada %120 artış olmuş, bizde ise %27 küçülme meydana gelmiştir.

*Dünya ve Türkiye tersanelerindeki siparişlerin son 1 yıl içerisindeki karşılaştırması yapıldığında ülkemiz tersanelerinde adet bazında %35'lik, tonaj bazında ise ortalama %52'lik bir düşüş yaşandığı görülüyor.2009 yılı sonu itibariyle 750.291 DWT'lik 127 gemiyi teslim eden tersaneler 2010 yılı ile üç aylık döneminde 263.282 DWT'lik 23 adet gemiyi teslim etti. 2008 verilerine göre 2,6 milyar $'lık bir ihracat yapan gemi ve yat sektörü, 2009'da düşüş yaşayarak 1,82 milyar $ ihracata geriledi. Global krizin ardından yeni siparişlerde gemi inşa sanayisimizin kaybı %52 gibi bir rakama ulaşmıştır. Sektörün ihracatı bir önceki yıla göre 2009 yılında 815 milyon $ düşmüştür.

*2009 yılı içerinde alınabilen 17 adet yeni gemi siparişinin birçoğu Deniz Kuvvetleri ve Kamuya ait gemilerden oluşuyor. 66 adet faal, 60 adet yatırım aşamasında olan tersanelere 17 adet yeni gemi siparişi! Bu rakam bile gemi inşa sektörünün nereden nereye geldiğini göstermektedir.

*Ekonomik krizin ardından en çok iş kaybının yaşandığı sektör hiç şüphesiz gemi inşa sanayisi olmuştur. 1'e 6 oranında istihdam sağlayan tersanelerde doğrudan istihdam edilen personel 2007 yılında 33bin 480 iken, sipariş iptalleri ile 2009 yılında çalışan sayısı 19 bin 179'a geriledi. 2010 yılı mart ayı itibari ile bu rakam daha da gerileyerek15 bin 265'e kadar indi. Kdz.Ereğli'deki istihdam oranlarına bakarsak 2008 yılında 7.000 olan çalışan sayısı 2009 yılı sonunda 1.450'ye, 2010 haziran ayında ise 700'e kadar düşmüştür.

2009 YILI 2005'DEN KÖTÜ

Kdz.Ereğli'deki durumdan söz etmeye devam edersek çok çarpıcı ve bir o kadar üzücü rakamlarla karşılaşıyoruz.İstihdam oranının %80 azalmasının yanı sıra 2009 yılında tonaj bazında %79'luk bir azalma söz konusudur. 2008 yılında 75.120 DWT'lik gemi ihracatı yapılan Ereğli'de 2009 yılı sonunda ise 16.000 DWT'lik gemi ihracatı yapılmıştır.

İlçemizde ihraç edilen gemilere ek olarak yerli armatörlerimize yapılan gemilerin toplam tonajı 2009 yılında %85 azalarak 123 bin 600 DWT'den 18 bin 610 DWT'a düşmüştür. 2009 yılındaki bu veriler maalesef 2005 yılındaki verilerden bile kötüdür.

Gemi inşaatı ve denizcilik sektörü ile ilgili daha bir sürü örnek değerler verilebilir ama ne yazık ki bu örnekler biz denizcilerin, üreten insanların aleyhine olan verilerdir. Şu anda Ereğli'de iş yapan tersaneler ellerindeki siparişleri tamamlamak üzere, yeni siparişler yok denecek kadar az. Dünya ticaretinde ciddi bir daralma var, dolayısıyla ticaretteki daralma gemi ihtiyacını da bitirmiştir. Biz denizciler paradan değil, üretimden para kazananlardan olduğumuz için global kriz bizi çok derinden etkilemiştir. Ayrıca, tersaneciler bütün kazandıklarını tekrar tersaneye yatırmışlardır.

Tersaneciler, teknolojiyi takip etmese rekabet edemez.

Özetlemek gerekirse, global küresel kriz, asıl büyük etkisini bizim gibi emek yoğun sektörlerde yapmış, istihdam oranlarında şiddetli bir düşüş yaşanmıştır. Dünya ülkelerinin bir çoğunda, buna Avrupa Birliği  ülkeleri de dahil, gemi inşa sektörüne verilen destek ve teşvik haberleri her gün artarken ülkemizde maalesef  Avrupa Müktesebatı gerekçe gösterilerek sektöre destek ve teşvik verilememektedir.

16 Temmuz 2009 tarih ve 15199 sayılı, yatırımlarda devlet yardımları hakkında Bakanlar Kurulu kararında gemi inşa sektörü bölgesel bazda desteklenecek sektörler arasında yer almamıştır. Gemi İnşa sanayimiz dünya rekabet gücünü hızla kaybetmekte olup, uluslar arası ihalelerde maliyet düzeyinde tekliflerle dahi iş alamaz durumdadır.

Küresel rekabete uygun acil bir strateji ve çözüm üretmemiz gerekmektedir. Tersanelerin kapanmaması için düzenlemeler yapılmalı ve tedbirler alınmalıdır.

Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası'nın çözüm raporundaki öneriler:

  
-Yaşlanmış (20 yaş ve üstü) olan koster filomuz Türkiye'de yerleşik tersanelerde yenilenmesi yönünde karar alınarak tersanemize iş,tersanede çalışanlara aş imkanı sağlanmalıdır.

-"Kalkınma Öncelikli Yöre" kapsamındaki illerde uygulanan devlet destekleri (vergi, stopaj ve SSK muafiyeti v.b.) en az üç yıl süre ile gemi inşa sanayisi sektörüne de uygulanmalıdır. SSK, Gelir Vergisi ve KDV'de gecikme zammı düşürülmelidir.

-Kdz.Ereğli tersanelerin de inşa edilmekte olan gemilerin kredileri yeniden yapılandırılarak, daha önceden verilen kredilerden geri çağrılan ve çağrılmayanlara iki yıl ödemesi, beş yıllık bir süre tanınmalıdır. İlk iki yıl için faizsiz ikinci üç yıl için de Merkez Bankası borç verme faiz oranları uygulanmalıdır.

-Yatırımların idame edilebilmesi amacıyla tersaneler yönelik orta vadeli yatırım ve işletme kredisi için yeni makul şartlara sahip fon yaratılmalıdır.

-Alacaklı bankaların sıkıştırdığı ve yurt dışından gelen ihraç bedellerine el koyduğu tersane sahiplerine yardımcı olunmalı, iş yerlerinin yaşaması ve çalışanların aylıklarının ödenebilmesi için tersane sahiplerine orta ve uzun vadeli krediler açılmalıdır.

-Gemi inşa teşviklerinin tekrar hayata geçirilmesi önemli bir konudur. Çünkü teşvik primi olmadığı taktirde Türk Armatörleri Türk tersanelerine gemi yaptırmaz.