Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İşçi Partisi (İP), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gençlik Kolları, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Atatürkçü Düşünce Kulübü (ADK), Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve ZKÜ Çağdaş Yaşamı Destekleme Kulübü (ÇYDK) üyeleri, dün Madenci Anıtı önünde toplanarak 20 Ekim Gençliğe Hitabe Günü'nü kutlama amacıyla bir basın açıklaması yaptılar. Grup adına açıklamayı okuyan ADD Gençlik Kolları Başkanı Burçin Atayan, oluşturulmaya çalışılan yenidünya düzeninde ülkenin üniter yapısına, çağdaş, bağımsız, laik cumhuriyete kastedildiğini belirterek, "Gençliğe Hitabe'de de belirtildiği gibi 'içinde bulunduğumuz durumu düşünmeden' cumhuriyeti savunmamız gerekir" şeklinde konuştu.
Atayan, açıklamada şu görüşlere yer verdi:
"EKONOMİK VARLIKLARIMIZ
PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR"
"Söylev; Milli Mücadelemizi, devrimleri ve Atatürkçülüğü anlamak ve anlatmaktaki en önemli belgedir. Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ekim 1927'de okumaya başladığı Söylev'ini 20 Ekim 1927 tarihinde Gençliğe Hitabe'yi okuyarak tamamlamıştır. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu kararınca 20 Ekim tarihi 'Gençliğe Hitabe Günü' olarak ilan edilmiştir. Gençliğe Hitabe, hiç şüphesiz ki, Atatürk'ün Türk ulusuna vasiyetidir. Ancak, Türk ulusu, Atamızın vasiyetini yerine getirememiştir ki, Büyük Önder'in Gençliğe Hitabe' de bahsettiği sorunlarla teker teker karşılaşıyoruz. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü sağlayan en önemli kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne pervasızca saldırılarak yıpratılmaya çalışılıyor. Oluşturulmaya çalışılan yenidünya düzeninde ülkenin üniter yapısına, çağdaş, bağımsız, laik cumhuriyete kastediliyor. Hukuk dışı uygulamalarla demokratik Türkiye Cumhuriyeti faşizme doğru sürükleniyor. Yurttaşlar ve devlet kurumları birbirlerine karşı güven kaybı yaşıyor. Ekonomik varlıklarımız, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz özelleştirmelerle satılarak neoliberalist zihniyetin Türkiye'si oluşturuluyor, hıyanet ile yabancı sermayeye ve onun yerli işbirlikçilerine peşkeş çekiliyor."
"TÜM ULUSALCI GÜÇLER
BİR ARAYA GELMELİ"
"Ülkenin içinde bulunduğu vaziyet göz önüne alındığında cumhuriyetin yılmaz bekçileri, Mustafa Kemal'in yürekli askerleri olan bizler, yani Türk gençliği, Gençliğe Hitabe'yi ve Bursa Nutku' nu zihnimizden asla çıkartmayacağız. Mustafa Kemal' in 1933'te Bursa'da dediği gibi; 'Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır' demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.' Kemalist düşüncenin yol göstericiliğinde, tam bağımsızlık arzusuyla yanan, çağdaşlaşmada sınır tanımayan, gücünü ilim ve fenden alan gençlik vatanına karşı hızla yaklaşan tehlikenin farkındadır. Vatan tehlikededir. Bizler, yani Mustafa Kemal'in yürekli askerleri Kuvay-i Milliye ruhunu benimsemiş bulunuyoruz. O halde Gençliğe Hitabe'de de belirtildiği gibi 'içinde bulunduğumuz durumu düşünmeden' cumhuriyeti savunmamız gerekiyor. Çözüm, Atatürkçü düşüncenin rehberliğinde, tüm ulusalcı güçlerin bir araya gelerek ortak mücadele hattı oluşturmasından geçmektedir.
Gençliğe Hitabe günümüz kutlu olsun." Konuşmanın ardından Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ve Gençliğin Atatürk'e cevabı okundu. Basın açıklaması, hep birlikte Gençlik Marşı okunarak son buldu.