Zonguldak Eğitim İş Başkanı Metin Kahveci, Cumhuriyetin, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, gericilik yerine çağdaşlığı seçenlerin kurduğu bir rejim olduğunu vurguladı.

Cumhuriyetin ilanının 87. yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Zonguldak Eğitim İş Başkanı Metin Kahveci “Bugün, ülkemizin son derece duyarlı bir dönemden geçtiği sırada Türk ulusu olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan, en erdemli yönetim olan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 87. yıl dönümünü kutlamanın coşkusu ve heyecanı içindeyiz.” Dedi.

Kahveci yazılı açıklamasına şöyle devam etti:

“Çağdaş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözü Çanakkale Zaferiyle yazılmış, temelleri 19 Mayıs 1919’da Samsun’da atılmış, 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’nin kuruluşuyla ulusal egemenlik kabul edilmiş, 29 Ekim 1923’te en büyük devrimimiz olan Cumhuriyet ilan edilmiştir.

Cumhuriyet, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, gericilik yerine çağdaşlığı seçenlerin kurduğu bir rejimdir. Anadolu’nun bozkırında filizlenen cumhuriyet, Anadolu’da yaşayan halkın kötü yazgısını yenmiştir. Yaşama geçirilen cumhuriyet, ne bir sınıfın, ne de bir zümrenin cumhuriyetidir. Ulusun egemenliğine dayanan bir yönetimdir. Kurtuluş Savaşımızı zafere ulaştıran Mustafa Kemal Atatürk’ün “ulusal egemenlik” ilkesi, günümüzde kimilerinin zannettiği gibi meclisteki çoğunluğun istediğini yapma özgürlüğü demek değildir.
   
Bugün başta AKP iktidarının yöneticileri olmak üzere demokrasi havarisi kesilenlerin hepsi çok iyi bilsinler ki, savaş koşullarında bile TBMM’yi çalıştırarak tartışıp karar alanlar, Türkiye Cumhuriyetinin temeline ilk demokrasi harcını koyanlardır. Uzlaşmayanlar, biat edenler, gölgesiyle kavga edenler, cumhuriyetin değerlerini ve kazanımlarını “babalar gibi satanlar, pazarlayanlar”, demokrasiyi amaç değil, araç olarak görenler asla demokrasiden söz edemezler.

Yüce önderimiz Atatürk’ün “en büyük devrimim” dediği laik Türkiye Cumhuriyeti’ne içten ve dıştan saldırılar alabildiğine artmıştır. Bu tehditlere ve saldırılara karşı bugün her zamankinden daha dikkatli ve uyanık olunması zorunluluğu vardır. Çünkü Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te Türk Halkının şamarını yiyenlerde kuyruk acısı vardır. O emperyalist güçlerin yerli işbirlikçileri bugün de iş başındadır.

Biz inanıyoruz ki, İçten ve dıştan gelen gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı ulusumuz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlik ve beraberlik içinde olacaktır. Türk Ulusu, tam bağımsızlık ve ulus egemenliğine dayanan; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni üniter devlet yapısı içinde korumaya ve sonsuza değin yaşatmaya kararlıdır.

Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ulusal Kurtuluş Savaşımızda ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda görev almış olan silah arkadaşlarını saygıyla, şükranla ve minnetle anıyor, tüm ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz.”