Alaplı'ya bağlı Belen köyünde on iki sene önce ayağını kaybeden, kanser hastası eşi, çocukları ve eşinin yakınları ile yıkılmak üzere olan harabe evde yaşam mücadelesi veren Hacıkadın Özcan (53) kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyor.

Alaplı Belen köyünde ikamet eden, 12 sene önce fındık makinesinin altında kalması sonucu ayağı kesilen, 5 senedir kanser olan eşi İrfan Özcan (61) ile birlikte 15 kişinin kaldığı yıkılmak üzere olan harabe evde yaşam mücadelesi veren Hacıkadın Özcan, hiçbir sosyal güvencelerinin olmadığını söyledi. Komşuların verdiği destekle ayakta durmaya çalışan Hacıkadın Özcan, şöyle konuştu: "12 sene önce sağ ayağım fındık makinesinin altında kaldı. Ayağımı kestiler. Bir hayırsever bir büyüğümüz
bana protez bir ayak aldı. Şimdi protez ayakla yürüyebiliyorum. Geçimimizi komşularımızın verdiği destekle sağlıyoruz. Hiçbir gelir kaynağımız yok, eşim 5 sene önce kanser oldu, iki defa ameliyat geçirdi tedavisi sürüyor. Sağolsun komşularımız bize sahip çıkıyor. Eşim, çocuklarım, kayınlarım ve yeğenlerimle yıkılmak üzere olan evde yaşıyoruz. Kendi odam yıkılmak üzere olduğu için odama girip yatamıyorum."
Evlerinde dört oda olduğunu anlatan Özcan, şunları söyledi: "Onlarda kayınlarım ve yeğenlerim kaldığı için yatacak odam bile yok, tuvaletimiz yok, mutfağımız yok, zemin çürümeye başladığı için evin içinde her an yıkılacak endişesi taşıyoruz. Evin çatısı kırık dökük olduğu için kışın devamlı akıyor, çatıya naylon çaktık, akan yerlere bakır ve leğen koyuyorum. Kışın evin her tarafı açık olduğu için üşüyoruz. Kaymakamlığımız tarafından verilen kömür yetmiyor. Çocuklarım eve gelmiyor, işleri yok,
çalışmıyorlar."
Protez ayağı ile eve girip çıkmakta zorlandığını belirten Özcan, "Evimin merdivenlerini emekleyerek yavaş yavaş çıkabiliyorum. Yukarı çıkarken yapışarak çıkabiliyorum, aşağıya kayarak inebiliyorum" dedi.
15 gün önce 30 yaşındaki oğlunun evi terk ettiğini eşinin de oğlunu aramaya gittiğini belirten Özcan, sözlerine şöyle devam etti: "Ramazan Bayramından beri oğlum eve gelmiyor. Eşim oğlumu aramaya gitti o da halen eve gelmiş değil, oğlum bize de hiçbir şey söylemeden çekip etti, bize benim sizinle işim yok, ilgim yok deyip çekip gidiyor."
Belen köyü Muhtarı Hikmet Öz de, ailenin durumunun çok kötü olduğunu evin her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Bu aileye devlet ve millet işbirliği ile ev yapmak istediklerini belirten Öz, sözlerine şöyle devam etti: "Bu ailemizin evleri yıkılma tehlikesi altında, 15 kişi evde kalıyor. Ablamızın ayağı 12 sene önce geçirdiği bir kaza sonucu kesildi. Şu an protez ayağıyla yürüyebiliyor. Eşi de 5 yıldır kanser hastası iki defa ameliyat oldu, tedavisi sürüyor. İki ayda bir İstanbul'a
gidiyor tedavi için, çocukları çalışmıyor, hiçbir yerden gelirleri yok, sağdan soldan komşulardan gelen yardımlarla geçimlerini sağlıyorlar. Bu mağdur aileye yardımcı olunmasını istiyoruz. En azından iki odalı bir ev yapılabilirse köylü ve devlet işbirliği ile biz bu işin altından çıkarız diye düşünüyorum."