Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve tek deniz savaşının yaşandığı Alemdar Olayı’nın 94. Yılını kutluyoruz. Serdümen Recep Kahya’nın Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve tek deniz şehidi olarak tarihe geçtiği Alemdar Gemisi’nin kurtarılmasından sonra,  Ankara hükümeti ilk uluslararası anlaşmasını imzaladı.

 

** Kutsal İsyan’da (Kurtuluş Savaşı) ilk ve tek deniz savaşı Karadeniz Ereğli’de yapıldı. Bu savaşta yine ilk ve tek deniz şehidi Serdümen Recep Kahya olmuştur. Esir alınan Fransız askerlerini kurtarmak isteyen Fransızların, Ankara Hükümetini tanımak zorunda kaldıkları Alemdar Kahramanlığı  tarihin altın sayfalarında yer almıştır. 9 Şubat 1921’de meydana gelen çatışmada Şehit olan Recep Kahya 10 Şubat 1921’de İskele Camisi’nde kılınan ikindi namazının ardından Şehir Mezarlığı’nda (1). (şu anda Kız Yetiştirme Yurdu’nun alt bölümü) toprağa verilmiştir.  Kdz. Ereğlililerin Alemdar Gemisi’nin birebir aynısını ilçedeki 4 ayrı tersane yaptırarak, 18 Haziran Kurtuluş Parkı’na denizden taşıyarak getirip monte ettiği ve müze haline getirdiği Alemdar Gemisi ziyaretçi akınına uğramaktadır.

 

ALEMDAR DESTANI

1898 yılında Danimarka'da inşa edilmiş 300 tonluk kurtarma gemisi olan Alemdar Gemisine 1. Dünya Savaşı'nda el konularak Seyr-i Sefain İdaresi (Deniz Yolları) emrine verilmişti. Kurtarma gemisi olduğu için her an harekete hazır vaziyette İtilaf donanmasının kontrolünde Kuruçeşme'de bekletiliyordu.

Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Samsun’dan Anadolu’ya çıkması ile yanan özgürlük ateşi   Alemdar Gemisi’nin yurtsever mürettebatını da etkiledi. 

 

ALEMDAR EREĞLİ’YE KAÇIRILIYOR

Kuva-yı Milliye'nin Karadeniz'de gemiye olan ihtiyacını düşünen mürettebat, Alemdar’ı kaçırmayı planladı. Hazırlıklarını tamamlayan mürettebat,  23 Ocak 1921 gecesi Karadeniz'de batmakta olan bir gemiyi kurtarmak üzere gittiklerini belirterek İngiliz harp gemilerinin kontrolünden kurtularak  Alemdar’ı, 24 Ocak 1921 sabahı Ereğli’ye getirdiler.

Alemdar personelini, başta Ereğli Liman Reisi Nazmi Bey, Ereğli halkı, İpsiz Recep ve Devrekli Muharrem Çeteleri karşıladı ve Alemdar'ın Ereğli'ye gelerek Kuva-yı Milliye'ye katıldığı bildirildi.

Bu habere çok sevinen Kastamonu ve Havalisi Komutanı Muhiddin Paşa, 24/1/1921 tarihinde Zonguldak Mutasarrıfı'na gönderdiği telgrafıyla; Alemdar gemisinin Bartın Liman boğazına saklanması, kabil olmazsa Sinop'a hareket etmesi emrini verdi. Ayrıca Muhiddin Paşa, durumdan Milli Müdafaa Vekaleti'ne haberdar ederek, bu konuda yapılacak işlem için talimat verilmesini istedi. Müdafaa-i Milliye Vekaleti'nce de Muhiddin Paşa'ya Alemdar Gemisinin eksikliklerinin giderilerek hemen Trabzon'a hareket etmesi emri verildi. Bunun üzerine Muhiddin Paş, Ereğli Kaymakamlığı'na, Mevki Komutanlığı'na ve Liman Riyaseti'ne aşağıdaki talimatı vermiştir: "Alemdar'ı serian hareket ettirip Sinop'a iltica ettirebilirsiniz. Yahut Trabzon'a kadar sevk edebilirsiniz. Hemen tahrik ediniz. Yoksa Ereğli'de karaya oturtarak hemen mürettebat ve eşyasını kemal-i sür'atle karaya çıkarıp ateşten mahfuz bir yere kadar naklediniz. Çünkü Fransızlar'ın gelip Alemdar'ı aramaları, mürettebatını götürüp şedit bir muamele yapmaları tabiidir. Buna imkân ve mahal bırakılmamalıdır.

