Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, memurların 2014 yılının Ocak ayında aldıkları 123 TL zam ile bütün bir yılı geçirmek zorunda kaldığını belirterek ek zam talebinde bulundu. En düşük maaş alan bir hizmetlinin gelirinin %20’si kadar gelir vergisi ödediğini,  iş adamları, sanayiciler, işletmecilerin çeşitli yollarla daha az vergi ödemeyi başardığını söyleyen Bacıoğlu, “Dünyada, çalışanların bu denli mağdur edildiği başka bir ülke yoktur” dedi.

 

Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, memurların 2014 yılına aldıkları zammın miktarına dikkati çekti, toplu sözleşme masasında unutulan enflasyon farkı nedeniyle memurların maaşlarının eridiğini belirterek, “Ancak yılın özellikle ikinci yarısından sonra memur maaşları, bir de artan vergi oranları nedeniyle kesintiye uğramıştır. Memurların büyük çoğunluğu, bu ay maaş bordrolarına baktıklarında kötü bir sürprizle karşılaşmıştır” dedi.

 

YÜZDE 20’YE YÜKSELDİ

Yıllık toplam geliri 11 bin liranın üzerine çıkan memurlardan kesilen gelir vergisinin oranı da %15’ten %20’ye çıktığını belirten Bacıoğlu yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: Böylece memurlara 123 lira zam verilirken, vergiler yoluyla, gelir vergisi matrahı üzerinden  %5 daha kesinti yapıp verdiğini fazlasıyla geri almıştır. Temmuz ayını da zam alamadan geçiren memurlar da gelir vergilerine gelen %5’lik artış dolayısıyla tam bir hezimet daha yaşamıştır. Hükümet bir eliyle verdiğini öbür eliyle geri almıştır.

 

ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre; ek ders ücretleri de dahil yaklaşık 265,20 lira gelir vergisi ödeyen bu öğretmen; %20’lik vergi dilimine girdiği ay sonrasında 353,6 lira gelir vergisi ödemiştir. Buna göre Ocak ayında 123 lira zam alan öğretmenin ödediği vergi 88,4 lira arttı. Böylece zaten enflasyon karşısında eriyen maaşı da bir üst vergi diliminden değerlendirilince yılın ikinci yarısı öğretmenler için tam bir kâbusa dönmüştür. Araştırma, diğer kamu görevlileri için de durumun aynı olduğunu göstermiştir. Öyle ki; 1. derecenin 4. kademesindeki bir mühendis de daha yılın ilk yarısı dolmadan bir üst dilim olan %20 oranıyla vergilendirilmiştir. Nisan ayında yaklaşık 211,7 lira olan gelir vergisi tutarı, 70,5 liralık artışla, 282,2 liraya çıktı. Aynı şartlardaki bir doktorun ödediği gelir vergisi ise yaklaşık 300 liradan 390 liraya yükselmiştir.

 

“ADALETTEN SÖZ ETMEK İMKANSIZ”

Asıl amacı çok kazanandan çok; az kazanandan az vergi almak olan vergi sistemi, Türkiye’de yakaladığından vergi almak şeklinde işlemektedir. Memurlar ve sözleşmeli personel; iş adamlarından, sanayiciden, yıllık kazancı milyonlarca lirayı bulan işletmeciden daha fazla gelir vergisi ödemektedir. Türkiye’de gelirin %10-15’ini alan çalışanlar, toplanan gelir vergisinin %65’ini ödüyorsa; burada adaletten söz etmek imkânsızdır. Zaten toplu sözleşme nedeniyle büyük bir hezimet yaşayan memurlar, gelir vergisi oranı %15’ten %20’ye çıktığı için daha düşük maaş almıştır. Hükümet bir eliyle zam olarak verdiğini, öbür eliyle vergi olarak geri almaktadır. Toplu sözleşme görüşmelerinde, vergi dilimlerinin yükseltilerek, bu mağduriyetin giderilmesi Türkiye Kamu-Sen’in talebi olmuş ama yetkililer, kolay yoldan vergi toplamayı seçtikleri için, buna yanaşmamışlardır.

 

BAŞKA BİR ÜLKE YOK

Bugün memurların neredeyse tamamının ödediği vergi oranı, %15’ten %20’ye yükselmiş durumdadır. En düşük maaş alan bir hizmetli bile, gelirinin %20’si kadar gelir vergisi öderken; iş adamları, sanayiciler, işletmeciler, çeşitli yollarla daha az vergi ödemeyi başarmaktadır. Dünyada, çalışanların bu denli mağdur edildiği başka bir ülke yoktur. Türkiye Kamu-Sen olarak yetkilileri uyarıyor, bu adaletsizliklerin bir an önce son bulması için çalışma başlatılmasını istiyor  ve ek zam talebimizi bir kez daha  tekrarlıyoruz”

 

(Haber Merkezi)