Büyük Birlik Partisi MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Adayı Tolga Aral Kandilli sakinlerinden Nuran Akkaş'ın cenazesine katılmak üzere Alaplı’ya geldi. Gazetecilere açıklamada bulunan Aral, 1 Kasım seçim sürecine ilişkin ise açıklamalarda bulundu.

 

Karadeniz Ereğli’de de partisinin seçim standını ziyaret eden Tolga Aral burada gazetemize yaptığı açıklamada; "Kıymetli büyüğümüz Nuran Akkuş'un cenazesine katılıp gönülden şahitliğimize son vazifemizi yerine getirdik. Tüm hayatı boyunca her daim iyilik yapan, büyük küçük herkesi seven, cömertliğini hep koruyan, sofrasında binlerce insana yer açan Nuran annemizin ebedi istirahatgâha uğurlaması çok kalabalık bir toplulukla oldu. Rabbim bizlere de böyle bir uğurlama nasip etsin inşallah. Mekanın Cennet Olsun" dedi.

 

KANDİLLİ FARKI

Cenaze de eski ve yeni Kandillilerle buluşan Aral, "Kandilli dostlukları böyle bir şey, iyi günler de kötü günler de dostlarının yanlarında olurlar. Cenaze ve düğünlerde bir araya gelirler. Böylesine güzel bir kültüre ortamına sahip kendimi Kandilli’de doğup büyüdüğüm yetiştiğim içim çok şanslı adlediyorum" sözleri ile düşüncelerini aktardı.

 

ÜLKENİN GELDİĞİ NOKTA

Seçim sürecine ilişkin ise Aral şu ifadelere yer verdi: "Ülkemizin içinden geçtiği bu olumsuz sürecin her yönüyle olumsuz sürecin hem içerideki PKK terör örgütünün seçimlerden yapmış olduğu saldırılar ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bazı mahallelerin olması, ay yıldızlı bayrağımız yerine PKK paçavralarının dalgalanıyor olması ülkemizi yönetenlerin ülkemizi getirdiği noktayı bize gösteriyor.

 

"SAHTE TAVIRLAR SERGİLEMEDİK"

Terörü ve şiddete karşı olduğumuz belli, teröristle bölgede yaşayan kardeşlerimizi aynı kefeye koymadık. Onlar bizim kardeşlerimiz bundan sonra bu hassasiyetimizi devam ettireceğiz. Ellerinde silah oldukça ve şiddete başvurdukça onların sözcülerini muhatap almadık. Terörle aralarına mesafe koymadıkları sürece muhatap almayacağız. Devletin yanında durmuş milletin yanında durmuş Kürt kardeşlerimiz korucu kardeşlerimiz, aşiretlerimiz, PKK siyasi uzantısı dışında diğer siyasi partilere mensup insanlarımızla hep iyi ilişkiler içerisinde olduk, sahiplendik ve bundan sonrada kardeşlik hukukumuzu devam ettireceğiz. Bizim bu süreçteki net tavırlarımızdan bir tanesi de PKK terörü yüzünden Türkiye’nin nasıl kurtulacağı noktasında mücadele yollarını kim iktidarsa onlarla paylaştık. Açık ve net bir şekilde paylaştık. Önerilerimizi kendileri sunduk."

 

"KİMDEN GELİRSE GELSİN TERÖRE KARŞIYIZ"

Aral; 1 Kasım'a giderken sahte bir seçim havasının olduğunu savunarak, "Bu seçimin bir iyi tarafı eski seçimler gibi gürültüsü yok, çevreyi kirleten bayrak asma işi yok" dedi. Türkiye'nin her yönüyle olumsuz bir süreçten geçtiğini, terör örgütü PKK'nın 7 Haziran'dan sonra saldırılar düzenlemeye başladığını, Güneydoğu'da bazı mahallelere halen girilemediğini ileri süren Aral, "Terör ve şiddet kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın buna karşıyız" dedi.