 

EREĞLİ’DEN MÜRETTEBAT TAKVİYESİ

Muhiddin Paşa'dan alınan emir üzerine, Ereğli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri Alemdar'ı eksikliklerinin giderilmesine koyuldular. Mürettebat eksikliği Ereğli halkı tarafından tamamlandı.

 

ALEMDAR’A EREĞLİ’DEN KATILAN MÜRETTEBAT

1. Ereğli'nin Orhanlar Mahallesi'nden Hasan Cevher,

2. Ereğli'nin Orhanlar Mahallesi'nden Yakup Taftan (Tofto)

3. Ereğli'nin Orhanlar Mahallesi'nden Fikri Ulusulu,

4. Ereğli'nin Orhanlar Mahallesi'nden Çırakların Hilmi,

5. Ereğli'nin Orhanlar Mahallesi'nden Çekirgeoğlu İsmail,

6. Ereğli'nin Akarca Mahallesi'nden Tevfik Tetik,

7. Ereğli'nin Kuzlu Mahallesi'nden Tahsildar Hasan Efendi,

8. Ereğli'nin Ketenciler Köyü'nden Tahir Efendi,

9. Ereğli'nin Merkez'den İstanbullu Ömer Efendi,

10. Ereğli'nin Orta Köyü'nden Şaban Efendi,

11. Ereğli'nin Kirmanlı Mahallesi'nden İstanbullu Reşat Efendi,

12. Ereğli'nin Murteza Mahallesi'nden Hacı Yakup'un Tahsin Efendi.

Bunlardan başka İstanbul'dan kaçmış ve Bahriye Dairesi'nin onayıyla Ereğli'de bekletilmekte olanlardan; İsmail Hakkı Bey Kaptan, Beykozlu Adil Bey de Çarkçıbaşı olarak tayin edildi.

 Ayrıca Ereğli Askeri Polis Teşkilatı emrinde çalışan Ali Dursun (Tevetoğlu) da üsteğmen rütbesiyle ikinci kaptan olarak gemiye alındı.

 

KANDİLLİ KÖMÜRLERİ YÜKLENDİ

Bu şekilde eksik personeli tamamlanan Alemdar'a Ereğli limanında bulunan bir yelkenliden de 80 ton kömür yüklendi. Ayrıca yiyecek ve su ikmali de yapan Alemdar, 27 Ocak 1921 sabahı erkenden Ereğli'den Trabzon'a gitmek üzere Zonguldak'a doğru hareket etti. Ancak, Alemdar Bababurnu'nda Fransız C 27 hücumbotu tarafından yakalandı. Alemdar mürettebatı ile birlikte Zonguldak'a götürüldü. Burada gemideki ve mürettebat üzerindeki silahlar alındı. Daha sonra Zonguldak Liman Reisi Yüzbaşı M. Tilli (Tilly) beş Fransız askeriyle Alemdar'a bindi ve geminin İstanbul'a hareketini emretti. Alemdar Fransız C-27 hücumbotu eşliğinde İstanbul'a doğru harekete geçti.

