Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz Milli Eğitim Bakanlığı’nın hukuk tanımaz ısrar içinde olduğunu öne sürdü.

 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarafından önümüzdeki Eylül ayı içinde 10 bini sözleşmeli, 5 bini kadrolu olmak üzere 15 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapılacağı ilan ettiğine dikkat çeken Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz “Son yıllarda giderek artan sayıda “sözleşmeli” öğretmen atamasının yapılmaya başlanmış olması, Danıştay’ın sözleşmeli istihdam ile ilgili aksi yöndeki görüşlerine rağmen, AKP’nin bildiğini okumaya devam ettiğini göstermektedir” dedi.

Orhan Yılmaz açıklamasına şöyle devam etti:

Danıştay 12. Dairesi, sözleşmeli istihdamın hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıklayan bir karar almıştır.Bu kararda , söz konusu durumun “çalışanı sürekli olarak işini kaybetme tehdidi altında bırakacağı, bireyin çalışma huzuru ve güvenini ortadan kaldıracağı” görüşünü dile getirerek, bu konudaki mevzuatı “çağdışı” olarak nitelendirmiştir. Kamuda sözleşmeli istihdamla ilgili yaşanan sorunlar ve bu sorunların sözleşmeli istihdam edilenler üzerindeki yıpratıcı etkisi ortadayken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim gibi düzenli, sürekli ve kesintiye uğramaması gereken bir kamu hizmeti için “sözleşmeli öğretmen” istihdamı politikasını ısrarla sürdürmesini anlamak mümkün değildir.

200 binin üzerinde işsiz öğretmen atamalarının yapılmasını beklerken, Bakanlık önceden yeterli sayıda atama yapmayarak, eğitim sistemi içinde yaşanan sorunların daha da derinleşmesine göz yummuştur. Yapılacak atamaların eğitimde sözleşmeli istihdam sorununu daha da yaygınlaştırması kaçınılmazdır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki sözleşmeli öğretmenlik uygulaması eğitim sisteminde yaşanan sorunların artmasından başka bir sonuç ortaya çıkarmayacaktır. Sözleşmeli öğretmenlik, eğitim gibi son derece önemli bir alanda iş güvencesinden yoksun, düşük ücretlerle çalışmayı yaygınlaştırmak açısından son derece sorunlu bir uygulamadır. Bu durum okullarda verilen eğitimin niteliğini ve bir bütün olarak tüm eğitim sürecini olumsuz etkilemektedir. Öğretmenlik mesleği düzenlilik ve süreklilik gerektiren bir iştir. Sözleşmeli öğretmenlerin mevcut çalışma koşulları ile öğrencilere faydalı olabilmesi, görevlerini “iş güvencesi” kaygısı duymadan yerine getirmeleri mümkün değildir. Bu nedenle bütün öğretmenler, kamu hizmetlerinin niteliği gereği kadrolu ve iş güvencesine sahip olarak çalıştırılmak zorundadır.

Eğitim Sen yıllardır ısrarla esnek, parçalı ve eğitim emekçilerini rekabete zorlayan tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini ve herkese kadrolu, iş güvenceli çalışma hakkının tanınmasını savunmaktadır. Eğitimde iş güvenceli ve kadrolu istihdam için mücadelemizi, sayıları ikiyüz bini aşan güvencesiz eğitim emekçileri ve işsiz öğretmen adayları ile birlikte sürdürmeye devam edeceğiz.