Birleşik Kamu-İş'e bağlı Eğitim-İş Çaycuma Temsilcisi Ercan Başar, yeni eğitim-öğretim yılının yine sorunlarla başladığını belirterek, "Yaklaşık 16 milyon öğrenci  ile 700 bine yakın öğretmen bu yıl AKP iktidarının çarpık anlayışının da göstergesi olan bir tarihte, 24 Eylül 2009 Perşembe günü ders başı yaptı. 2009 bütçesinde, milli gelirden eğitime ayrılan pay yüzde 2,5'e düştü. Eğitim harcamalarının GSYİH içindeki payı, dünya ortalamasında yüzde 4.4, AB ortalamasında ise yüzde 5.2'dir. Türkiye bu oranla, hem dünya, hem de AB ortalamasının gerisinde kaldı" dedi.
Başar, yazılı açıklamasında şunları söyledi;
"SORUNLAR ÇÖZÜLMEDİ, ARTTI"
"Hala öğretmensiz okul, okulsuz köyler bulunmaktadır. Normal eğitim düzenine geçmek, sınıf mevcutlarının 30 kişilik olarak düzenlenmesini sağlayabilmek için daha 150 bin öğretmene gereksinim bulunmaktadır. Buna karşılık 240 bin öğretmen adayı ise atanmayı beklemektedir. Sınavlara endekslenen eğitim sistemi, eğitimi dershane, özel ders, özel okul alanına kaydırmaktadır. Sınavlar, dershaneler, özel dersler, özel okullar, test kitapları, yardımcı ders kitapları, dergiler ile büyük bir ekonomik pasta yaratılmış durumdadır.  Okullara yeterli ödenek ayrılmaması ve 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun yeterince uygulanmaması nedeniyle eğitim harcamalarının önemli bir kısmı çeşitli adlar altında velilerden alınmakta, eğitimin yükü okul-aile birliklerine dolayısıyla veliye yıkılmaktadır. Binlerce öğretmen adayı, kadrolu öğretmenlik için atama beklerken, 'sözleşmeli öğretmenlik' uygulaması ile karşı karşıya bırakılmakta, hatta ücret karşılığı derse girmeye razı olmaktadır. 2009 yılında sözleşmeli, usta öğretici ve ücretli öğretmen sayısı  100 bini aşmıştır. Okullarda çok az sayıda hizmetli olmasına karşın, bu az sayıda hizmetliye çok sayıda birim temizlettirilmekte, kalorifer yaktırılmakta, hafta sonu okulda nöbet tutturulmakta, okul ve diğer kurumlar arasında getir-götür işleri yaptırılmaktadır. Ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması, sosyal hukuk devletinin gereğidir ve olumlu adımdır. Ancak ücretsiz dağıtılan kitaplar yeni sınav sistemi ile örtüşmemekte, öğrenciler bunun yerine sınava hazırlık amacıyla hazırlanmış olan yardımcı ders kitapları ve test kitapçıklarını tercih etmeye zorlanmaktadırlar."
"DEVRİMCİ BİR
EĞİTİM ŞURASI GEREKİYOR"
"Eğitim-İş olarak diyoruz ki; Eğitim sistemimizde acilen ve gerçek bir reforma gereksinim vardır. Eğitim sisteminin gerçek işlevine kavuşabilmesi için her düzeyde yapılmaya ve yaygınlaştırılmaya çalışılan sınav sistemine ve eğitim sistemi üzerindeki piyasa egemenliğine, gerici kadrolaşmaya son verilmelidir. Herkes için parasız ve nitelikli eğitimin koşulları yaratılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, Üniversitelerimiz, eğitim sendikalarımız ve diğer ilgili tarafların da katılacağı, sorunların enine-boyuna tartışılıp sağlıklı kararların alınacağı devrimci nitelikte bir eğitim şurası zaman geçirilmeden toplanmalıdır.
2009-2010 eğitim-öğretim yılının sorunlara çözüm üretildiği bir yıl olması umudunu dile getirirken, öğrencilerimize, velilerimize, öğretmenlerimize ve tüm eğitim çalışanlarımıza başarılı bir eğitim-öğretim dönemi diliyoruz."