Turpcu açıklamasında şunları ifade etti:

 

“HER BİR FACİADA KAYBETTİĞİMİZ MADEN EMEKÇİMİZİN ACISI HALA TAZE VE YÜREĞİMİZİN DERİNLİKLERİNDEDİR”

“17 Mayıs 2010 tarihinde Karadon’da meydana gelen ve 30 maden emekçimizin hayatı kaybettiği grizu faciasının 7’nci yıl dönümünde kaybettiğimiz maden emekçilerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.  

Zonguldak’ın geçmişinde ne yazık ki çok sayıda maden kazası var. 3 Mart 1992 Kozlu’da 263 ve 7 Mart 1983 Armutçuk’ta 103 maden şehidi verdiğimiz felaketler Zonguldak’ta kömür madenciliği tarihinin en büyük felaketleridir.  Bugüne kadar gerçekleşmiş her bir faciada kaybettiğimiz maden emekçimizin acısı hala taze ve yüreğimizin derinliklerindedir.

Zonguldak kömür madenciliği tarihinde gerçekleşmiş facialar birden çok ihmalin arka arkaya dizilmesi sonucunda meydana gelmiştir. Üzülerek görüyoruz ki, ilgili makamdakiler bu kazalardan ne yazık ki hiçbir ders almıyorlar. Yakın tarihte yaşanan Karadon, Kozlu, Soma ve Ermenek faciaları bunun açık kanıtıdır. Şunu net biçimde ifade etmek isterim ki, bu facialar ve ölümler ne bu ülkenin gerçeğidir ne de madenciliğin kaderidir!

Her facia ardında acılı eşler, yetim çocuklar, gözü yaşlı anne-babalar bırakmaktadır. Hayatını kaybetmiş birçok maden emekçimizin ailelerinin çok zor durumda olduğunu biliyor, görüyoruz.

Facialarda kaybettiğimiz emekçilerimizi anarken büyük bir sorumluluğumuz olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bugün kuru anmadan öteye geçmelidir. Biliyorsunuz ki,  2014 yılında Soma ve Ermenek’te yaşanan facialar sonrasında hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine tanınan hakların genişletilmiş haliyle Zonguldak'taki ve Türkiye’nin diğer illerindeki tüm madenci ailelerine tanınması amacıyla vermiş olduğum kanun teklifi AKP tarafından reddedildi.”

 

“MADEN EMEKÇİLERİMİZİN AİLELERİNİ DAHA FAZLA İNCİTMEDEN AYRIMI ORTADAN KALDIRALIM”

“Karadon Faciası’nın yıldönümünde buradan AKP Zonguldak Milletvekillerine daha önce yaptığım çağrıyı bir kez daha yineliyorum. Gelin vicdanlara sığmayan bu ayıbı, maden emekçilerimizin ailelerini daha fazla incitmeden, bir an önce ortadan kaldıralım. Bu, TBMM’nin görevidir. Hem bu kanunun çıkarılması için hem de madenciliğin çağdaş koşullarda yapılmasını sağlayacak şartların oluşturulması, denetimlerin daha sık yapılması, emekçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için gerekli düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi için birlikte çaba gösterelim.  Çok zor koşullarda alnının teriyle çalışan maden emekçilerinin ekmek mücadelelerinin her gün, yerin yüzlerce metre altında devam ettiğini hatırlatmak istiyorum.

 

“DÜN ANTALYA’DA BİR MADEN OCAĞINDA MEYDANA GELEN GÖÇÜKTE, İKİ ZONGULDAKLI İŞÇİMİZ HAYATINI KAYBETTİ”

Dün ise Antalya’da bir maden ocağında meydana gelen göçükte, iki Zonguldaklı işçimiz Levent Korkmaz ve Esen Çavuş’un hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntüyle öğrendik. İşçilerimize rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. 17 Mayıs 2010 tarihinde Karadon’da meydana gelen grizu faciasında kaybettiğimiz 30 madencimizi ve benzer şekilde yaşanan acı olaylar sonucu kaybettiğimiz tüm maden şehitlerimizi saygıyla anıyor, bu faciaların bir daha yaşanmaması temennisiyle, maden emekçilerimize kazasız günler diliyorum.”