Eşitlik ve Demokrasi Partisi Zonguldak İl Başkanı Ali Topaloğlu, TTK Karadon Müessesesi'nde meydana gelen grizu patlaması ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Topaloğlu, iktidarı sert bir dille eleştirerek, meydana gelen kazaların ardından taziye mesajı yayınlamalarını samimi bulmadıklarını vurguladı. Topaloğlu, TTK'nın kurtarma çalışmalarında acemice davrandığını belirterek, şunları söyledi;
"TTK Karadon Müessesesi'nde patlayan grizuda 11 maden işçisi arkadaşımız yaralanırken, 2'si maden mühendisi 30 işçi arkadaşımız günlerdir kurtarılmayı bekliyor. Yerin 540 metre altında mahsur kalan arkadaşlarımızın sağ salim çıkarılarak ailelerine teslim edilmesini diliyor, yaralı kurtulan arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Şunu herkes bilmeli ki, yaşanan tüm ölümlü kazaların ardından 'kaçınılmaz kaza', 'yeraltı maden işçiliğinin kaderi bu' açıklamaları yapan yetkililere kesinlikle inanmıyoruz. Bunlar 'kaza' ya da 'kader' değil, düpedüz bir iş cinayetidir. İşyerlerinde güvenlikli bir çalışma ortamı sağlamakla yükümlü insanların, Amerika'nın 'altına hücum' çağındaki gibi ilkel çalışma ortamlarına göz yumup, meydana gelen kazaların ardından taziye mesajı yayınlamalarınıysa samimi bulmuyoruz. Yerin altında günlerdir mahsur kalan yakınlarından haber bekleyen acılı ailelerin bakanlara yükselttiği 'Ne yüzle buradasınız' çığlığına sesimizi katıp soruyoruz: Kaza haberi duyulduğu anda herkes Gelik ve Karadon'da bulunan kuyuların başına akın etti."
"ÇALIŞIN EMRİNİ VEREREK KAZA OLUŞUMUNA SEBEBİYET VEREN YETKİLİ KİM?"
"Özellikle Gelik 75.Yıl Cumhuriyet Kuyusu'ndan çıkması muhtemel yaralıların ilk tedavisinin yapılıp hızla hastanelere nakli, tahlisiye ekiplerinin emniyetli bir şekilde ocağa girmesi, sağlık ve kurtarma ekiplerine düzenli bir çalışma ortamının sağlanması başta olmak üzere kuyu başı organizasyonu kurum elemanlarından daha çok kurum dışı şahıslarca yapılıyordu. Bu durum 'yönetim zafiyeti' yorumlarının yapılmasına neden oldu? TTK yönetimi, Gelik İşletmesi'ne hâkim değil mi? Karadon Müessesesi'ndeki yönetim zafiyetinin işçilerin iş güvenliği kurallarına uymamasına neden olduğu iddia ediliyor. Tüm havzada kullanılan ferdi koruyucu gaz maskelerinin işçilerce alınmadığı, yönetiminse ocaklara girişlerde gerekli kontrolleri yapmadığı söyleniyor. Bu doğru mu? Bu zafiyetinin ortaya çıkmasında yönetim kademelerine politik yollardan yapılan atamaların payı var mı? Patlamadan birkaç saat önce gazın yükseldiğinin tespit edilmesi üzerine çalışılan galerilerde çalışmaların durdurulduğu, daha sonra normal seviyeye düştüğü gerekçesiyle yeniden başlanıldığı ve çok kısa bir sonra da patlamanın meydana geldiği bizzat Çalışma Bakanlığı'nca açıklandı. 'Çalışın' emrini vererek kaza oluşumuna sebebiyet veren yetkili kim?"
"OLAYIN AYRINTILARI ORTAYA ÇIKTIKÇA SORULARIMIZ ÇOĞALACAK"
"Aynı Bakan'ın daha sonra 'kazada ihmal yok' açıklaması yapması inandırıcı mıdır? Kaza TTK'ya taşeron olarak galeri açan Yapı-Tek firmasının çalıştığı yerde meydana geldi. Yapı-Tek, üretim panolarında değil, gazlanmanın nispeten daha düşük olduğu taban yolları açma işinde çalışmasına rağmen burada bir patlamanın meydana gelmesi kimi şüphelerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Yapı-Tek firmasının çalıştığı galerilerde gerekli denetimler düzenli bir şekilde yapılıyor muydu? Örneğin, patlamada mahsur kalan işçilerin ferdi koruyucu maskeleri var mıydı? Bu patlamanın asli nedenlerinden biri de taşeronlaşma mıdır? Arama ve kurtarma çalışmalarının en başından beri düzensiz bir ortamda yürütülmesi, işlem basamaklarının tespiti ve ekiplerin hızla kaza mahalline nakli başta olmak üzere kimi gecikmelere neden olmuştur. Bu tip kazalar sonrasındaki arama kurtarma çalışmalarında bunca deneyimi olan TTK'nın, bu kadar acemice davranması eyyamcılık değilse nedir? Olayın ayrıntıları ortaya çıktıkça daha çoğaltacağımız sorularımızın yanıtlarını bulmak için her türlü çabayı göstereceğimizi duyuruyor, kamuoyunu bir daha böylesi kazaların yaşanmaması için bu çabamızda yanımızda görmek istiyoruz."