Zonguldak'ta yaşayan 75 yaşındaki Nazım Aydın, 1960'ta ürettiği ilk yerli torna tezgâhının ardından profil bükme, sac bükme, silindir, matkap, demir testere makineleri ile inşaat, maden ocakları ve derelerde geçişi sağlayan teleferik makinesi üretti. 15 günde teleferik makinesini tamamladığını ifade eden Aydın, en çok gençlerin meslek öğrenmek istememesine üzülüyor.

Zonguldak Acılık Sanayi Sitesi'nde Güven-iş Atölyesi sahibi Nazım Aydın, 1953'te Bayburt'tan Zonguldak'a gelip çırak olarak işe başlamasıyla ilk yerli torna tezgâhını üretmesini anlattı.

Küçüklüğünden bu yana meslek aşkının hiç kaybolmadığını belirten Nazım Usta, "Çok meraklıydım. İki sene bir ustanın yanında çırak olarak çalıştım, 1956'da Türkiye Taşkömürü Kurumu Üzülmez Atölyesi'ne girdim. Atölyede Bulgar, Romen, İtalyan tezgâhları vardı ama bir tane Türk tezgâhı yoktu. Ben bu tezgâhı yaparım dedim. Resimlerini çizdim, İtalyan tezgâhında ölçülendirdim. Çok zor şartlarda ağaçtan kalıplarını yaptım. Gündüz işte çalışıyor, gece makine resimleri yapıyordum. Türkiye'de torna tezgâhı yapılmazken 1960'ta resimlerini, kalıplarını, dişlilerini, şanzıman kutularının hepsini kendim yaptım. Ben bunu zevkle yaptım. Bu tezgâhta 12 vites var. Kaç senedir çalışıyor, daha hiç arıza yapmadı. Ve sana şunu söyleyeyim; ben ilkokul da okumadım. İyi ki okumamışım! Yoksa bir yerde memur olsak, yandıydık." diye konuştu.

Torna tezgâhıyla yetinmeyen Aydın, sırasıyla matkap tezgâhı, profil bükme makinesi, sac bükme silindiri, demir testere makinesi, demir kesme makinesi ile maden ocakları, teleferik ve inşaat işlerinde kullanılmak üzere teleferik makinesi yapmış. Ülkenin dört bir yanından Nazım Usta'nın maharetini duyan sanayiciler, seralarda kullanılan profil bükme ve sac silindir gibi makinelerin siparişini vermeye başlamış.

Sanayi sitesindeki gençlere çalışkanlığıyla örnek olan ve onlara çeşitli tavsiyelerde bulunan Nazım Aydın, "Boru, profil, sera boruları gibi her şeyi yapıyoruz. Sadece bu değil, bunu yapan makineyi de torna makinesini de yaptım. Silindir yaptım, bu makinenin piyasa fiyatı 10 bin TL'nin üzerinde. Bunun dışında en son teleferiği piyasaya çıkardım. Bu teleferik makinesi her yerde kullanılıyor. Teleferik de inşaatlarda, kömür ocaklarında, çok amaçlı her tarafta iş görür. Kolaylıkla 15 günde yaptım. Biz yabancıların yanında hiçbir şey yapmıyoruz. Adamlar neler yaptı, bu nedir onların yanında!" dedi.

"ÇIRAK YETİŞMİYOR, VAY GENÇLERİN HALİNE!"

Yeni neslin meslek öğrenmede çok isteksiz olmasının, kendisini çok üzdüğünü kaydeden Nazım Aydın, böyle giderse 10 sene sonra Türkiye'de sanayi sitelerinin kalmayacağını dile getirdi.

Atölyede çalıştıracak çırak bulamadığını aktaran Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: "Vay bu gençlerin haline. Sanayi sitesinde bir tane çırak yok. Türkiye'de 10 sene sonra bir tane sanayi sitesi kalmaz. Adam geliyor, çocuğunu çırak olarak verecek, 'kaç lira para vereceksin' diye soruyor. Kaç lira alacağını niye soruyorsun, onu işe alan usta elbette ona harçlık verecek. Hem sanat öğretecek hem de para verecek var mı öyle? Allah vere de bu çocukların hepsi üniversite bitirirse bu işleri kim yapacak? Her şeyi devletten beklememiz çok yanlış. Ellerim yağlanmasın, elimde cep telefonum olsun, elimde sigaram olsun, baba ver para. Baba nerden verecek parayı?"