Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Türk Büro-Sen Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu “2014 yılının ilk iki ayında toplam enflasyon şimdiden %2,42’ye ulaştı” dedi.

 

 

Bacıoğlu,  Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı 2014 Şubat ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandığını ve  şubat ayı enflasyonunun %0,43 olarak belirlenmesinin ardından 2014 yılının ilk iki ayında toplam enflasyon şimdiden %2,42’ye ulaştığını belirterek “Buna bağlı olarak dört kişilik ailenin insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşayabilmesi için gerekli olan en düşük miktarı ifade eden “Asgari Geçim Haddi”, 3 bin 818 lira 19 kuruşa yükseldi” dedi.

 

Bacıoğlu’nun yazılı açıklaması şöyle:

 

Araştırmaya göre Şubat 2013’te 3 bin 540 lira 12 kuruş olan “Asgari Geçim Haddinin” son bir yılda 278,07 TL arttığı ortaya çıktı.

 

Yapılan araştırmada bir memurun 657 sayılı Kanuna uygun bir şekilde görevini sürdürmesi ve sosyal hayattaki yerini alabilmesi için gerekli olan en düşük tutar olan “Yoksulluk Sınırı”, 1.894 lira 89 kuruş olarak belirlenmiştir.

 

Bir kişinin sosyal yaşam içerisinde hayatını sürdürebilmesi için gerekli en düşük miktar olan “Açlık Sınırı” ise Ocak ayına göre %0,13 artarak 1.460 lira 43 kuruş olmuştur.

 

“Ailenin Aylık Ortalama Gıda Harcaması”  911,37 TL; “Kira Tutarı” ise 587,98 TL olarak hesaplanmıştır. Bir ailenin yalnızca gıda ve barınma harcamaları toplamı 2014 yılı Şubat ayında 1.499,35 Lira olarak tahmin edilmiş ve buna göre bir memur, Şubat ayında ortalama maaşının yüzde 69,44’ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır.

 

Ortalama ücretle geçinen bir memur, gıda ve kira için 1.499 TL ödedikten sonra maaşından arta kalan 659,75 TL ile ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır.

 

Atan siyasi gerginlikler ve ekonomide yaşanan istikrarsız durum karşısında Türk Lirası değer kaybetmeye devam etmekte ve en büyük sıkıntıyı yine vatandaş çekmektedir. Enflasyon karşısında günden güne eriyen maaşlara bir de Türk Lirasının değer kaybetmesi eklenmiş, buna bağlı olarak ortaya çıkan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşın sırtındaki yük daha da artmıştır.

 

Seçim meydanlarında İktidar tarafından dillendirilen dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğumuz iddiaları, vatandaşın hayatına neden olumlu olarak yansımamaktadır? Zenginin malına mal katan ekonomi politikaları ve yandaş kayırma girişimleri vatandaşın sırtına zam olarak yüklenmektedir. İktidarın övündüğü büyüme yalnızca belli bir kesimin çocukları için söz konusu olurken, dar ve sabit gelirli vatandaşın alım gücünü azaltan etkiler yaratmaktan öteye gitmemiştir. İğneden ipliğe zamların yaşandığı ve günden güne ağırlaşan bir ekonomik hayat söz konusudur. Ancak bu ağır ekonomik şartları sırtlanmak zorunda kalan memurlarımızın maaşlarında bir yıl boyunca hiçbir artış olmayacaktır. 2014 yılı için memura verilen 123 TLnin daha yılın ilk iki ayında 115 Lira 86 kuruşu erimiştir. Toplu Sözleşme sürecinde hiç düşünmeden, hükümetin teklifinden bile daha düşük olan 123 TL’lik zammın altına imza atanların eğer zerre kadar vicdanları varsa vicdan azabından uykuları kaçmalıdır:”