Kdz. Ereğli'de düzenlenen törende konuşan Baro Temsilcisi ve Hukukçular Dernek Başkanı Tayyar Kartal, 'Güçlü yargı için güçlü savunma, bağımsız yargı için bağımsız savunma gereklidir' dedi.

Zonguldak Barosu İlçe Temsilcisi Kdz. Ereğli Hukukçular Derneği Başkanı Tayyar Kartal günün anlam ve önemiyle ilgili olarak yaptığı konuşmada, 'Adalet, bir toplumda en üstün değerdir ve bu nedenle de vicdanlarda en üst düzeyde özümsenmesi gerekir. Adalet, toplumların geleceğinin de en önemli güvencesini teşkil etmektedir' dedi.
Kartal, Adaleti sağlamakla görevli olan kurumun yargı olduğunu ve özgürlükçü demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi olan, her türlü iç ve dış etkenlerden arınmış, tam bağımsız yargı sisteminin oluşması gereğinin hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi, hukuk devleti olmanın, başka bir ifade ile hukukun üstün tutularak, yaşamın her alanında egemen kılınmasının olmazsa olmaz koşulu, yargı erkinin, görevini yaparken bağımsız, yansız ve güvenceli olmasıdır.

Bunu sağlamanın yolu da yargı erkinin, diğer iki erkin, yani yasama ve yürütme erkinin hatta günümüzde dördüncü bir erk olarak görülmeye başlanan basının etki alanından uzak tutulması, yasama ve yürütme erklerinin alt ya da üst derecesinde değil, ancak eşiti bir konumda bulunması ile mümkün olduğunun net bir biçimde algılanmasıdır.

Yargı bağımsızlığı, yargı tarafsızlığının da en temel koşuludur. Bağımsız olmayan bir yargı siyasallaşır ve tarafsızlığını yitirir ki bu da bir toplum için en büyük tehlikedir.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramlarını yalnızca Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları açısından düşünerek ele almak büyük bir eksikliktir.

Yargı bağımsızlığı, hâkim ve Cumhuriyet savcıları kadar avukatların bağımsızlığını da gerektirmektedir.

Güçlü ve bağımsız bir yargı için güçlü ve bağımsız bir savunma, güvenceli bir avukatlık hayati öneme sahiptir.

Güçlü yargı için güçlü savunma, bağımsız yargı için bağımsız savunma gereklidir. Bunun böyle algılanması gerekir. 

Güçlü savunma için de Avukatlık Güvencesi kavramının terminolojiye yerleşmesi gerektiğini düşünüyorum.

SORUNLARIMIZ ÜZÜLEREK SÖYLEYEBİLİRİZ Kİ, ARTARAK DEVAM ETMEKTEDİR

Başta ekonomik ve sosyal güvenceler olmak üzere, üstlenilen ağır sorumluluklara denk hak ve yetkilerin avukatlara sağlanması gereği, kaçınılmazdır. Zamanınızı almamak adına bu hususları tek tek burada saymak istemiyorum. Bunlara farklı platformlarda ayrıntılı olarak değinebiliriz.

Şu bilinmelidir ki,  Avukatlara sağlanmasını istediğimiz hak ve güvenceler, hakimlerin güvencesi kadar önemli ve gereklidir.

Bu kavram, Avukatlar için birer ayrıcalık olmayıp, bağımsız ve tarafsız bir yargı için şart olup, yargılananlar için adil yargılanma hakkının güvencesini teşkil etmektedir.

Ne yazık ki bundan önce de her avukatlar gününde yinelediğimiz sorunlar büyük ölçüde halen mevcuttur. Sorunlarımız üzülerek söyleyebiliriz ki, artarak devam etmektedir.

Biz avukatlar tüm samimiyetimiz ile yargının sorunlarının aşılması amacıyla desteğimizi hiçbir platformda dile getirmekten çekinmedik, her adli yıl açılışında ve hatta 5 nisanlarda hakim ve cumhuriyet savcılarının özlük haklarını ve yargının diğer benzer sorunlarını dillendirdik, çözüm noktasında desteğimizi bugüne kadar hiç esirgemedik, esirgemeyeceğiz.

