Gazetelerde her gün öyle haberler yayınlanıyor ki; insanın ister istemez beyninde bu soru çığlık atıyor…

Gerçekten “adalet nedir?”

Keyif için ya da kasten ateşlenen bir silahtan çıkan kurşun “öldürmez” ise ya da art arda dövülen bir kadın “ölmez” ise kendini bilmez saldırgan “cezasız” mı kalmalı?

Birkaç gün önce kocası tarafından dövülüp, burnu kırılan 28 yaşındaki Ayşegül öğretmenin çığlığı vardı bir gazetede: “Niye tutuklanmıyor? Ölmem mi gerek…”

Kayseri’de engelliler okulunda öğretmenlik yapıyor genç kadın… 2 yaşında bir kızı olan Ayşegül öğretmen; “3 buçuk yıl önce evlendim. Dördüncü defa yüzüm tanınmaz hale geldi” diyor… Kocası belli ki dayakçı… Üç kez attığı dayak nedeniyle birer ay uzaklaştırma kararı verilmiş hakkında…

İşin üzücü yanı o da bir öğretmen… Eğitimli yani!

Bakın aynı gün olan ve bir gün sonra (9 Aralık 2017) gazeteye bir başka haber yansımış…

Belki de birçoğunuzun dikkatini bile çekmedi…

Başlık şöyle:

“Silah öldürmeye ‘elverişsiz’ diye ceza düşürüldü”

İnsan ister istemez merak ediyor…

Hatırlar mısınız; Erzurum Palandöken ilçesi Adnan Menderes Mahallesi’nde geçen Ramazan ayında, 19 Haziran 2017 akşamüzeri  27 yaşındaki Ömer Murat Akçay adlı şahıs “canım sıkıldı” deyip oturdukları apartmanın dördüncü katındaki evin camından “havalı tabancayla” iddiaya göre sokaktaki kola şişesine ateş açmıştı… Kola şişesini ancak ikinci atışında vurmuş bu şahıs ve o arada sokakta oynayan dört ve altı yaşındaki iki kız çocuğunu da sırtından vurmuştu…

cocuklari-sirtindan-sirtindan-vurdu-jpg

Bakmayın bu cahilce silahı eline alıp, dördüncü kattan sokağa doğru ateş ettiğine, olay basına yansıyınca öğrendik ki, o da eğitimli…

Üstüne üstlük anne-babası bir tıp fakültesinde profesör…

“İftar vakti canım sıkıldı, ateş edesim geldi. Çocuklara ateş etmedim” diye ifade veren bu kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açılmıştı. Ama o da şimdi serbest zaten çocukların aileleri de Murat Akçay’ın ailesinin kendileriyle ‘manen’ ilgilendiğini belirterek şikayetten vaz geçmiş bulunuyor…

Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında savcı da, zaten “havalı tabancanın öldürmeye elverişli olmadığı” gerekçesiyle istediği cezada indirime gitmiş. Mütalaada sanığın şimdi 3 yıldan-9 yıla kadar hapsi isteniyor.

Gerçekten “Adalet ne?”

Bir silahı ya da silahları (görüyorsunuz son zamanlarda da sokaklarda çatışıyorlar) pervasızca kullanma cezasız mı kalmalı?

Keza; şiddet uygulayan elini kolunu sallayarak ortalıkta mı dolaşmalı?

Silah ve insan öldürünce mi ancak ceza almalı?

Yaralanan çocukları bir yana bıraksak bile bir insan neden, niçin canı sıkılınca dördüncü kattan ateş eder ki? Böyle bir suç cezasız mı kalmalı?

İşte bakın bugünlerde televizyon ve gazetelerde bir haber daha yayınlanıyor ve bizleri hayretlere düşürüyor… Kocaeli’nde, üstelikte belediye başkanının amcaoğlu olan bir şahıs pompalı tüfekle art arda ateş ederek ağaç buduyor ve deviriyor… Belli ki kendisi ve çekimi yapan bundan keyif almış ki, bir de bunu sosyal medyada yayınlıyorlar…

akp-li-baskanin-akrabasi-pompali-tufekle-ates-ederek-agaclari-devirdi-398474-5

İnanılmaz… Neden bir insan böylesine pervasızca silah kullanır? Bu saçma sapan bir erkeklik egosu mu?

Hiç mi düşünmez rast gele ateş ederken başkalarını da vuracağını? Erkek olmanın, insan olmanın pervasızca silah kullanmak olmadığını…

Üzücü… Ama maalesef pek çok insanın sosyal medya hesabına bakıldığında silahlarla, evet çoğunluğu da ruhsatsız olan silahlarla fotoğraflar çektirip yayınladığı görülüyor…

Galiba başta böyle aymaz insanları yetiştiren anne-babalar suçlu, sonrasında “farkındalık” yaratmayan eğitim sistemi ve sonrasında da, umursamaz davranan, bilerek ya da bilmeyerek bu suçların artmasına göz yuman idareciler, yöneticiler suçlu…

Çözüm ise ciddi farkındalıklar yaratacak çalışmalar yapmakta… Türkiye böylesine bir ‘şiddet’ çıkmazına doğru sürüklenirken yönetim koltuklarında oturan hiç kimse ben “masumum” diyemez…

İyi haftalar

Umut Vakfı