Birleşik Kamu-İş'e bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, bulundukları hizmet bölgelerinde 8 yıl çalışan öğretmenlerin iller arası rotasyona tabi tutulacağı haberlerinin öğretmenlerin haklı endişelerine neden olduğunu belirterek, eğitim iş kolundaki TÜM sendikaları zorunlu rotasyona karşı birlikte mücadeleye çağırdı.
Başkan Kahveci, yazılı açıklamasında şunları söyledi;
12 Haziran 2011 tarihinde gerçekleşen genel seçimler sonrasında üçüncü kez iktidara gelen AKP, toplumu baskı altına alacak her türlü uygulamaya başvurabilmektedir. Özellikle yüzyılların birikimiyle oluşmuş ve cumhuriyetimizin yeniden yapılandırılmasıyla çağdaş hale getirilmiş kurumlarımız yerle bir ediliyor; anayasa ve insan hakları hiçe sayılarak kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınıyor. Mevcut iktidar seçimlerde elde ettiği çoğunluk desteğini, demokratik teamüller çerçevesinde kullanması gerekirken, totaliter yönetimleri aratmayan uygulamalar gerçekleştirmektedir. Bu uygulamaların en yoğun yaşandığı yer olan Milli Eğitim Bakanlığı, aldığı her karar ile eğitim sistemimizi kökten değiştiriyor, eğitim çalışanlarının yılların birikimiyle elde ettiği özlük haklarını ise gasp ediyor. Ustalık dönemi olarak adlandırılan üçüncü AKP iktidarının dikkat çekici isimlerinden birisi olan Milli Eğitim Bakanı, bir gecede çıkardığı 652 sayılı KHK ile Bakanlığın tüm yapısını değiştirmiştir. Yine aynı bakanın basına verdiği demeçlerden eğitim çalışanları üzerinde bir korku imparatorluğu kurulacağı anlaşılmaktadır. Eğitim çalışanlarının geleceklerinden endişe duymalarına neden olan bu demeçler, aynı zamanda eğitim ve öğretime yeni başlangıç yaptığımız bu dönemde çalışma barışını da bozmaktadır. Özellikle son zamanlarda bazı eğitim sitelerinde ve basında yer alan 'bulundukları hizmet bölgelerinde 8 yıl çalışan öğretmenlerimizin iller arası rotasyona tabi tutulacağı' haberi öğretmenlerimizin haklı endişelerine neden olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından henüz bu haberle ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştır. Ancak 652 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'nin bazı maddelerinin ucu açık olması, net ifadeler taşımaması bu tür yorumlara neden olmaktadır.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN BİR OLDUBİTTİ MANTIĞI İLE HAREKETE GEÇME DURUMU SÖZ KONUSU OLABİLİR
Eğitim-İş olarak eğitim çalışanlarının haklı endişelerini paylaşıyoruz. Hemen belirtelim ki, 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de öğretmenlerin zorunlu rotasyona tabi tutulmalarını öngören açık bir ifade bulunmamaktadır. Fakat aynı KHK'da müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları için de açık ifade bulunmamasına rağmen, bakanlık kendi düzenlediği KHK'ya ters düşerek bu idari personele rotasyon uygulamıştır. Hal böyle olunca Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir oldubitti mantığı ile harekete geçme durumu söz konusu olabilir. Öğretmenlerin dağınıklığından ve birlikte hareket etmeyişinden yararlanacak olan bakanlık amacına ulaşma tehlikesi bulunmaktadır. Böylece öğretmenleri yeni bir zulümhane beklemektedir. Bakanlık bu uygulamayla yaklaşık yüz bin öğretmenin emekliye ayrılacağını ve emekliye ayrılacakların yerine de ücretli sözleşmeli, sendikasız öğretmenleri görevlendirecektir. Oysa Eğitim-İş'in teklifi ve çağrısı açıktır. Emekli öğretmen maaşlarını 1700 TL civarında olması durumda zaten 100 bin öğretmen hemen emekli olacaktır. Öğretmenlerin çoğu çocuklarını okutma, borç ödeme vb sebeplerden dolayı emekli olamamaktadır. Bu yöntem 1980'den önce uygulanmış büyük bir sıkıntı yarattığı ortadayken hiçbir yararı yokken yeniden uygulamaya konulma düşüncesinin ortaya atılması dahi öğretmenlerin moralleri tamamıyla bozmaktadır. Zaten öğretmenler zorunlu hizmete tabii olarak rotasyona girerek görevlerini yaptıkları uygulanırken bu yöntemin tekrar uygulamaya konulması iyi niyetten uzaktır.
BİRLİKTE MÜCADELE ETMEZSEK, BAKAN, BÜTÜN ÖĞRETMENLERE BÜYÜK BİR GOL ATACAKTIR
Sendikamız topyekun tüm öğretmen camiasına saldırı teşkil edecek bu tür bir girişime hiçbir şekilde izin vermeyecek, konunun tartışmaya açılmasına dahi tahammül göstermeyecektir. Hiç kimse Anayasa'da, yasalarda ve yönetmeliklerde açıkça belirtilmeyen veya yer almayan uygulamaları gerçekleştiremez. Bu konuyla ilgili olarak eğitim çalışanlarının sahipsiz olmadığının herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı'na bu ülkede padişahlığın Atatürk devrimiyle kaldırıldığını, yine bu ülkede artık eğitim çalışanlarının örgütlü olduğunu hatırlatmak isteriz. Aksi takdirde Bakan, bütün öğretmenlere büyük bir gol atacaktır.  Bu durumda da örgütlü olmanın anlamını yitirdiği gibi eğitim ordusunun büyük bir yara alacağıdır. Bu çerçevede eğitim çalışanlarını temsil iddiasında olan tüm sendikalarımıza çağrımız şudur: Eğitim-İş olarak tehlikenin farkındayız.
Örgütlü yapılarımız farklı olabilir. Fakat eğitim çalışanlarına yönelik yoğun saldırıların yapıldığı bu dönemde farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, birlikte hareket etmenin zamanının geldiğini bir kez daha belirtmekteyiz. Eğitim-İş olarak öğretmenlerimizi endişeye sevk eden konularda eğitim iş kolundaki tüm sendikalarla birlikte ilkeli ortak eylem koymaya hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.