Türkiye Komünist Partisi (TKP) Zonguldak İl Komitesi Başkanı Sami Baykut, geçtiğimiz günlerde üst geçitlerle ilgili olarak açıklama yapan TMMOB Mimarlar Odası Zonguldak Temsilcisi Turhan Demirtaş'ı destek verdi.
Zonguldak-Kozlu sahil yolu Milli Egemenlik Caddesi'nde yaşanan ölümlü kazalara dikkat çeken Baykut, yaptığı yazılı açıklamada, şunları söyledi;
DEMİRTAŞ'A DESTEK
Karşıdan karşıya geçmek isteyenlerin ölümüne ve yaralanmalarına neden olan kazalar nedeniyle Milli Egemenlik Caddesi yine gündemde. Kozlu Belediyesi'nde çalışan genç Ziraat Mühendisi ve Müzisyen Mehmet Çağlar Birinci'nin ölümünün ardından yeniden tartışılır oldu, Zonguldak'ta trafik ve yaya geçitleri. Son olarak TMMOB Mimarlar Odası Zonguldak Temsilcisi Turhan Demirtaş'ın konuyla ilgili açıklaması hem ön açıcı (tabii birileri dikkate alma zahmetinde bulunursa) hem çarpıcı yönler içeriyor. 'Yaya hareketlerinin en yoğun olduğu kent merkezinden geçen ve kenti ikiye bölen bu yoldaki kazaları önlemenin öncelikli yolu; alt, üst ve hemzemin yaya geçitlerinin bir an önce yapılarak halkın hizmetine sunulmasıdır. Ne imar planlarında, ne de ulaşım planlamasında, nerelere yaya alt ve üst geçitler yapılacağı hiç düşünülmediğinden, kanalizasyon suyu arıtma tesisine giden ana şebeke alt geçide mani olmayacak derinlikte döşenmedi ve Ulu Camii önünden Kozlu'ya kadar uzanan Milli Egemenlik Caddesi'nde yaya alt geçidi yapılması neredeyse imkansız hale geldi' diye başlıyor Demirtaş'ın açıklaması. Bunları söyleyen kişi sıradan biri değil; işin uzmanı. Sözü geçen planları yapan yetkililer ne diyor acaba; oluşan kazalar nedeniyle vicdanları rahat mı?
KENT MERKEZİNDE ALT VE
ÜST GEÇİTLER OLMALI
Milli Egemenlik Caddesi boyunca doğa tahrip edilerek oluşturulan yapılaşmalara göz yumanlar burada oluşacak trafik yoğunluğunu hiç mi hesaba katmadılar yoksa? Görünen o ki, akıllarına bile gelmemiş. Zonguldak merkezinde kaç adet üst veya alt geçide gereksinim olduğunu tespit eden bir makam var mı acaba? Su-kanalizasyon vs. çalışmaları alt geçide mani olamayacak derinlikte döşenmesi düşünülmediğine göre, böyle bir tespit de yok.
Ya, yol boyunca yapılan tretuvarların genişliğinin üst geçit yapımına uygun olup olmadığının hesabı yapıldı mı? Terminal önünde ve Kozlu girişinde yapımları sürdürülen üst geçitler bittiğinde; o geçitleri yaptıranlar karşıdan karşıya geçişlerinde kullanırlar mı diye soruyor Zonguldak halkı. Çünkü, inşası süren üst geçitler en az 5,5-6,0 metre yüksekliğe normal merdivenle çıkılacak şekilde yapılıyor. Sağlam vatandaşların bile bu kadar zahmetli bir geçişe gönüllü olmayacakları bu üst geçitlerden özürlü vatandaşların nasıl yararlanacağı (!) ayrı bir muamma. Ya, Zonguldak'ta özürlü vatandaş yok biliyor yetkililer, ya da; özürlü vatandaşların seyahat özgürlükleriyle birlikte kendileri de yok sayılıyor etkili ve de yetkili yöneticilerimizce.
ZONGULDAK İNSANINA
DEĞER VERİLMİYOR
Vatandaşların zorunlu olmadıkça kullanmayacağı üst geçitler yerine sosyal amaçlı üst geçitler yapmak bu kadar mı zor yani? Yoksa birileri imkansız olarak mı görüyor bu işi? Ankara başta olmak üzere örnekleri çok oysa. Kenti yönettiklerini iddia edenler gerçek görevlerinin kentlerde yaşamı kolaylaştırmak, insanları sağlıklı ve mutlu yaşama kavuşturmak olduğunu unutmamalılar. Bu gerçek görevlerini anımsarlarsa, insanları üst ve alt geçitlere yürüyen merdivenlerle, asansörlerle ulaştırmanın yollarını aramaları gerekmez mi? Yaşam alanları haline getirilmiş yani; üzerinde kafelerin, satış büfelerinin, sergi alanlarının olduğu geçitler neden düşünülmez?
Çok amaçlı üst geçitler yerine daha düşük maliyetli ama; vatandaşların zorunlu olmadıkça kullanmayacağı geçitler yapmak, doğrudan Zonguldak insanına değer verilmediğinin açık göstergesinden başka bir şey değildir. Sahillerin yağmalanması-doğanın tahrip edilmesi pahasına birilerine rant alanı yaratanlar, alt-üst geçit yapımı için sponsor bulmakta neden zorlanıyor; birileri çıkıp açıklamalı. Birileri, 'biz yönetimdeyiz, biz biliriz; bildiğimiz gibi de yaparız' diyemez. Yönetim konumunda olanlar araştırmak, uzmanlara kulak vermek, insan onuruna yakışır, yaşamı kolaylaştıracak işler yapmak zorundadır. Aksi halde, eninde sonunda, hesap sormuyor-hakkını aramıyor gibi görünen halka hesap vermek zorunda olduklarını da unutmamalıdırlar dedi.