Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Büro-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu, Tekel işçilerinin feryadının ülkeyi yönetenleri yumuşatamadığını ifade etti. Bacıoğlu, Tekel işçisinin 4/C'li statüye geçmemek için yaptığı 80 günlük direniş sonunda bir netice getirmediğini ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi;
"Tekel isçilerinin ülkemizde 4/C'li istihdam türü uzun süre gündem oluşturdu. 4/C statüsünde köle gibi çalıştırılmaya karşı çıkan Tekel işçisinin feryadı ne acıdır ki; ülkeyi yönetenlerin yüreklerini yumuşatamadı. Geçici kadroda, 657 sayılı Devlet Memurları yasasının 4/C kapsamında çalışmaya mahkum edilenlerin özlük ve sosyal hakları diğer devlet memurlarının çok gerisindedir. Ülkemizde istihdam edilen 4/C'liler sadece özelleştirme mağduru işçiler değildir. Türkiye İstatistik Kurumu'nda 1972 yılından bu yana 4/C kapsamında binlerce çalışan, 'anketör' adı altında istihdam edildi. Bugün bu görevi yapanların sayısı 1700 civarındadır. TÜİK'de çalışan 4/C'liler, özelleştirme kapsamındaki 4C'lilerden farklı olarak Kurum idarecilerinin insafına terk edildiler. Sözleşmelerinde 'kurum amirlerinin başarısız bulduğu personelin sözleşmesi fesh edilir' denilir. Halen kurumu yöneten liyakatsiz ve birikimsiz bir kısım yöneticiler ne acıdır ki; 'doğum yapan bayan elemanları, hasta olan çalışanları' insafsızca kapı dışarı edebilmişlerdir. Hiçbir güvencesi olmayan TÜİK'teki 4/C çalışanlarının ücretleri ve sosyal hakları da, diğer 4/C'li çalışanların aldığı ücretlerden çok düşüktür. Halbuki bu insanlar, yaz-kış; soğuk-sıcak demeden yılın 12 ayı ankete çıkarlar."
"GEÇİCİ SÖZLEŞMELİ OLARAK ÜÇ OTUZ PARAYA ÇALIŞTIRILIRLAR"
"Nüfus sayımından sanayi sayımına; tarım sayımından hayvan sayımına; fiyat endeksinden işgücü anketine kadar onlarca sayım ve anket yaparlar. Köy köy, ilçe ilçe, il il bu çalışmaları gerçekleştirirler. Ve ülkemiz için, olmazsa olmaz verileri toplarlar. Ancak ne hikmetse, geçici sözleşmeli olarak üç otuz paraya çalıştırılırlar. Türkiye İstatistik Kurumu'nda, toplam personelin yarıdan fazlası geçici personelden oluşur. Ancak bu personel kurumdaki, kadrolu çalışanların yararlandığı ekonomik ve sosyal haklardan mahrumdurlar. Ne yazık ki; ülkeyi yönetenler her yıl, özelleştirmeden gelen 4/C' liler için ayrı, TÜİK'te çalışan 4-C'liler için ayrı ve TBMM'de çalışan 4/C'liler için ayrı Bakanlar Kurulu kararı çıkartıyorlar. Aynı Başbakan'ın ve Bakanların imzaladığı bu kararnamelerde, aynı statüde çalışanların ücretleri ve çalışma süreleri de ayni olması gerekirken farklı farklı düzenleniyor.
Merak ediyoruz, bu ayrımcılığın altına imza atan Bakanların, acaba vicdanları sızlamıyor mu? Belki de neyin altına imza attıklarının farkında bile değillerdir… Simdi TÜİK'deki 4-C'li çalışanlar, dört gözle yeni bir Bakanlar Kurulu kararının çıkmasını ve özlük haklarının emsalleriyle eşitlenmesini bekliyor. Sözün özü, TÜİK 4/C'lileri adalet istiyor! İnsanca yasamak ve kadroya geçirilmek istiyor!"