 

FRANSIZLARIN İŞGALİ

Bu üzücü durumu, Zonguldak Liman Reisi Mehmet Ali Bey, Kastamonu ve Havalisi Komutanlığı'na bildirdi. Ayrıca, bu acı haberi öğrenen Zonguldak, Ereğli ve Akçakoca gibi iskeleler halkı ayaklandılar. Alemdar'ı kurtarmak için silahlanarak motor ve kayıkları ile önlerine çıkmak istemişler, Zonguldak Mevki Komutanı'na başvurmuşlardı. Mevki Komutanı Remzi Bey de halkın bu isteği üzerine Kastamonu ve Havalisi Komutanlığı'ndan izin bile istemişti. Diğer taraftan esir Alemdar mürettebatı da kurtulmak için plan hazırlamışlardı. Adil Bey başta olmak üzere bu planlarını Ereğli hizasına geldikleri zaman tatbikata koydular. Böylece kendilerini kurtararak bu defa M. Tilly ve diğer Fransız askerlerini esir aldılar. Artık Alemdar'ı esir alanlar esir edilmişlerdi. Kurtuluş sevinciyle, Alemdar'ın dümenini Ereğli'ye çevirdiler. Bu durumu arkadan gelmekte olan Fransız C-27 Hücumbotu fark ederek, Alemdar'a ateş açtı. Alemdar'dan da karşılık verilince iki gemi arasında şiddetli çatışma başladı. Serdümen Recep Kahya şehit oldu. Buna rağmen, diğer Alemdar kahramanları savaşarak Ereğli'ye girdi. Alemdar'ın arkasından Fransız C-27 gemisi ise de sahildeki Milli Müfrezelerin ve halkın şiddetli ateşi karsında geriye (Zonguldak'a) dönmek zorunda kaldı. Fakat Fransız C-27 giderken Ereğli hastanesini de bombardıman etmeyi ihmal etmedi.

 

EREĞLİ’DE KURTARILDI

Ereğli liman Reisi Nazmi Bey, Alemdar'ın kurtarılışını 27 Ocak 1921 tarihli telgrafıyla hemen Müdafaa-i Milliye Vekaleti'ne bildirdi. Nazmi Bey bu telgrafında özetle şöyle diyordu:

"Dün gece Fransız denizaltısı tarafından yakalanıp, İstanbul'a sevkolunan Alemdar Vapuru mürettebatı yolda muhafızlarını basarak Ereğli limanına iltica etmiştir. Firar esnasında (Fransız) denizaltısı tekrar yetişerek iki saat kadar mürettebata ateş etmiş ve mürettebat tarafından mukabele olunmuştur. Yüzbaşı Tilly ile dört asker esir olup, bizim üç asker yaralı bir tanesi şehiddir. İltica esnasında mürettebatı korumak için üzerlerine sandallar çıkarılmış ve böylece limana sokulmuştur. Limanda gemi tekrar düşman eline düşmemek için batırılmasına emir verilmiştir. Sahilden muhbirin üzerine ateş el'an devam etmekte olduğu ve lazım gelen tafsilat arzolanacağı"

 

FRANSIZ ESİRLER

Nazmi Bey'in de belirttiği gibi, Alemdar'da bulunan M. Tilly ile dört Fransız askeri esir alınmıştır. Alemdar mürettebatından Recep Kahya şehit ve Ereğli'den gemiye personel olarak alınanlardan Ketencilerin Tahir göğsünden, İstanbullu Ömer üç yerinden, Orta Köylü Şaban ise başından yaralanmıştır. Alemdar'ın bu zayiatına karşılık Fransız C-27 hücum botundan da ölen ve yaralananlar olmuştur.

Bunu Kastamonu ve Havalisi Komutanlığı'na 28/1/1921 tarihli telgrafında Mutasarrıf Nusret Bey şöyle belirtmektedir:

"Ereğli'den kaçan Fransız şaşör yediyi on beş gece limanımıza avdet etmiş ve vüruduna müteakip Fransız karargahından bir zabit ve üç nefer muhafazasında getirilen sedyelerden birine iki cesed ve diğerlerine birer ceset konarak Fransız Hastanesi'ne sevk edildiği ve çıkarılan ve mecruh veya maktül oldukları meçhul olan cesaretlerin beş adet olduğu tahkikat-ı vakıadan ve şaşörde yara bulunduğu kayıkçıların ifadesinden anlaşıldığı maruzdur"

