Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı Kahveci, ÖSYM Başkanı Yarımağan'ın istifasını yeterli bulmadı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) yaşanan kopya skandalı nedeniyle görevinden istifa eden ÖSYM eski Başkanı Prof.Dr.Ünal Yarımağan gibi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr.Yusuf Ziya Özcan'ın da istifa etmesi gerektiğini söyledi.
AKP iktidarının cumhuriyeti ortadan kaldırmak için ülkenin tüm kurumlarını ele geçirdiğini, bunun en belirgin örneğinin ise ÖSYM ve YÖK'te görüldüğünü belirten Kahveci, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
"NAMUSLU DAVRANMAK SUÇ MU?"
"AKP iktidarı döneminde ülke yönetiminde 'tarikat-ticaret-siyaset' ilişkisi doruğa çıkmıştır. Cumhuriyetin bütün kurumlarına bir virüs gibi bulaşan tarikat, bu kurumları yıpratmak ve yok etmek için var gücüyle çalışmaktadır. Asıl amaç ise, cumhuriyeti ortadan kaldırmaktır. Bunun son çarpıcı örneğini ise ÖSYM'nin yapmış olduğu KPSS'deki organize kopya olayında gördük. Kamuoyunda güvenilirliğe sahip olan ÖSYM de Prof.Dr.Yusuf Ziya Özcan'ın YÖK Başkanı olmasından sonra böyle bir skandalla güvenilirliğini kaybetmiştir. Kurumun başında bulunan Prof.Dr.Ünal Yarımağan, önce ÖSYS tercih kılavuzunda yapılan 49 hata için 'Küçük bir unutkanlık' demiş, KPSS kopya skandalı için de 'Yaptığımız araştırmada iddiaları kanıtlayan bulgular yok, kopya teşebbüsünde bulunan adaylar maalesef oluyor' diyerek olayı savuşturmaya çalışmıştır. Ancak gelinen noktada skandalın tarikat bağlantılı organize bir durum olduğu ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki, ÖSYM Başkanı istifa ettikten sonra ÖSYM binasının kapısından çıkarken yoğun bir şekilde çalışanlar tarafından alkışlanması (sanki bir kahramanmış gibi uğurlanması da) utanç vericidir. Hırsızlara fırsat vermenin bedeli alkışlanmaksa eğer, dürüst, namuslu ve vicdanlı çalışmak suç oluyor demektir."
"ARTIK GÜVENECEK BİR YER KALMADI"
"Daha önceden polislik sınavlarındaki rezaletler, onun sonrasında ÖSYS çalınan sorular, KPSS'deki talan ve vurgun olduktan sonra ÖSYM'nin yaptığı uzman öğretmenlik sınavı, uzman doktorluk sınavı, bakanlığın yaptığı müdürlük ve müdür yardımcılığı sınavların da hırsızlık olmadığını kimse inkar edemez. Demek ki, bu rezaletleri yapanlar, aynı cemaat adamları tarafından yapıldığına göre, bakanlık sınavlarında da aynı rezaletleri yapamaz mı?  Zaten müdürlük sınavlarında geçen söylentilere göre, cemaatin bu sınavlara el atarak yandaşlarına kısmen de olsa 16 ve 18 sorunun verildiği ya da benzerlerinin tıpa tıp aynısının sorulduğu anlatılmaktadır. Elimize bu sınavlarla ilgili bir belge henüz ulaşmadı, ulaştığında gereğini yapacağız. Belge çıkmaktan öte, bu sınavlarında yeniden araştırılmasından yanayız. Mail gönderilip gönderilmediği, aynı cevap kâğıtlarının verilip verilmediği ya da kodlamaların aynı olup olmadığı test edilerek şaibenin olup olmadığı ortaya çıkarılmalıdır. İptal edilen KPSS sınavının bakanlık tarafından yapılmasını doğru bulmuyoruz Çünkü bakanlık cemaatin kontrolünde olduğuna göre şaibe yine olacaktır. Deveye 'neden boynun eğri' diye sormuşlar, 'deve nerem doğru ki' hesabı olacaktır. Artık güvenecek bir yer kalmadı."