Eğitim İş Kdz. Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, hükümetin memurlara ilk yıl için 3+3 ikinci yıl için ise 2+3 zam önerdiğini belirterek, bu teklif ile toplu sözleşme yapılamayacağını ifade etti.
Başaran, toplu sözleşme masasına oturan yetkili ama etkisiz konfederasyonların gerekli tepkiyi koyamadıklarını öne sürdü.
Eğitim İş Kdz. Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran'ın açıklaması şu şekilde:
Hükümet, memurlara ilk yıl için yüzde 3+3, ikinci yıl için ise yüzde 2+3 zam önerdi. Bu teklif, mevcut yasayla toplu sözleşme yapılamayacağının bir göstergesidir.
Hükümetle sözde toplu sözleşme masasına oturan yetkili ama etkisiz konfederasyonlar, yasanın çıkmasına gerekli tepkiyi koyamamış, heyette daha fazla sandalye ile temsil edilebilmek için mücadele etmişlerdir. Gelinen noktada, Çalışma Bakanı Faruk Çelik'le 1 Mayıs kutlayanların ve sınıfsal tepkiyi örgütleyemeyenlerin büyük sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu taşıyan konfederasyonlar, kamu çalışanlarını daha fazla hayal kırıklığına uğratmadan oynanan bu tiyatroya artık alet olmamalıdır. Gerçek toplu sözleşme, hak verilmez, alınır şiarı ile alanlarda yapılmalıdır.
Bugün açlık sınırının 1050 TL, yoksulluk sınırının 3200 TL civarında olduğu göz önüne alındığında, kamu emekçilerinin maaşlarına en az yüzde 25 zam yapılması gerekmektedir. Öte yandan, ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yaratılan ücret adaletsizliği giderilmeli, öğretmenlere ve akademisyenlere en az 300 TL ek ödeme yapılmalıdır.
AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana kamu çalışanları refah payından hakkını alamamış ve bugün en düşük dereceli memur maaşında yaklaşık 400 TL dolayında bir kayıp yaşanmıştır. Bu miktarın en kısa zamanda maaşlara yansıtılması gerekmektedir.
Yıllardır maaşlarında herhangi bir iyileştirme yapılmayan memur emeklileri de açlık sınırından kurtarılmalı, aylıklarına en az yüzde 25 zam yapılmalıdır.
AKP iktidarının, kamu çalışanlarıyla alay eden bu tavrından sonra tüm konfederasyonlar taleplerini ortaklaştırarak, alanlarda eylem birlikteliği yaratmalıdır. Haklarımızın demokratik ve meşru zeminlerde mücadele ile alınacağı, şu anda sözde toplu sözleşme masasında oturan konfederasyonlar tarafından da görülmelidir.
Biz Eğitim-İş olarak, iş bırakma dahil her türlü eylem ve etkinlikle demokratik tepkimizi göstereceğiz. Bu bağlamda diğer emek örgütlerinin yapacağı eylem ve etkinliklere de destek vereceğiz.