Ormanlı Belediyesi’nin bir önceki başkanı Yaşar Sever, mevcut Başkan Bayram Başol’un kendisine yönelik iddialarına yanıt verdi.

 

 

Ormanlı Belediyesi’nin önceki Başkanı Yaşar Sever, Başol’un geçen haftaki iddialarına cevap verdi. Sever “Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol 11 Ekim 2014’te Belde halkını da topladığı toplantıya gazetecileri de davet ettiğini, yetki alanına girmemesine rağmen Ormanlı Belediyesinin iş ve işlemlerinin 1999 yılından bu yana muhasebesini yaparak kendisinin de içinde bulunduğu ilgili eski belediye başkanlarını ağır suçlarla suçladığını ve kamuoyunda rencide ettiğini belirtti. Sever konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

ALİ OSMAN ULUDAĞ VE 18 BİN MARK:

Sayın Uludağ, şahsımdan önce Ormanlı Belediye Başkanı seçilmiş kişidir. Benim kazandığım 2004 seçimiyle görevi sona ermiştir. Ben göreve başladığım dönemde Uludağ, kendi döneminde Almanya’ya gidip oradaki vatandaşlarımızdan belediyemiz adına para toplamak ve bunu belediye hizmetlerine aktarmamakla suçlanıyor idi. Bu durumu gidip kendisine sorduğumda, şahsıma Kdz Ereğli Asliye Ceza Mahkemesinden aldığını belirttiği ve kendisine isnat edilen suçlardan berat ettiğini belirtilen mahkeme kararını gösterdi. Ayrıca bu konunun, yeni seçilmiş bir belediye başkanı olarak benim görevim olmadığını düşündüm. İlgili isnat edilen suçların takip edilme yerinin Mahkemeler olduğunu belirttim. Fakat yerel medyada şahsi tartışmalardan ötürü bu konu fazlaca işlendi. Sanki isnat edilen o suçların ortağı imiş gibi hep suçlandım. Yine ses çıkarmadım. En son; Başkan Başol, bahsettiğimiz o toplantıda tekrar bu konuyu açtı. Kişilik haklarıma saldırarak şahsımı suçladı. Başol’un Toplantıda kullandığı o ifadeleri: “18 BİN MARK KAYIP: 1999-2004 yılları arasında görev yapan Osman Uludağ döneminde Almanya’da ki vatandaşlardan toplanan 18 bin mark paranın mahkemece tespit edildiğini, ancak daha sonra göreve gelen yönetimin takibi yapmadığı için bu paranın Ormanlı Belediyesi’ne girmediğini ifade eden Başol, avukatları ile birlikte konuyu görüştüğünü ve paranın yasal faizi ile birlikte tahsil edilebilmesi için çalışma yapacaklarını anlattı”.

 

İKİ OTOBÜS ALIM VE SATIMI

Beldemiz halkına hizmet edelim diye Belediye Meclis Kararı ile 2 otobüs alındı. Bu otobüsleri Belediyemize kazandırdık. Fakat aldıktan sonra Ereğli Ormanlı arasında bu otobüslerin işletilmesinde resmi sorunlar yaşadık. Emniyet Müdürlüğü tarafından araçlarımızın çalıştırılması durduruldu. Otobüslerin Çalıştırma Belgesinde yaşanan sorunlar sonrasında, çalıştırmayı durdurduk ve otobüsleri belediye garajına çektik. Fakat alınıp da kullanılamayan bu araçlar için iki sorun çıktı. Bir, bu araçlar çürümeye eskimeye terk edilmiş gibi oldu. İki, Belediyenin çeşitli borçları nedeniyle haciz konulabileceği endişesi doğdu. Bu konu da, yine Belediye Meclisinde görüşüldü. Meclisten çıkan karar, “zararın neresinden dönülürse kârdır” idi. Yani ivediyle satış kararı verildi. Satılığa çıkan araçlar resmi satış usullerine uygun olarak satıldı (iki kez komisyon oluşturularak ihale ile satış fiyatı belirlendi) ama satıldığı gün, araçlar ikinci el sıfatına düştüğü için zarar kaçınılmazdı. Dikkat çekilmesi gereken bir husus da, bu alış ve satışları Başkan Sever’in tek başına yapmayıp, Belediye Meclisi kararına uygun olarak işlem yapılmasıdır. Hiç kimse, kendi kurumunun ya da kendi işinin  zarar etmesini istemez. Kaymakam Bey’in de bizi (Belediye ve Ormanlı Birlik) uzlaştırma çabaları oldu. Varılan uzlaşma sonrasında da belediye bizzat kendisi yolcu taşımacılığı yapmayacaktı ama taşımacılık işinin “Ormanlı Belediyesi Özel Halk Otobüsleri” kooperatifine bırakıldı. Bu uzlaşma ile de Belediyemize 400 bin tl kazandırdık. Yani satışlardan kaybettiğimiz belirtilen 60 bin tl konusu haksız ve ağır eleştiridir.

