Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkez ve tüm şubeleri Cumhurbaşkanının, Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipler Birliği’nin adından “Türk” ve “Türkiye” sözcüklerinin kaldırılması isteğini eleştirirken, görüşlerini şöyle ifade etti:

 

“Sayın Cumhurbaşkanı, kamusal niteliği olan iki meslek örgütünün isimlerinden “Türk” ve “Türkiye” sözcüklerinin kaldırılmasını, milli olmadıkları gerekçesiyle, emretti. Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipler Birliği kamusal nitelikleri nedeniyle, yasayla kuruldukları günden beri bu sıfatları onurla kullanıyorlar.

 

Her iki kuruluşun kuruluş gerekçesi; avukatların ve doktorların görevlerini hukuka uygun olarak yapmalarını sağlamak, bu amaçla düzenlemeler yapmak ve denetlemektir. Her iki meslek örgütünün kamu hizmeti niteliğinde bir görevi yerine getirdikleri bir gerçek.

 

Bu cezalandırma (!) yönteminin asıl amacının, avukatların ve doktorların kendi meslektaşları arasında var olan örgütlerinin birlik ve bütünlüğünü parçalamak olduğu bir süreden beri biliniyordu. 

 

Siyasal iktidarın, her ilde birden fazla baro, birden fazla tabip odasının kurulmasına olanak veren yasa değişikliğiyle yeni bir ayrışmanın temelini atacağı ifade ediliyor.

 

Her alandan kendisine bağlı kuruluşlar oluşturan iktidar, kendisine karşı muhalefet yapan bu iki saygın kurumu da bölmek için çalışıyor.

 

Yargının üç ayağından ikisi olan hâkimleri ve savcıları kendisine bağımlı kılan iktidar, bağımsızlıklarını korumayı başaran baroları ve Türkiye Barolar Birliği'ni de iktidarın barosu ve birliği haline getirmek istemektedir. Bunun çok tehlikeli bir bakış açısı olduğu çok açık.

 

Her partinin, her dini ve etnik grubun barosunun kurulması gibi bölücü bir yaklaşım, ulusal birliğimizi bir kere daha ayrıştırmak anlamana gelecektir. Adil yargılanma hakkına, insan haklarına ve demokrasiye, ayrıca ülke ve toplum menfaatine aykırı olan böyle bir düzenlemeden mutlaka vazgeçilmelidir.

 

Bütün milli konularda olduğu gibi, yargının bağımsız kalan son ayağını da korumak milli bir görevdir diye düşünüyoruz.

 

Aynı tehlike Türk Tabipler Birliği için de söz konusudur.

 

İktidarın siyasetine bağlı barolar gibi, iktidara bağlı tabip odaları bağımsızlıklarını kaybedeceklerdir. İnsan hayatını doğrudan ilgilendiren, doktorluk ve avukatlık gibi kutsal iki mesleği yıpratmayı, toplum açısından fevkalade sakıncalı buluyor; siyasal iktidarı bu tehlikeli gidişten vaz geçmeye davet ediyoruz.”