Kdz.Ereğli’de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)’na bağlı Eğitim-Sen ve Sağlık Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) önderliğinde yapılan ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ kutlamalarına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Kadın Platformu gibi kuruluşlar da destek verdi.

 

EKMEK VE HÜRRİYET KAVGASI

Devrim Bulvarı üzerindeki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen kutlamalarda saygı duruşunda bulunulmasının ardından basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Temsilcisi Duygu Aydın; şu ifadelere yer verdi: "1 Mayıs tarihinin dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde işçi sınıfının ekmek ve hürriyet kavgasıyla yazılmıştır. 1 Mayıs 19'ncu yüzyılda ayağa kalkan Amerikalı işçilerden 1977 de taksimde yitirdiğimiz kardeşlerimize kadar mücadele tarihidir. Bu tarih alanlarda yazılmıştır. Bizler de bu tarihi yaşatmaya devam edeceğiz. 77'nin 1 Mayıs'ının sesleri kulaklarımızda. 77'nin 1 Mayıs'ında ve Haziran direnişinde yitirdiklerimiz yanı başımızda. Yitirdiğimiz tüm değerlerimiz bugün burada olduğu gibi tüm 1 Mayıs alanlarında bizimle birlikteler.

 

"ALANLARDAYIZ"

Biz işçiler ve emekçiler, mimar ve mühendisler, hekimler, kadınlar, gençler, yoksullar, ötekiler ve ezilen tüm halkalar; 2018, 1 Mayıs’ında birlik mücadele ve dayanışma içinde alanlardayız. Sermayenin, emeğe ve emekçiye, kazanılmış haklarına yönelik saldırıların tehlikeli boyuta ulaştığı ülke tarihinin en karanlık günlerini yaşıyoruz. İşçi ve emekçilerin, sayıları her geçen gün artan erkek kadın, genç yaşlı, çocuk bütün bireylerin dile getirdiği "insanca yaşam insanca çalışma koşulları" talebi aradan geçen yıllara rağmen önemini ve güncelliğini koruyor. İktidar yıllardır yaşanan sorunlara kalıcı çözümler bulmak yerine başta eğitim olmak üzere tüm alanlarda hedeflerine ulaşmak için tüm imkanlarını seferber etmiş durumda. Çalışma ve yaşam koşulları ağırlaşmış, işsizlik, yoksulluk, güvencesiz çalışma, iş cinayetleri, kadın cinayetleri, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel istismarlar belirgin şekilde artıyor. Emek ve demokrasi güçlerine baskı ve şiddet gün geçtikçe artıyor. Faşizm kurumsallaştırılıyor.

 

"KÖLELİK DÜZEN"

Bir yandan kiralık çalışma adi altında kölelik düzeni gelirken bir yandan 657 sayılı kanunda mevcut iş güvencesi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. İş cinayetleri artık katliam boyutuna ulaştı ancak bu cinayetlere kader diyen bürokratlar sorumlular hesap vermiyor. Evi yakılmış ocağı sönmüş mülteciler ucuz iş gücü olarak sermayenin kucağına sunuluyor. Evden çalışma, esnek çalışma adı altında kadın emeği daha da değersizleştiriliyor. Kadınlar toplumsal hayattan uzaklaştırılıyor. Emekçiler yoksulluk sınırının altında ücretle güvencesi, sendikası, ölesiye çalışmaya mahkum ediliyor. İşçinin, emekçinin, tüm halkın yararına harcanması gereken kamu kaynakları savaşlara harcanıyor. Eğitim "tek din tek mezhep" dayatmasıyla dinselleştiriliyor. Devlet okullarına ayrılması gereken kamu kaynakları özel okullara ayrılıyor. Geleceğimiz olan çocuklarımızın hayatları bir gecede değişen sınav sistemleriyle karartılıyor. Eğitimcilere performans sistemi adı altında her türlü esnek angarya güvencesiz çalışma dayatılıyor. Eğitimde siyasi- sendikal ayrımcılık eğitim emekçilerinin fişlenmesine ve MEB tarafından hedef haline getirilmesine sebep oluyor.

 

"HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINIYOR"

Adalet sarayları büyürken hukuk ayaklar altına alınıyor. Ekmeğimiz küçülürken hapishaneler büyüyor, İktidar gibi düşünmeyen, iktidara biat etmeyen herkes düşman ilan ediliyor. İnsanlar KHK’larla haksız ve hukuksuz bir şekilde işlerinden ediliyor.

 

"SAVAŞA HAYIR, BARIŞ HEMEN ŞİMDİ"

Bizler; açlık sınırının altında ücrete mahkum edilen "geçinemiyoruz" diyenleriz.  Çalışırken ölmek, sakat kalmak tükenmek, istemeyenleriz. "Savaşa hayır barış hemen şimdi" diyenleriz. Bize dayatılan vahşi sermaye düzenine karşı işini, emeğini, şekerini, deresini, ormanını, üniversitelerini savunanlarız. "Bu daha başlangıç", "barış", "adalet" diyenleriz. Emek, demokrasi, eşitlik, özgürlük, laiklik, halkların kardeşliği diyenleriz. Memleketi, sermayenin ve tek adam rejiminin kuşatmasına karşı savunanlarız. Ohal ile dayatılan yeni rejimin karanlığına teslim olmayız diyenleriz. Bizler burada bir kez daha "yaşasın birlik mücadele ve dayanışma" diye haykırıyoruz. Yaşasın işçilerin emekçilerin birliği yaşasın hakların kardeşliği, yaşasın 1 Mayıs"

 

SLOGAN ATTILAR, HALAY ÇEKTİLER

Yapılan basın açıklamasından sonra alanda toplanan kalabalık bir süre ‘zafer birleşen emekçinin olacak’, ‘Yaşasın 1 Mayıs’ ve ‘yaşasın halkların kardeşliği’ gibi sloganlar attılar. Halayların da çekildiği kutlamalar anıt önüne karanfil bırakılmasının ardından son buldu.