- Kız kardeşi Çağla Arslan: "Zannetmesinler ki bu vatanın evladı bitecek, ağabeyim gittiyse ben varım. Gerekirse biz ağabeyimizin öcünü alırız. Bu vatanın bayrağını kimse indiremez ve bu vatanı bölemez"

 Mardin'in Nusaybin ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarınca yola döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan polis memuru Çağdaş Arslan'ın (23)  babası Adnan Arslan, "Benim oğlum hiç bir şeyden korkmazdı. Onlar silah çekseydi onun üzerine giderdi" dedi.

Şehidin öğle vakti düzenlenecek cenaze töreni öncesi baba Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, evladını kaybetmediğini, çocuğunun "elini öpmeye" geldiğini söyledi.

Hemşire kızının tayini doğuya çıkarsa onunla birlikte gideceğini belirten Arslan "Benim kızım var, onla çarpışmaya gideceğim. Güçleri yetiyorsa gelsinler, beni de öldürsünler. Ben buradayım. Ben Beycuma'da çarşı içerisindeyim. Oğlum giderken bana 25 adet mermi bıraktı, o bana yeter. Sadece oğlumun silahını istiyorum. Kızıma vereceğim onu" diye konuştu.

Arslan, oğluyla en son 14 gün önce konuştuğunu anlatarak şöyle devam etti:

"(Bir şey yok baba) dedi. Benim oğlum hiç bir şeyden korkmazdı. Onlar silah çekseydi onun üzerine giderdi. Oraya tayininin niye çıktığını sordum 'oda bekarım baba, 130 bekarız' dedi. İzin kullanmadan gitti. Korkmadığı, sevdiği için polis olmuş demek ki.  Onların hiç birinden korkmazdı. Yine hayatta olsun korkmaz. Onlar silah çeksin, makineli çeksin, tabancasıyla üzerilerine giderdi. "

Ağlamadığını, oğlunun tüm mesai arkadaşlarının da "Çağdaş" olduğunu ifade eden Arslan, cenazede slogan atılmasını istemediğini kaydetti.

Şehidin kız kardeşi Çağla Arslan da hemşirelik bölümünü bitirdiğini belirterek, "Diyorlar ya doğuya 'öğretmen, doktor gelmiyor' diye. Dört yıl 'Doğu Anadolu'yı sayıkladım. Annem dedi ki 'Salak mısın ,Doğu Anadolu'da ne yapacaksın'. Ben de 'anne gideceğim' dedim. Madem diyorlar 'devlet bize bakmıyor', ben gidip bakacağım. Hastalarını da iyileştireceğim, doğumlarını da yaptıracağım. Yeter ki sussunlar" ifadesini kullandı.


- "Ağabeyim gittiyse ben varım"

Ağabeyiyle konuştuğunda kendisine "ortalığın çok karışık olduğunu" söylediğini anlatan Çağla Arslan, şöyle devam etti:

"Biz mermilerin üzerinde orada hayal çekiyoruz' derdi ve korkmazdı. Annem, izne geldiğinde ondan gitmemesini istemiş, ağabeyimde 'olmaz anne arkadaşlarım orada gitmem lazım' demiş. Ağabeyim, vatan uğruna şehit oldu. Zannetmesinler ki bu vatanın evladı bitecek, ağabeyim gittiyse ben varım. Gerekirse biz ağabeyimizin öcünü alırız. Bu vatanın bayrağını kimse indiremez ve bu vatanı bölemez. Gitmeden önce anneme 'Anne cennet bedava, ben şehit olacağım' demiş.  Ağabeyimin haberi gelmeden önceki gece yine ben anneme, 'Doğu Anadolu'ya gideceğim' demiştim. Nasıl olsa hepimiz öleceğiz, yeter ki şehit olalım. Ben o gün saat 04.30'da uyandım ve internete girdim. Nusaybin’de 3 şehit diyordu. Ağabeyime mesaj attım. 'Ağabey orada bir şey olmuş iyi misin' dedim ama cevap vermedi. Sabah haberi geldi. Allah vatana millete zeval vermesin." 

Mesai arkadaşı Barış Biçer ise Arslan'la Kocaeli'nde beraber göreve başladıklarını belirterek, "Mardin Nusaybin'de de beraber göreve devam ediyorduk. Çağdaş, dürüst ve cesur bir insandı.  Bir şehit verdik. Arkasında bizler varız. İki hainin yaptığı pusuyla Türkiye'yi bitiremezler ve bölemezler. Bizler buradayız ve varız. O en güzel mertebeye ulaştı. Hepimizin isteyip de ulaşamadığı bir mertebeye ulaştı" şeklinde konuştu.

Mardin'in Nusaybin ilçesi Barış Mahallesi'nde teröristlerce yola döşenen el yapımı patlayıcı, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne ait zırhlı aracın geçişi esnasında infilak ettirilmiş, araçta bulunan 1 komiser ile 2 polis memuru şehit olmuş, 1 polis yaralanmıştı.