Ankara'dan Zonguldak'a balık yemeye gelen iki işadamının aracı, arazili olmasına güvenerek girdikleri kumsala saplandı. Araç, köyde bulunan traktör ve köylülerin yardımıyla kumdan çıkarıldı.

Ankara'da oturan Hayati Emiroğlu ve Selahattin Düzbasan isimli iki arkadaş, 67 HE 757 plakalı araçla balık restaurantı ile ünlü Zonguldak'ın merkezine bağlı Türkali köyüne balık yemeye gitti. Yaklaşık 300 kilometre yol gelen iki kafadar, 20 metre yürümekten üşenmesi ve aracın arazili olmasına güvenerek restaurantın önüne giden kumsala girdi. Bir süre ilerleyen araç, restauranta 10 metre kala kuma saplandı. Aracı çıkaramayan iki arkadaş balık yemeye gittiler. Balığın ardından aracı saplandığı yerden kurtarmak isteyen işadamları, tüm çabalarına rağmen aracı kurtaramadı. Köyün muhtarına ulaşan işadamları, muhtardan yardım istedi. Muhtar, köyde çöp toplamakta kullanılan traktörü, aracı çekmek üzere sahile gönderdi. Halatla araca bağlanan traktör yardımıyla kurtarılmak istenen araç yerinden bile hareket ettirilemedi. Yapılan ek ve bulunan yeni çelik halatların yardımıyla araç hareket ettirilebildi. Kürekle yolu açılan araç, yaklaşık 7 metre çekildi. Son 3 metre kala araca 30 santim yüksekliğinde istinat duvarı engeli çıktı. Duvarın bulunmadığı kısma yine traktörle çekilerek döndürülen araç, köylünün yardımıyla 1 saati aşkın süren çalışmayla  kurtarıldı. Araç sahibi Selahattin Düzbasan, "Türkali köyünde bir balık yiyelim dedik ama maalesef balık yemeye gelirken kumsala arabamızı batırdık. Aracı Hayati Emiroğlu arkadaşım kullanıyordu. Maalesef acemi olduğu için battık. Aracın arazili olmasına çok güvendi. Yediğimiz balık da boğazımızdan geldi" dedi.  

KAHKAHA TUFANI 

Köylüye ve gazetecilere sık sık espriler yapan Selahattin Düzbasan, "Araç babadan kalma olunca böyle oluyor. Kendi emeğimizle alsak girmezdik kuma" diye konuştu. Düzbasan, köy muhtarı Ahmet Terlemiş'e de, "Muhtar olmasaydı yandıydık. Araç kurtarılmasaydı bu akşam burada geceleyecektik. Muhtar,  'kalırsanız, ben misafir ederim' dedi. Tabi yediğimiz balıkları salataları görünce ağırlamayacağını anladı herhalde. Ne yaptı etti, bu kumdan kurtardı bizi" diye espri yaptı.  

Balık yemeyi herkese tavsiye eden Düzbasan, şöyle konuştu: "ama kumsala girmesinler" Muhtara ve köy halkına teşekkür eden Düzbasan, sözlerine şöyle devam etti: "Aracımız kumsala battığından itibaren Türkali köyü halkı buradaydı. Köy çocuklarından, köyün köpeğine, köyün delisine kadar herkes geldi. Yardımcı oldu. Hiçbir desteklerini esirgemedi. Herkese teşekkür ediyorum."

Düzbasan, bu arada bir de fıkra anlattı: "Adamın biri son model arabasıyla köye gitmiş. Köyde bir su birikintisine denk gelmiş, köylüye, 'arabamla geçebilir miyim' diye sormuş. Köylü de 'geçersin' cevabını vermiş. Adam girmiş suya fakat canını zor kurtarmış. Çıkmış arabadan, köylülerin yanına gitmiş. Adam köylüye, 'Siz geçer dediniz ama araç battı" diye sormuş. Köyüler de, 'bizim ördekler akşama kadar 50 defa geçiyor ama bir şey olmuyor cevabını vermiş. Bizim aracımızı kullanan arkadaşımızdı acemiydi. Bu hesaba girdik kuma."  

Hayati Emiroğlu ve arkadaşı Selahattin Düzbasan daha sonra beldeden ayrıldı.