Eşitlik ve Demokrasi Partisi "Yönünü arayan Türkiye'nin sorunları ve çözüm önerilerinin" görüşüleceği 30 İl'de başlatılan değerlendirme toplantılarının ilki Zonguldak'ta gerçekleştirildi.

Genel Maden İşçileri Sendikası toplantı salonunda gerçekleşen "De-mokrasi Forumu"na Eşitlik ve Demokrasi Partisi MYK üyesi Salman Kaya ve EDP PM Üyesi Sinan Tutal konuşmacı olarak katıldı. EDP'nin toplantısı İl Başkanı Ali Topaoğlu'nun kısa açış konuşmasıyla başladı. Topaloğlu, "Partimiz Türkiye'de 30 tane ilde "Demokrasi Formu" adı altında "yönünü arayan Türkiye'nin sorunları ve çözüm önerileri" noktasında 30 ilde yaklaşık 15 gün sürelik bir zamanda toplantılar yapacak. Bu toplantının ilkini Zonguldak'ta yapıyoruz. Bu anlamda bizim için bu çok önemli bir toplantı."dedi

"İŞLEYİŞ KALMADI"
EDP'nin "Türkiye Yönünü Arıyor" Başlıklı toplantısında ilk sözü EDP MYK Üyesi Salman Ka ya yaptı. Kaya daha önce görev yaptığı SHP ve Milletvekilliği dönemi ile ilgili kısa bilgi sunduktan sonra güncel konulara değindi ve şöyle dedi, "1995 yılından sonra Deniz Baykal hizip'inin gelmesinden sonra o partide herhangi bir işleyiş kalmadı. Parti içi demokrasi tamamen sıfır oldu. Partinin büyükleri Deniz Baykal, Meh met Sevigen, Nesrin Baytok'tu. Partide bir yerlere gelmek isteyenler bir milletvekili bir beledi-ye başkanı adayı olmak isteyenler bu tezgâhlardan geçmek zorundaydı. Bizim bu yapının içinde olmamız mümkün değildi. Mart ayında EDP'ni SHP'den ÖDP'den gelen arkadaşlarla birlikte kurduk."
Salman Kaya Partinin kimliği yapısı ve ülke-deki Kürt sorununa yönelik parti politikasınıda, "Parti içi demokrasinin, sonuna kadar işlediği bir partiyiz.  Türkiye'nin en büyük sorunu kimlik sorunudur. Kürt sorununa en demokratik şekilde bakan bir anlayış içerisindeyiz.

"MUTLU OLAMAZSINIZ"
Kürt sorununu nasıl çözeceğiz? Vatandaşlık kimlik tarifiyle, genel af tarifiyle bu sorunu çözeceğiz. Kürt sorunu ülkemizin en büyük sorunudur. Ülkemizde gerek dağda, gerekse asker gençlerimizin ölmesi bizim içimizi sızlatıyor. Kürt sorunuyla ilgili istemler basittir. Sistem düşman yaratarak çözümü üretmek istiyor. Geleceğimiz olan çocuklarımızın ölümü hepimizin içini parçalıyor. Sistem öyle yapıyor ki; çatıştırarak, düşman yaratarak, ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Bu sorun çözülmedikçe siz ve sizin çocuklarınızın mutlu olması mümkün değildir. Ben bazı arkadaşlarım gibi iktidar olacağız diye hayal kurmuyorum. Bu anlayışın, meseleye sınıfsal bakan, meseleye kimliksel bakan anlayışın yani EDP'nin anlayışının iktidar olması lazım ki, Türkiye huzura kavuşsun."

AKP 2'YE BÖLÜNDÜ
Daha sonra söz alan PM Üyesi Sinan Tutal'da konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Demokrasi Forumu" adı altında ülkenin 30 ilinde bölgesel olarak yaptığımız toplantılıları "yönünü arayan Türkiye'nin sorunları ve çözüm önerileri" olarak başlık seçtik. Neden yönünü arayan Türkiye? Aslında dünyadaki gelişmelere baktığınız zaman hâkim sınıflar gelişen dengelerle birlikte eski yönetme biçimleri değiştiriyorlar, yeni stratejiler belirliyorlar. Dolayısıyla Türkiye'de de bu stratejilere uygun olarak eğemen sınıflar kendilerini değiştirip dönüştürüyorlar. 8 yıldır AKP'nin hükümete gelmesiyle Türkiye kamuoyu mıknatıs gibi ikiye bölündü. Vatandaş bir taraftan geçmiş geleneği ne olursa olsun AKP arkasına dizilmeye çalışılıyor. Çünkü diyorlar ki "AKP 70 yıllık bürokratik ve statükocu yapıyı değiştirme hedefiyle iktidar oldu ve bunu yapmaya çalışıyor, dolayısıyla bu partiye destek vermek gerekiyor" diyen değişik ekipler var. Diğer bir tarafta da bu yapılanmanın doğru olmadığını aslında dışarıdan bakıldığında daha statükocu bir yapı görünüyor. Buda CHP'de kısmen de MHP'de görünüyor. Bir tarafta sanki değişim isteyen, bir tarafta da sanki bu statükoyu savunan, bunun değişmemesi gerektiğini savunan iki siyasi odak varmış gibi görünüyor.”