İmzalar gönderilmeden önce basına açıklamada bulunan Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, YGS sınavına ilişkin ortaya atılan şifreleme iddialarıyla milyonlarca genç ve ailesinin gerilim ve belirsizliğe sürüklenmesi sonrasında Eğitim Sen’in açıklamalarla eylem ve etkinliklerle konuyu gündemde tuttuğunu, liseli gençlerin ve ailelerin yanında yer aldığını belirtti. Akyol açıklamasında şöyle dedi: “YGS’ de patlak veren şifre skandalı ardından içinden geçtiğimiz süreç, ÖSYM Başkanı Ali Demir’in itiraf ve tehdit içeren mektubu ile boyut değiştirmiş ve başbakanın tehdit içeren açıklamalarıyla son halini almıştır. Böylelikle AKP’nin şifre skandalının üstünü kapatmak için her yola başvuracağı açıkça ortaya çıkmıştır.
“İKNA OLMADIK, OLMUYORUZ”
Sendikamız ise “İkna Olmadık, Olmuyoruz! Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz!” diyerek toplumsal duyarlılığı harekete geçirmiş, gençlerimiz ve geleceğimizi bu skandallar dizisine terk etmeyeceğini açıkça ifade etmiştir. Çünkü Eğitim Sen olarak biliyoruz ki eğitim sistemi sınav cenderesinden kurtarılmadığı sürece bu cadı kazanı kaynamaya devam edecek, birileri her zaman bir adım önde olacaktır. Milli Eğitim Bakanı’ndan Cumhurbaşkanı’na, YÖK Başkanı’ndan Başbakan’a kadar değişik çevrelerden yapılan “ÖSYM Başkanının yaptığı açıklamalardan tatmin olduk” açıklamaları ise bizler için bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü tatmin edici açıklama bekleyenler onlar değil, bizleriz. Bizler, sınav sisteminin zulmüne ve eğitim hizmetinin ticarileştirilmesine karşı “yeter artık” diyerek geleceğimize sahip çıkan eğitim ve bilim emekçileri, öğrenciler ve velileriz.

ZİHNİYET AÇIĞA ÇIKARDI
Başbakan’ın Erdoğan’ın “bizim gençler” diye ifade ettiği gençlerin, gerilim istenmediği için sokaklara çıkarılmadığı gerekçesi ise AKP’nin demokrasi zihniyetini açığa çıkarmıştır. Çünkü bizler biliyoruz ki sokaklardan seslerini duyurmaya çalışan gençlerimizin taleplerine kulaklarını tıkayanlar, bu gençleri görmezden gelerek saçlarından sürükletenlerin söyleyecek sözü kalmamıştır.  10 bin gencimize sokaklarda “şifre yok” dedirtebileceklerini sananlar, gençlerimize hakaret etmek dışında bir şey yapmamaktadırlar. Demokratik haklarını kullanan gençlerimize “bunların aklı yetmez” ya da “kandırılıyorlar” şeklinde bir yaklaşım sergilemek hem sorunu anlamamak hem de bu insanların iradelerine saygısızlık etmektir. Başbakan, kendi gençliğinin etkisinde fazla kalmış olacak ki demokratik haklarını kullanan gençlerimize “bunların aklı yetmez” diye bir yaklaşım sergileyebilmektedir.
Eğitim Sen olarak öğrencilerimizle, velilerimizle ve bizlere desteğini sunan vatandaşlarımızla birlikte asla kandırılamayacağımızı, ikna olmadığımızı ve geleceğimize sahip çıkacağımızı ifade eden bu imzaları, muhatabına yani başbakana gönderiyoruz.
İYİ BİLİNMELİDİR
Bilinmelidir ki Eğitim Sen olarak tehditler savuranlara gençlerimizi ve geleceğimizi terk etmeyeceğiz! Sendikamız bu baskılara boyun eğmeyecek, gençlerimizin haklı taleplerinin destekçisi olmaya devam edecektir. Taleplerimiz karşılanana kadar da ikna olmayacağız iyi bilinmelidir! Bu sebepledir ki yetkilileri bir kez daha süreç içinden çıkılmaz bir hale gelmeden adım atmaya davet ediyoruz. ÖSYM Başkanı Ali Demir ve Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu derhal görevlerinden istifa etmelidir.
YGS yok sayılmalıdır. LYS tüm öğrencilerin katılabileceği şekilde tek basamaklı bir sınav biçiminde düzenlenmelidir. Kişiye özel kitapçık uygulamasından vazgeçilmelidir. Kamusal ve nitelikli eğitim hizmeti için süratle politikalar geliştirilmeli ve eğitim sistemimiz sınav boyunduruğundan kurtarılmalıdır.”