Alaplı Merkez 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezi Doktoru Sezgin Melek, özellikle bahar aylarında halk arasında 'saman nezlesi' olarak da bilinen alerjik hastalıklara karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.

Saman nezlesinin ön önemli belirtilerinin genellikle gözlerde yanma, kaşınma, göz kapaklarında şişlik, kızarma, batma ve sulanma olduğunu belirten Melek, "Rinit burun içini döşeyen mukozanın bir iltihabıdır" dedi.
Çocuklarda görülen en sık kronik hastalık olan alerjik rinitin burun mukozasında meydana gelen alerjik reaksiyon olduğunu anlatan Melek, şöyle konuştu: "Alerjik rinite neden olan solunan alerjenler, akarlar, çiçek polenleri, evcil hayvan tüyleri, mantar ve böcek dışkılarıdır. Burun ve boğazda kaşıntı hissi ile başlayan ve bunu izleyerek doluluk, aksırık, burun akıntısı ile kendisini belirleyen tablo vardır. Pek çok hastada günde iki veya daha fazla semptomun 1 saatten fazla devam etmesi tanı için önemlidir. Eskiden alerjik rinit mevsimsel ve yıl boyu süren pereniyal rinit diye sınıflandırılırdı, yeni sınıflamada ise mevsimsel olana intermittan yani aralıklı, yıl boyu süren pereniyel olana devamlı alerjik rinit denilmektedir. Alerjik rinitin mevsimsel olarak görülen tipine de mevsimsel alerjik rinit adı verilir. Halk arasında saman nezlesi, yaz nezlesi olarak da isimlendirilen mevsimsel alerjik rinit özellikle sabah saatlerinde artan burun akıntısı, burunda kaşıntı, hapşırma, gözlerde kızarma, sulanma ve kaşıntı, burun tıkanıklığı gibi belirtilerle karşımıza gelir."
Belirtilerin ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinin başlangıcında ortaya çıktığını anlatan Melek, şunları söyledi: "Belirtiler ilkbahar, yaz veya sonbahar başında ortaya çıkar. Bunlara genellikle ağaç, çimen veya ot polenlerine veya havadaki küf sporlarına karşı alerjik duyarlılık neden olur. Şikayetler bu alerjenlerin atmosferde yoğun olduğu dönemlerde belirgindir. Hastalığın yıl içindeki süresi, yaşanılan coğrafi bölge ve iklim ile yakından ilişkilidir."
Polen mevsimi dışında hastaların genellikle rahat olduğunu belirten Melek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak, polenlerin atmosferde yoğun olduğu ilkbahar aylarında günler boyu devam eden ve yaşam kalitesini bozan alerjik rinit şikayetleri vardır. Burun kaşıntısını önlemek için devamlı burunlarını silerler. Alerjik rinitli çocuklarda devamlı bir burun çekme, burun kaşıma nedeni ile özel mimikler gelişir. Yine bu kişiler çocukluklarından beri burunlarını avuç içleri ile yukarı doğru sildiklerinden dolayı bu harekete alerji selamı, burun üstünde oluşan yatay çizgiye de alerji çizgisi denilir. Hastalarda özel bir yüz görünümü dahi oluşabilir. Bu hastalarda genelde alerjik konjonktivitte eşlik ettiği için gözlerde yanma, batma, kaşınma, sulanma gibi bulgular görülebilir. Yine bu hastalarda eğer alerjik sinüzit varsa, geniz akması, baş ağrısı, gece gelen öksürük nöbetleri olabilir. Astımın birlikteliği bu hastalarda sıktır bu hastalarda nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi, öksürük gibi bulgular olabilir."
Bu tip şikayetleri olan hastaların aile hekimlerine başvurmaları gerektiğini kaydeden Melek, sözlerine şöyle devam etti: "Bu şikayetleri olan hasta aile hekimine başvurmalıdır. Hekiminiz şikayetlerinizi dinledikten sonra genellikle tanıyı koyacaktır. Gerekirse kuşkulanılan alerjenin deriye küçük miktarda verildiği deri testi uygulayacaktır. Deri testi tanı koymanın en kolay, duyarlı ve en ekonomik yoludur. Alerjik rinit ailesel olarak geçebileceği gibi çevresel etkenlerde ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Bahar aylarında doğan bebeklerde diğer aylarda doğan bebeklere göre daha sık ortaya çıkar. Anneleri özellikle bir yaşın altında sigara içenlerde, alerjenlerle sık karşılanırlar ve immunglobülin E'si 100 üzerinde olanlar risk altındadır."