Fakat, üzücü olan şu ki, yıllardır kendi sorunlarımızı yeterince göremedik, somut ve etkili çözümler üretemedik. Meslek kuruluşlarımız olan baroların adalet bakanlığının adeta vesayeti altında bulunmaları, özellikle genç meslektaşlarımızın yeterli ekonomik standart ve özgürlüklerin bulunmaması, çoğu zaman üstlendiğimiz sorumluluk ile ücret arasındaki ciddi oransızlıklar, can ve mal güvencemizin olmayışı gibi daha nicelerini sayabileceğimiz problemlerimizin çözümünün yolu siyasal iktidardan geçmektedir. Ancak, avukatlar olarak, bugüne kadar siyasal iktidar üzerinde yeterince etkili olamadık. 

YARGI SİSTEMİMİZDE SORUNLAR VAR

Siyasi kimliklerimizi bir yana bırakarak, sorunların tespiti ve çözümü noktasında meslek örgütümüz olan Zonguldak Barosu ve İlçemizde faaliyet gösteren Kdz. Ereğli Hukukçular Derneği çatısı altında bir araya gelmeli ve hep birlikte hareket etmeliyiz. Siyasi ayrışma ve farklılıklarımızı mesleki dayanışmaya dönüştürmemiz gerekmektedir. Üst düzey mesleki dayanışma sayesindedir ki, bizler yarınlara daha sağlıklı ve umutla bakabileceğiz. Bu konuda hepimize birey olarak görev ve sorumluluk düşmektedir. Bu bağlamda sizleri planladığımız ve ilan ettiğimiz oturumlarımıza davet ediyorum.

Toplum tarafından yargıya güven duyulması toplumsal huzurun sağlanması ve birey hak ve özgürlüklerinin korunması açısından oldukça önemlidir.

Yargıya güven duyulması, yargısal sürecin hızlı, adil, tarafsız ve yasalara uygun olması ile bağlantılıdır. Bu bağlamda yargı sistemimizle ilgili olarak bazı sorunların çözümü gereklidir.

Bu sorunlara da kısaca değinmek istiyorum.

Cezaevlerinde kapasitenin çok üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunması, tutuklu sayısının hükümlü sayısından daha fazla olması toplumun her kesimi tarafından eleştirilmektedir.

Yargılama sürecinin hızlandırılması ve sürecin yargı bağımsızlığına uygun biçimde yürütülebilmesi için tamamen yargıya bağlı adli kolluk gücünün ve adli tebligat memurluğunun oluşturulması büyük yarar sağlayacaktır.

Hukuk yargılamasında dava harç ve giderlerinin, kişilerin hak arama hürriyetlerini kısıtlayacak kadar yüksek olması önümüzde duran ciddi bir sorun teşkil etmektedir.

Uyuşmazlıkları önleyici nitelikteki tedbirlerin etkin hale getirilmesi ve alternatif çözüm yollarının bir an önce gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.

Ceza infaz sisteminin geliştirilip iyileştirilmesi, Avrupa Birliğine uyum sürecinin gerektirdiği mevzuat çalışmalarının sürdürülmesi gerekmektedir.

SORUNLAR SARMALI

Yargıya güven konusunda bir başka husus da hiç şüphesiz fiziki alt yapı ile ilgilidir.
Yargı, adaleti sağlamaktadır ve adalet saraylarında faaliyet göstermektedir. Adaletin sağlandığı mekanlar, misyonuna ve adına uygun fiziki şartlara sahip olmalıdır. İlçemizde faaliyet gösteren adliyemiz hiç şüphesiz yeterli fiziki şartları sağlamamaktadır. Ancak, ilçemize yeni adalet sarayının yapılacak olması, hiç şüphesiz  hepimiz için sevindirici bir gelişmedir.
Sorunlar sarmalı içerisinde kaybolup giden yada sorunları içselleştiren bireyler olmak yerine,  ayakları üzerinde dimdik durabilen, yetkin ve etkili birer hukukçu olarak topluma güven  duygusunu hissettirmek ve sorunlarımızın çözümü noktasında çaba sarf etmek, biz avukatların asli sorumluluğu olsa gerek