Nusret Bey'in hepsinin ölü veya yaralı olduğunu tam tespit edemediğini bildirdiği beş Fransız askerinden 2'sinin ölü 3'ünün yaralı olduğu daha sonra yapılan araştırma neticesinde anlaşılmıştır. Buna göre, Fransızlar sözü edilen çarpışmada; 3 yaralı askerlerinden başka 2 de ölü vermişlerdir. Ayrıca, Nusret Bey'in telgrafında da belirtildiği gibi Fransız C-27 hücumbotu da yara almıştır. Fransızlar bu kayıplara rağmen, Alemdar mürettebatının esir ettiği Yüzbaşı M. Tilly ile yanındaki dört askeri kurtarmayı başaramamışlardır.

Bütün bu gelişmelere rağmen Fransızlar henüz Alemdar'ı yakalamaktan vazgeçmiş değillerdi. Bu sebeple; 28 Ocak 1921 tarihinde İstanbul'dan bir Fransız filosu Ereğli'ye geldi. Alemdar'ın batırılmış olduğunu görünce bir torpidosunu liman açığına bırakarak Zonguldak'a gitti.

 

FRANSIZLARDAN NOTA

Ayrıca Fransızlar Zonguldak Mutasarrıflığı'na bir nota verdiler. Fransızlar bu notada; Alemdar'ın teslimini, mürettebatının cezalandırılmasını ve esirlerin geri verilmesini yoksa Ereğli'ye asker çıkaracaklarını bildirmekteydiler. Esirler tedbir olarak ilk önce Ereğli'den iç kısımlara daha sonra da Devrek'e sevk edildiler. Esirlerle ilgili bu tedbiri alan Milli Hükümet esirlerin serbest bırakılmalarına karşılık Alemdar'a dokunulmamasını, Türk karasularındaki Türk Bayrağı taşıyan gemilere ilişilmemesini istedi. Fransızlar ise, Alemdar'ın Osmanlı Hükümeti'ne ait olduğunu, içindekilerin de hırsız ve korsan olduklarından bahisle TBMM Hükümetinin teklifini reddederek şartsız esirlerin iadesini istediler. Hatta tehdit için de Valdek Rosso zırhlısını Ereğli önlerine gönderdiler. Ayrıca Fransızlar esirlere karşılık Mutasarrıf ve memurları esir alıp gizlice İstanbul'a dahi göndermeyi düşünmüşlerdir.

 

ÇIKARMAYA HAZIRLIK

Fransızlar'ın muhtemel hareketlerine mani olmak üzere, Ereğlili yurtsever ve Milli Kuvvetler yeniden silaha sarıldılar. Ereğli AP Teşkilatından Yüzbaşı Ziya, Yüzbaşı Sağır Murat ve Totoğlu Hamdi'nin katıldığı bir savunma teşkilatı kurdular. Ayrıca Muhiddin Paşa, 1 Şubat 1921 tarihli telgraflarıyla; Ereğli Mevki Komutanlığı'na Zonguldak Müfreze Komutanlığı'na ve Zonguldak Mutasarrıflığı'na muhtemel Fransız hareketine karşı tedbirler alınması talimatını vermişlerdir. Alınan bu tedbirleri; Alemdar kahramanlarından Tevetoğlu Ali Dursun Bey şöyle belirtmektedir:

"Ereğli ve civarında mevziler hazırlandı ve her türlü mukavemet tedbirler alındı. Ankara ile de daimi irtibat halinde idik. Ereğli Hükümet Dairesi, muvakkaten iki saat gerideki Kocaali Köyüne çekildi. Kasabada eli silah tutanlarla, Milli Kuvvetler'den başka kimse kalmamak üzere Ereğli tahliye edildi. Yapılacak büyük bir çıkarmayı bir hamlede Ereğli'nin kıyısına gömecek şekilde hazırlanmıştık. Silahlı vatansever Ereğliler ve yukarıda zikri geçen Rize'den gelmiş milli kuvvetlerle Çaycuma'da Yüzbaşı Cevat Rıfat idaresindeki askeri kuvvetlerimiz birleşerek yapılan müdafaa teşkilatı bir hafta bekledi. Bu teşkilatın başında Yüzbaşı Sağır Murat Askeri Polis Müdürü Sarıyerli Ziya, İpsiz Recep Reis'in Milli Kuvvetler'in başında bulunan Deniz Yüzbaşı Totoğlu Hamdi Bey'ler bulunmaktaydı. Hafta sonunda Fransız notasının son saati geldi. Hepimiz mevziler de ellerimiz tetikte Fransızların hat ve hareketlerini beklerken meselenin barış yoluyla tavsiye edildiği Zonguldak'tan bildirildi. Nitekim Milli Hükümet tarafından alınan bu tedbirler karşısında Fransızlar savurdukları tehdit, yaptıkları gösterilerden bir netice elde edemeyeceklerini anlamakta gecikmediler.”

 

FRANSIZLAR İMZALADI

Ültimatomun bitiş tarihi olan 2 Şubat 1921 (rumi takvim)  miladi 15 Şubat  1921 tarihinde Zonguldak Mutasarrıfı Nusret Bey ile Fransız Amirali Dumesnil arasında görüşmeler başladı. Dört buçuk saat devam eden müzakereler sonucunda; daha önce notasına red cevabı aldığı takdirde Ereğli ve civarını bombardıman edeceğini bildirmiş olan Fransız Amirali bu defa şu anlaşmayı imzalamak zorunda kalmıştı. Fransızlar, Osmanlı karasularında ve denizlerinde bulunan Türk gemilerine hiçbir suretle ilişmeyecekler, Alemdar Milli Hükümetin elinde kalacak yalnız Fransızlar'a esirler iade olunacaktı.

Bu anlaşma sonrasında 2-3 Şubat gecesi Ereğli önlerinde bulunmakta olan Fransız filosu hemen çekilmiştir. Fransız esirleri ise, Devrek'ten getirilerek özel motorla Zonguldak'ta teslim edilmişlerdir. Böylece Alemdar gemisi nedeniyle TBMM ile Fransız işgal güçleri arasında meydana gelen gerginlik sona ermiş oldu.

 

KUVA-YI MİLLİYE’NİN EŞKİYA GURUBU OLMADIĞINI ANLADILAR

Bundan daha önemlisi Alemdar'ın bu kahramanlığı siyasi alanda da Milli Türk Devleti için yüksek manalı bir başarı teşkil etmişti. Zira daha önce imzalanan ve uygulanmayan ateşkes dışında bu siyasi anlaşma TBMM Hükümeti'ni Fransızların fiilen ve resmen ilk defa olarak tanımış bulunmaları demekti.

Alemdar olayı, Fransızlar'a Kuva-yı Milliye'nin korsan ve eşkıya grubu olmadığını bir defa daha gösterdi. Bu olay sonrasında Fransızlar TBMM Hükümeti ile tesis etmek istedikleri iyi ilişkiler kurma çabalarını hızlandırdılar. Takip eden günlerde muhtemel sözü edilen anlaşmanın da etkisiyle 21 Haziran 1921'de Fransızlar Zonguldak'ı kendiliklerinden tahliye ettiler.

Diğer taraftan Alemdar gemisi, Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921) sonrasında Milli Hükümet emrinde hizmetlere başladı. Alemdar bu dönemde, Milli Mücadele açısından önemli hizmetler de bulundu.

 

Kaynak: Doç.Dr. Ali Sarıkoyuncu Milli Mücadelede Zonguldak ve Havalisi Kültür Bakanlığı yayınları,

1-Dr. Can Canver’in açıklaması: http://www.ereglionder.com.tr/sehit-recep-kahya-nin-gomuldugu-yer-bulundu-55952.html