Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, “Teröre teröriste inat, bu ülke üzerinde kurulan bütün tuzaklara, oynanan oyunlara inat, ne olursa olsun, teröre, teslim olmayacağız. Bu vatan, bu millet, bu bayrak için, direneceğiz. Sonuna kadar direneceğiz, direne direne kazanacağız” dedi.

Kavlak, Türk Metal Sendikası'nın Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle Gülüç Beldesi’nde bulunan Büyük Anadolu Otel’in konferans salonunda düzenlediği ‘Söz Çalışma Ekonomisi Öğrencilerinde Öğrenci Kurultayı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Kavlak’ın açıklamaları şu şekilde:


“ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR”

Hepimiz bildiği bir söz var. Her yerde yazar. Mahkemelerin duvarlarını süsler: Adalet, mülkün temelidir. Evet, Adalet, mülkün temelidir. Biliriz ama sanıyorum, Pek azımız bu söze hakettiği değeri vermiştir. Oysa, çok önemlidir, hatta benim için düstur gibidir. Çünkü bu sözdeki mülk, maddi zenginlik, mal mülk anlamında değil, Devlet anlamındadır. Yani, adalet, devletin temelidir. Aslında, devletle de sınırlı değildir. Adalet, herşeyin, devletin, ülkenin, düzenin, sistemin, toplumun, ailenin temelidir. Hatta ekonominin, çalışma barışının, işyerinin, sendikanın temelidir. Adalet, herşeyin ama herşeyin temelidir. Dünyanın temelidir. Adalet yoksa, hiçbir şey yok demektir. Onun için, bugün eğer, dünyanın çivisi çıktıysa, adaletsizlik yaygınlaştığı içindir. Bugün eğer, çatışmalar, şiddet, terör tırmanıyorsa, adaletsizlik büyüdüğü içindir.



“62 KİŞİNİN SERVETİ DÜNYANIN YARISINA EŞİT”

Herşey artarken, bir şey azaldı. Emeğin, bu zenginlikten aldığı pay azaldı. Maddi bütün zenginlikleri yaratan, çalışanların, ücretlilerin, işçinin, memurun, köylünün, bu zenginlikten aldığı pay azaldı. Bir taraf hızla artarken, bir taraf aynı hızda azaldı. Azalmaya da devam ediyor. Onun için, eğer savaşların, çatışmaların, şiddetin, terörün, huzursuzlukların, mutsuzluğun nedenini arıyorsanız, başka yerde aramayın, gelir dağılımındaki bu adaletsizliğe bakın yeter. Sadece 62 kişinin servetinin, dünyanın yarısına eşit olduğunu bilmeniz yeter. Emin olun, dünyanın her yerinde kıyamet kopuyorsa, işte bu yüzden, bu adaletsizlikten kopuyor. Eskiler, ‘Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar’ derken, doğru söylemiş. Duygusal söylemlere, büyük laflara, duygusal kılıflara bakmayın. Eğer bir yerde adalet yoksa, yani bir binanın temeli çürükse, O bina ne kadar güzel olursa olsun, Üst katları ne kadar sağlam yapılırsa yapılsın, yıkılmaya mahkumdur.




“İNSAN GARİP BİR YARATIK”

İnsan, gerçekten garip bir yaratık. Bir yandan uzayı keşfe çıkıyor ama öte yandan, bu dünyayı yaşanmaz hale getiriyor. Suyu içilmez, ormanı bulunmaz, tarım alanını ekilmez hale getiriyor. Bir yandan, sanatla estetikle eşsiz güzellikler yaratıyor ama öte yandan, en vahşi katliamlara girişebiliyor. Bir yandan, üretim, verimlilik, karlılık rekorları kırıyor, Öte yandan, bu rekorları kıran işçilerin hayatını cehenneme çeviriyor. Onun için, bu işte bir yanlış var. Bu düzen, bu küresel düzen böyle gitmez diyoruz. Böyle gitmemeli diyoruz. Çünkü böylesine bir adaletsizlik sürdürülebilir değildir. Gerçekten değildir. Olmadığını sadece ben söylemiyorum, Bugün tehlikenin farkına varan, Türkiye’nin en büyük işverenleri de söylüyor.


“ÖLÜME KARŞI YAŞAMI SAVUNACAĞIZ”

Kimse yarının emin değil, kimse kendini güven içinde hissetmiyor. Çünkü, terör sadece insanları değil, geleceğe ilişkin umutlarımızı da, birbirimize olan güvenimizi, güven duygumuzu, daha iyi bir dünyaya olan inancımızı da öldürüyor. Öldürmek istiyor. Asıl istedikleri budur. Terörün, teröristlerin, kanla beslenenlerin asıl amaçları budur. Onun için, teröre ve teröriste inat, ölüme karşı yaşamı savunacağız Asla ve asla, karamsarlığa kapılmayacağız. Teröre ve teröriste inat, Yaşasın barış, yaşasın kardeşlik diyeceğiz. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ derler ama öyle değil. Her düşen şehitle, bizim de ciğerimize bir ateş düşüyor. Bizim onlara, bu vatana, bu vatanı savunmak için canını feda edenlere, para pul için değil, şan şöhret için değil, isimsiz kahramanlar olarak şehit düşenlere, borcumuz var. Bu borç, büyük bir borçtur, ödemesi zordur.




