- EMO Kocaeli Şube Başkanı Fidan: "Yenilenebilir enerji kaynakları stratejik öneme sahiptir. Başta rüzgar enerjisi olmak üzere güneş ve hidrojen enerjisi teknolojileri, son 10 yılda büyük gelişme göstermiştir. Ülke olarak alternatif enerji kaynaklarına hız vermemiz gerekir"
 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Fidan, "Yenilenebilir enerji kaynakları stratejik öneme sahiptir. Başta rüzgar enerjisi olmak üzere güneş ve hidrojen enerjisi teknolojileri, son 10 yılda büyük gelişme göstermiştir. Ülke olarak alternatif enerji kaynaklarına hız vermemiz gerekir" dedi.

Fidan, EMO tarafından Zonguldak Öğretmenevi'nde düzenlenen "Batı Karadeniz Enerji Forumu"nda, "Zonguldak" denilince akla maden kazaları, grizu patlamaları, yaşamını yitiren ve yaralanan çok sayıda vatandaşın geldiğini söyledi.

73 yılda maden ocaklarındaki kazalarda 3 binin üzerinde vatandaşın yaşamını yitirdiğini, 100 binin üzerinde kişinin yaralandığını ifade eden Fidan, şöyle konuştu:

"En büyük maden kazasını Manisa'nın Soma ilçesinde yaşadık. 301 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Zonguldak, Soma ve diğer madenlerde kaybettiğimiz madencileri saygıyla anıyorum. Madenlerde çok sayıda evladını yitiren Zonguldak'ta bugün 4 binin üzerinde işçi kardeşimiz, son çıkarılan torba yasadaki iş güvenliği ve sağlığı düzenlemelerinin geri çekilmesi için özel sektör işletmelerinin madenleri kapatırım tehdidiyle işsiz kalmış durumdadır. Madenciliğin devlet kontrolünden özel sektöre verilmesi, taşeronlaşmanın önünün açılması, işverenlerin sağlıksız şartlarda çalıştırılması vahşi kapitalizmin geldiği son noktadır. Bugün insanlığın geldiği bu noktayı hep birlikte sorgulamamız gerekir.

Enerji, bugünün dünyasında insanlığın olmazsa olmazı durumundadır."

- "Yenilenebilir enerji kaynakları stratejik öne sahiptir"

Hızla sanayileşen dünyada enerji kaynaklarının yetersiz gelmeye başladığına dikkati çeken Fidan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Fosil yakıtlardan, petrol rezervleri artan durumun karşılanması durumunda 50 yıl içinde, doğalgaz rezervleri kaya gazıyla 160 yıl, kömürün de maksimum 120 yılda tükeneceği öngörülmektedir. Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden gelen yüksek petrol talebi ve son yıllarda Ortadoğu'da yaşanan stratejik gelişmeler sonucunda küresel ölçekte enerji arz güvenliği riskli hale gelmiştir. İklim değişikliği, tehlike sınırında eğilim göstermektedir. Eğer, 2017'ye kadar karbondioksit başta olmak üzere diğer sera gazları emisyonlarının kısıtlanması konusunda uluslararası bağlayıcı anlaşma oluşturulmaması halinde 2 derecelik üst sınır sıcaklık artışı limiti açılacaktır.

Bunun sonucunda oluşacak domino etkisiyle 2035'e kadar dünyadaki sıcaklıkta yaklaşık 4 derecelik, uzun vadede de 6 derecelik artış beklenmektedir. Altı derecelik artışın dünyayı felakete sürüklemesi doğaldır. Yenilenebilir enerji kaynakları stratejik öneme sahiptir. Başta rüzgar enerjisi olmak üzere güneş ve hidrojen enerjisi teknolojileri, son 10 yılda büyük gelişme göstermiştir. Ülke olarak alternatif enerji kaynaklarına hız vermemiz gerekir."

Forumda, enerji ve çevre kirliliğiyle ilgili sunum gerçekleştirildi. (AA)