Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) üyesi gençler, dün Madenci Anıtı önünde basın açıklaması yaptı.

Genç-Sen açıklamasında, iki yıldır haklarında açılan kapatma davasına karşı uğraş verdikleri uluslararası sözleşmelere göre örgütlenme mücadelesini kazanacakları belirtilirken, 15-16 Haziran 1970, 1 Mayıs 1977 gibi eylemlerin örnek alındığı vurgulandı. Genç-Sen İl Temsilcisi Sibel Erdal’ın okuduğu bildiride şu görüşlere yer verildi:

“BASKILARA KARŞI DİRENİYORUZ”

“Öğrenci Gençlik Sendikası, öğrenci gençliğin çabaları sonucu 15 Aralık 2007’de Ankara’da yaptığı kongreyle kurulumunu tamamlamıştı. Kuruluş aşamasında bin bir zorluğun üstesinden gelmiş olan Genç-Sen’liler olarak sendikamızın kuruluşundan sonrada sistemin bozukluklarının yanı sıra kapatma davasıyla da uğraşmak zorunda kaldık. Önce sendikamızı tanımayanlar sonradan mecbur kalıp sendikamızı tanıdılar ve hemen kapatma davası açtılar. Aslında Türkiye’de sendikal mücadele içinde bulunan bizler için bu yeni bir durum değil. Bizden önce Emekli-Sen, Çiftçi-Sen gibi sendikalarımızda bu durumla karşı karşıya gelmişti. Bugün aynı şekilde DTP, KESK ve Lambda’ya da baskılar sürüyor. Emekten yana olan her şeyi yok etmeye çalışan sistemin, örgütlü, sendikal mücadelemize karşı harekete geçeceğini zaten bilmekteydik. Ve yaklaşık 2 yıldır, sendikamızın kapatılmasına karşı direniyor, ‘Sendika Haktır’ şiarını her yere yayıyoruz. Bugün Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre, sendikal haklar konusunda dünyanın en kötü ülkelerinden biri Türkiye’dir. Sendikalar kanundaki sendikalaşmayı engelleyici unsurlar, iş yasasındaki işçi düşmanı maddeler, sarı sendikaların mücadeleyi geriye götüren tavırları, iş yasası ve sendikalar yasasının ILO normlarına uymaması, patronların sendikalaşmaya karşı sistemli hareketleri ve bu hareketlere karşı yasal bir müdahalenin bulunmaması, sendikal mücadelemiz önündeki en büyük engellerdendir. Türkiye, ILO’nun 87 sayılı Sendika Kurma ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi ve 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi’ni ihlal ettiği için ILO tarafından kara listeye alınmıştır. Sendikal haklarımız ancak örgütlü mücadelemiz sayesinde geri kazanılacaktır.”

“TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI IŞIK TUTUYOR”

“Türkiye için sendikalar ve iş yasasının yetersizliği yeni bir durum değildir. Bundan 39 yıl Türkiye İşçi Sınıfı, 274 sayılı İş Yasası ile 275 sayılı Sendikalar Yasası’nda yapılmaya çalışan değişikliğe karşı 15-16 Haziran 1970’te sokağa, alana çıkarak, iş bırakarak burjuvaziye, sendikal hakları yok etmeye çalışanlara dersini vermiş haklarını geri almıştır. Yaklaşık 100 bin işçinin katıldığı direnişin ardından değişikliğe destek veren muhalefet kararını değiştirerek Anayasa Mahkemesi’ne gitmek zorunda kalmış ve söz konusu yasa Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. 15-16 Haziran 1970 işçi sınıfının birleşince neleri başarabileceğinin en iyi örneğidir. 15-16 Haziran’da sokaklara çıkan binlerce işçi bugün mücadele yolumuza ışık tutuyor. Genç-Sen olarak 15-16 Haziran’ın şanlı işçilerini selamlıyor, zafere dair sözlerimizi yineliyoruz. Sendikamız kapatılamayacaktır. 15-16 Haziran 1970’te, 1 Mayıs 1977’de alanlara çıkan binlerin aydınlattığı yolumuz bugün üniversitedeki öğrenci direnişlerinden, fabrikalardaki grevlerden de güç almaktadır. Genç-Sen ATV/Sabah grevcilerini, tutuklamalarla yıldırmaya çalışılan KESK’i, direnişleri zaferle biten Meha işçilerini, Türkiye’nin her ilinde direnişe geçen, Türkiye işçi sınıfını selamlıyoruz. Bir kez daha söylemeliyiz ki onların direnişi bize örnek oluyor, onların desteği bize güç katıyor. Sendikamızın kapatılmasına karşı direnişimiz devam edecek ve zafer Genç-Sen olacaktır. Öğrenci gençliğin sendikal mücadele alanı Genç-Sen kapatılamaz.”