 

Türkiye'nin terörden nasıl kurtulacağıyla ilgili önerilerini iktidarla paylaştıklarını, Çözüm Süreci'nin yanlış olduğunu ifade ettiklerini ancak bunun dinlenmediğini ifade eden Aral, bu süreçte terör örgütünün güçlendiğini savundu.

 

İKTİDARA SERT ELEŞTİRİ

Hükumetin Suriye politikasının iflas ettiğini, Ankara'daki terör saldırısında büyük bir zaaf yaşandığını iddia eden Aral, şöyle konuştu: "Başbakan önce 'bu patlama Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tek başına iktidarını engellemek için yapıldı' dedi. Sonra 'Patlamadan sonra oylarımız artıyor' diye birbiriyle zıt açıklamalar yaptı. Olaya tamamen seçim endeksli yaklaştığını gösterdi. Hükümet kendini kurtarmak için önce 'biz seçim hükümetiyiz' demeye getirmeye çalıştı. Madem seçim hükümetisiniz sorumluluğun yok, Merkel'le ne görüşüyorsun o zaman, ileri vadeli hangi anlaşmalara imza atıyorsun. ya da bakanların bağımsız olması hiçbir sorumluluk almadığı anlamına mı geliyor? Hatta bazıları il il gezip iktidar partisine oy istiyor. Başka partilerin içine karıştırmakla meşguller. Başka partilerin insanlarını kandırıp iktidar partisine götürme peşindeler. İktidar iflas etmiştir. İktidarın Türkiye'ye vereceği bir şey kalmamıştır."

 

SEÇİM SLOGANLARINA ELEŞTİRİ

HDP'nin PKK'nın siyasi uzantısı, sözcüsü olduğunu, terörden ve şiddetten beslendiğini, bu konuda konuşmaya hakkının olmadığını belirten Aral, "Sen Diyarbakır pazarında eşinin yanında astsubay şehit edildiğinde bir tepki koydun mu PKK'ya? 3 yaşındaki çocuğunun, hamile eşinin yanında polis Salih kardeşimiz şehit edildiğinde sen bir tepki koydun mu? Barış, kardeşlik, sevgi, demokrasi bunlar tamamen aldatmaca ve kandırmaca. Bunlar sahte demokratlar, sahte barışçılar, her şeyin sahtesi bunlar" dedi.

 

"ÖLSÜN, BİTSİN, YANSIN"

Partilerin 1 Kasım seçimine yönelik sloganlarını da eleştiren Aral, şöyle devam etti: "AKP, devletin, milletin bütün imkanlarını kullanarak bütün televizyonlarda, bilboardlarda ilana çıkıyor. Ne diyor, 'Sen, ben yok Türkiye var'. Halbuki bütün yaptıkları uygulamalarla alakası yok, doğru değil. Hemen değiştirmesi lazım. 'Sen, ben, o yok, sadece ben varım' demesi lazım. Uygulamaları sadece kendi varlıkları üzerine. Kendilerinden olanlar her şeyin en iyisine layık, kendilerinden değilse ölsün, bitsin, yansın. PKK'nın uzantıları 'İnadına barış, inadına demokrasi, inadına aşk, sevgi'. Halbuki tam tersi, onlar da hemen değiştirmeleri lazım sloganlarını. Onların da doğrusu 'İnadına PKK, inadına savaş, inadına terör, inadına şiddet, inadına ölüm'. Birisi de etrafa 'Yalan, yalan, yalan, yalan' yazmış. Birisi çıksa dese ki '2001 krizi de mi yalan, senin Apo'yu idam etmeyip başbakanlıkta dosyasını bekletip idamdan kurtardığında mı yalan, Rahşan affının altına imza atıp sadece ülkücüleri o af dışında bıraktığında mı yalan' dese ne diyeceksin. Bütün bunlara baktığınız zaman sahte bir seçim havası var. Bu seçimin bir iyi tarafı eski seçimler gibi gürültüsü yok, çevreyi kirleten bayrak asma işi yok."

İstanbul Milletvekili Tolga Aral, Konuşmasından sonra seçim stantında çalışma yapan en küçük büyük birlik partili ile seçim çalışmasına destek verdi.

 

(Haber Merkezi)