Alerjik rinite yukarıda sayılan semptomlarla tanı konulabileceğini anlatan Melek, şunları söyledi: "Bu tanıda yüksek immunglobülin ve pozitiv deri testleri ile desteklenir. Alerjik rinit tekrarlayan boğaz ve kulak enfeksiyonları, sinüzit, baş ağrısı, yorgunluk, uyku düzeninde bozulma ve okul başarısında bozulmaya neden olabilir, ayrıca sinirlilik fiziksel ve sosyal aktivitede bozulma, fiziksel yorgunluk ayrıca tedavi edilmeyince de öğrenme ve algıda bozukluğa neden olabilir.Alerjik rinitin en önemli komplikasyonu sinüzittir. Ayrıca, astımla çok sık birlikte görülür ilerlemeleri ve atakları birbirlerine etkilerini artırıp dahada kötüleşmeye neden olur. Alerjik rinitin tedavisi bu problemlerin çoğunu ortadan kaldırabilir veya hafifletebilir. Alerjik rinit için öncelikle, hastanın mutlaka alerjenle kontağını bitirmesi veya bunu minumum düzeye indirmesi gereklidir. Daha sonra hekiminizin önerdiği ilaçları kullanmak, gerekirse dünya sağlık örgütünün önerdiği aşı tedavisidir."
Melek, mevsimsel alerjik şikayetleri olan vatandaşların dikkat etmeleri gereken hususlar konusunda şu bilgileri verdi: "Mevsimsel alerjik rinit şikayetleriniz varsa hayatımıza biraz daha özen göstermeliyiz. Akarlardan kurtulmak için yatak yorgan, yastık kılıflarını ve dış giysilerimizi 60 C'den yüksek ısıda yıkamalı, iç ortam neminin yüzde 45'in altına indirilmesi, polen ve nemin yüksek olduğunun bildirildiği günlerde kapalı yerde kalmaya çalışınız. Halıların kaldırılması, eşyaların azaltılması, yünlü-tüylü, eşyaların, oyuncakların uzaklaştırılması, dondurulması ve yıkanması gerekir. Kedilerin haftalık yıkanması, hava temizleme cihazı olan hava filtreleri de sürekli çalıştırmakta çok etkili olacaktır. Polenler dış ortam küfleri yeni kesilmiş otlardan uzak durmalı, klima çalışmalı, pencereler kapanmalıdır.Polenlerin ortamda en fazla bulundukları sabahın erken saatlerinde sabah 05.00 ve 10.00 saatleri arası aktivitelerinizi azaltınız. Maruziyet halinde eve bulaştırmamak için hemen duş alınmalıdır. Polenlerin ve küflerin evinize girmesini önlemek için pencerenizin kapalı tutulması, bunun yerine havayı temizleyen, soğutan ve kurutan klima kullanınız. Arabanızın camlarını kapalı tutunuz. Deniz kenarları gibi polenlerin en yoğun olduğu yerler yerine polenin daha az olduğu yerlerde tatil yapınız. Çim biçmeyiniz veya yeni biçilmiş çimenlerin yanında durmayınız. Durmak zorundaysanız da mutlaka maske takmanız gerekmektedir. Çamaşırlarınızı kurutmak için dışarı yerine kapalı yerleri kullanınız. Küfe karşı alerjisi olanlar varsa ev içinde fazla bitki yetiştirmemeli veya bunları fazla sulamamalıdırlar."
Alaplı'da bahar nezlesi vakalarına sık rastlandığına dikkat çeken Melek, sözlerini şöyle tamamladı:"Deniz kenarında bulunan ilimizde ve ilçemiz Alaplı'da havanın nemli oluşundan dolayı her tarafın yeşil olmasından dolayı alerjik rinit özellikle de bahar nezlesi tipine çok sık rastlamaktayız. Saydığım özellikleri kendilerinde görenler öncelikle mutlaka kendi aile hekimlerine başvursunlar böylece tedavilerini alırlar mevsimler alerjinin neden olduğu sinüzit, baş ağrısı, fiziksel yorgunluk gibi pek çok olumsuz durumdan kurtulurlar daha kaliteli bir yaşama kavuşurlar. Herkese sağlıklı bir yaşam diliyorum."