“DÜŞEN ŞEHİDE AĞIT YAPMAK YETMEZ”

Onun için, düşen şehidimize ağıt yapmak yetmez. Onların idealine sahip çıkmamız, birliğimizi beraberliğimizi güçlendirmemiz gerekir. Bu ülkeyi layık olduğu seviyeye çıkarmamız, bu bayrağı daha yukarıya taşımamız gerekir. Görevimiz budur. Bu, bizim, şehitlerimize sözümüzdür. Huzur içinde uyuyun, emanetiniz bizdedir, güvenli ellerdedir. Bu milletin gençlerindedir. Bu salondaki genç yüreklerdedir. Rahat uyuyun. Ruhunuz şah olsun.


“TERÖRE TESLİM OLMAYACAĞIZ”

Teröre teröriste inat, bu ülke üzerinde kurulan bütün tuzaklara, oynanan oyunlara inat, ne olursa olsun, teröre, teslim olmayacağız. Bu vatan, bu millet, bu bayrak için, direneceğiz. Sonuna kadar direneceğiz, direne direne kazanacağız.



“DİRENMEK ONURLU BİR İŞTİR”

Direnmek kolay değildir, hele adaletsizliğe karşı, artık kanıksanmış haksızlıklara karşı, herşey size karşıyken direnmek zor iştir. Hem de çok zor iştir ama bir o kadar da onurlu iştir. Onun için, hiçbir mazeret üretmeden, hiçbir zorluktan yılmadan, Hazreti İbrahim’e su taşıyan karınca misali, gücümüz yettiğince, elimizden geldiğince adalet için mücadele etmek, bir insanın yapabileceği en onurlu iştir. Küçük büyük demeden, bulunduğu her yerde, adaleti savunmak, birliği beraberliği, kardeşliği savunmak, bunun için bıkmadan usanmadan yorulmadan mücadele etmek gerekir. Bizim yaptığımız da budur. Türk Metal olarak yaptığımız, kardeşliğimizi savunmak, vatanı, milleti, bayrağı en yukarda tutmak, emeğin hakkını almak, işyerlerinde adaleti sağlamak, adalet sağlanıncaya kadar mücadele etmektir. Bizim sendikal mücadelemizin özeti budur.


“200 BİN ÜYE SAYISINA YAKLAŞTIK”

Geçen Kurultay’a katılanlara söz vermiştik. Biz, adalet için kavga vermeye, örgütlenme mücadelesine devam edeceğiz demiştik. Sözümü tuttuk. Türk Metal olarak, bütün zorluklara rağmen önemli ilerlemeler kaydettik. İlkelerimizden asla taviz vermeden, hızla büyüdük, üye sayımızı önemli ölçüde artırdık. 180 bini aştık, 200 bine yaklaşıyoruz. Bu hızlı büyüme, elbette beraberinde bazı sorunları getirdi. Türk Metal’i hedef tahtasına yerleştirdi. Kimse, Türk Metal’in bu denli büyümesini sindiremedi.

Engel koydular, engelleri aştık. Kumpas kurdular, oyunlarını bozduk. Hatta yurtdışından bile parmak sokmaya kalkıştılar. Geçen yıl yaşanan olayları, sendikamızı hedef alan oyunları hatırlayanınız vardır. Fransa’dan Almanya’dan, bazı merkezlerden planlanmış bir kumpasla karşı karşıya kaldık. Kim olduklarını biz iyi biliyoruz. Yeri ve zamanı geldiğinde elbette hesaplaşacağız. Bu odaklar, işçinin masum ve haklı taleplerini kullanarak, Türk Metal aleyhine yönlendirdiler. Sosyal medyayı kullanarak, üyemizi kışkırttılar. Dışarıdan bunlar, içeride bazı illegal örgütler, kol kola Türk Metal’e saldırdılar. En sağından en soluna kadar, Asla bir araya gelmeyecek gruplar, Hep birlikte Türk Metal’e, birlik ve beraberliğine yüklendiler. Ama sonunda, yel kayadan ne alırsa onu aldılar. Geldikleri gibi gittiler. Şimdi, eskisinden çok daha güçlü, çok daha inançlı olarak yolumuza devam ediyoruz. Beklenenin aksine, kendimize güvenimiz arttı. Kimsenin cesaret edemeyeceği işleri yaptık. Mesela, 680 iş yerinde tam demokratik, adil ve özgür seçimler gerçekleştirdik.



2 YILDA 100 MİLYON TL YARDIM

Bir sendika için en önemli görevlerden biri olan işyeri temsilcilerimizi, 181 bin üyemizin katıldığı seçimlerle belirledik. Dünyada eşi benzeri olmayan bir uygulamaya imza attık. Atmaya da devam ediyoruz. Üyelerimize 2 yılda 100 Milyon Lira eğitim yardımı, 16 Milyon Lira üniversite okuyan çocuklarına burs veriyoruz”



İŞÇİLER SLOGAN ATARAK DESTEK VERDİ

Türk Metal Sendikası Ereğli Şube Yönetimi tarafından Kavlak'a Erdemir işçileri adına çeşitli hediyeler verildi. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde eğitim gören Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğrencilerinin de yer aldığı kurultay 2 gün sürecek. Programa Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, davetliler, Erdemir işçisi ve çeşitli üniversiteden temsilciler katıldı. İşçiler Kavlak’ın konuşmasını zaman zaman sloganlar atarak kesti, destek verdi.


(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)