Türkiye Komünist Partisi (TKP) Zonguldak İl Başkanı Sami Baykut, ölümlü maden kazalarıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Madenlerde yaşanan kazalarda 2009 yılı itibariyle toplam 16 madencinin öldüğünü kaydeden Başkan Baykut, kazaların yaşanmaması adına alınan önlemlerden bahsetti.
Baykut, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"SORUNLARA KAFA YORAN YETKİLİ VAR MI?"
"Eylül ayı da acı haberlerle başladı, madenciler için. Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait ocakta göçük nedeniyle 2 işçi ve özel ocakta kontrolsüz dinamit patlatılması sonucu 1 işçi yaşamlarını yitirdi. Böylece, 2009 yılı içerisinde, çoğunluğu özel ve kaçak (!) ocaklarda olmak üzere, hayatını kaybeden maden emekçisi sayısı 16'ya ulaştı. Peki, 'Bunca yaşamın yitirilmesine neden olan iş kazaları önlemez mi? Ya da, bu kazaların oluş nedenlerinin belirlenmesi ve bu doğrultuda çözüm bulunması için kafa yoran bir yetkili var mı?' diye soralım, bu bir... 'Üniversitelerin, sendikaların ve tabii ki başta Maden Mühendisleri Odası ile diğer ilgili tarafların birlikte hareket ederek, kazaların önlenmesini amaçlayan bir yetkili var mı?' diye ekleyelim, bu da iki?"

"KULAK VEREN YOK"
"12 Eylül 1980 darbesinden bu yana, bilinçli ve de planlı bir şekilde uygulanan neo-liberal politikalar sonucu kamu faaliyetlerinin daraltılıp, küçültüldüğünü inkar edebilecek biri yok elbet. Ama, yeraltı kömür madenciliği gibi, dünyanın en riskli ve en ağır işlerinden biri yapılırken, maden işletmeciliğinin her aşamasında gerekli bilgi ve deneyim birikiminin de darmadağın edildiğini bilen yok mu? Var elbet... TMMOB Maden Mühendisleri Odası, en çarpıcı örnek... Her kaza sonrası açıklama ve uyanlarını yapıp birilerinin seslerine kulak vermesini bekliyorlar umutla? Ama; seslerine kulak veren bir yetkili yok, ne yazık ki. Unutmaması gereken bir şeye biz de parmak basalım. Tek amaçları 'paranın saltanatı'nı sürdürmek olanlarca 15 Ağustos'ta çıkarılan yönetmelikle iş güvenliği uzmanlığı ve eğitimini piyasalaştırılıp ticarileştirerek iş kazalarında hayatlarını kaybedenleri 'üretim kaybı' konumuna getirmeyi amaçlayan yasal ve kurumsal düzenlemeleri yapan ve uygulayanlar, ölenlerin vebalinden kurtulamayacak."

"KAZA MI, CİNAYET Mİ?"
"Sormak istiyoruz bir kez daha... Kontrolsüz dinamit patlatılması sonucu ölüm, önlenemez bir iş kazası mı? Hele hele, açık alanda dahi kullanımı yasak olan 'patos' (gübreden oluşturulan ucuz ve alınıp-bulunması çok kolay olduğu için özel ocaklarda yaygın olarak kullanıldığı bilinen patlayıcı) kullanımı sonucu oluşanlara ne ad vereceğiz? Bu konuda araştırma yapan, gereken önlemleri alan bir yetkiliyi bilen var mı aranızda? Hep söyledik. Tekrarlayalım; 'iş kazası' diye adlandırılanların çoğunluğu önlenebilecek olaylar. Bu nedenle de bunlara 'iş kazası mı, yoksa iş cinayetleri mi?' denmesi gerektiğinin sorumluluğu halen yönetim kadrolarında olanların omuzlarında. Yeter artık, durdurun bu akan kanı."