 

RESMİ BELGELERİ KAMUOYUNA YANLIŞ AKTARDI:

Belediyeye bizzat benim davet ettiğim müfettişlerin, memur E.O’nın zimmet suçunun muhteviyatı üzerinde yaptığı soruşturmalarda (2009-2014 arasında) tespit edilen resmi rakam 226 bin tl küsur diye belgelendirilmiş olduğunu duymuş idik ama “300 bin tl buhar oldu” şeklinde kamuoyuna ifade edilmesi de art niyetli olunduğunun başka bir sonucu. Muhasebeci E.O’nun, tespit edilen zimmet suçu miktarı, resmi evrak üzerinde 300 bin tl değil de öyle aksettirilerek insanların yanlış bilgilendirilmesinin de suç olup olmadığı takdirini ilgili kişi ve kurumlara havale ediyorum. Başol, muhasebecimizin zimmet suçunu işlemiş olması hakkında, kamuoyunu yanlış bilgilendirilmektedir. Bu kişi hakkında, olumsuz yargılar-bilgiler aldığımızda biz hemen, (Belediye hesabımızda) herhangi bir zimmet vb olayın yaşanmaması adına, Belediye hesaplarımızın bulunduğu Kdz Ereğli Halk Bankasına 05.07.2010’da bir yazı yazdık. Bu yazıyla, belediyemizin ilgili hesabından para yatırmaya ve para çekmeye sadece Mali Hizmetler Md.V. yetkili olmadığı, Belediye Başkanı Yaşar Sever ve M.H.Müd.V. Erhan Odabaşı’nın her ikisinin birlikte ortak imzalar ile ilgili işlemlerin yürütüleceği belirtildi. Fakat suç işlemeye niyetli kişiye tüm kapıları kapatsanız da bir yolunu bulup yine de yapacağını yapar, yapmış da, E.O işlediği son zimmet suçunu da internet hesapları üzerinden yapmıştı. Tabii ki, Belediyemizde ilgili muhasebe işlemlerini takip edecek başka bir memur olmamasının da bu sonuçta etkili olduğunu da görülmelidir. Hatta personel sıkıntımız nedeniyle bir ara diğer belediyelerden de yardım almaya çalıştığımız da bilinmektedir.

 

MÜFETTİŞLER BENİM TALEBİM ÜZERİNE GELDİ

Yaşanan bu zimmet suçunu biz tespit edince, hemen Kaymakamlığa gidip “Belediyemizin geçmiş yıllarına dönük hesapların, kontrol ve denetlenmesi yönünde, müfettiş görevlendirilmesi için” bir yazı yazdık ve teftiş edilmemizi istedik. Yani denetlemeyi yapan bu müfettişler, bizim talebimiz üzerine Belediyemize geldi.

 

NEYMİŞ, AĞIR CEZADA YARGILANACAKMIŞIZ

Başol’un ifadelerinde sanki suçu işleyenin hiç kabahati yokmuş gibi, tüm suç bize yüklendi. Neymiş biz ağır ceza mahkemelerinde yargılanacakmışız. Bugüne kadar bana bu yönde bir mahkeme tebliği yapılmamışken, bu yaftayı bize atanları Allah’a havale ediyorum, halkımızın insafına havale ediyorum. Kaldı ki Ağır Ceza’da yargılacak kişi bu zimmeti yapan suçlu kabul edilen kişi değil midir? Halkımız da biliyor ki bizim suçumuz iyi niyetli olmaktır. Beni beldemizde herkes tanır. Bizim geçmişimiz de belli. Bazıları gibi, halk vicdanında yargılanan bir kişi olmadığımızı düşünüyorum.

 

BELEDİYE BAŞKANI, TÜM ESKİ DÖNEM VE BAŞKANLARINI MI DENETLER

Ben, Ormanlı’da en uzun süre Belediye Başkanlığı yapan bir kişiyim. Tüm belediye tarihimizde de etkin olan bir kişi idim. Bu güne kadar hiçbir Başkan, kendinden önceki dönemlerin yapılanları edilenleri üzerinde zaman geçirmedi. Ne Fikret Abi, ne de Uludağ. Ne de ben. Biz seçimi aldık, yarından itibaren Ormanlı’ya neler yapabiliriz diye düşündük. Kızılcapınar Köprüsü için, Ormanlı Lisesi için ve diğer hizmetleri kazandırabilmek için mücadele ettik. Kimseyle cedelleşme içine girmedik. Kimseye çamur atılmasına müsaade etmedik. Ormanlı’da “çöpleri bile toplayamayan belediye” sözünü sıkça duymaktayız. Bu işler, belediye binasına iki küpeste yapıp sonra da ona buna saldırmakla olmaz.

 

GELDİĞİMİZDE 58 PERSONEL VAR İDİ, 11 PERSONEL İLE BIRAKTIM:  

İşçi memur alımına gitmeyi biz de bilirdik. Ama belediyenin borcunu yükünü nasıl düşürebiliriz diye mücadele ettik. Basın toplantısında Sayın Başol şunları söylemiş: “30 Mart 2014 tarihi itibariyle belediyenin memurlarına 34 bin TL, işçisine 310 bin TL ve emekli tazminatı, sendika aidatları 475 bin TL olmak üzere toplam 819 bin TL borçla karşılaştıklarını dile getiren Başol 6 aylık dönemde memur, işçi maaşlarını düzenli ödedikleri gibi geriye dönük olarak emekli tazminatları ve sendika kesintisi borçlarına 263 bin 599 TL ödeme yaptıklarını ve bu borcu 555 bin 400 TL’ye düşürdük” Madem o kadar geçmiş hesapları araştırmaya meraklısın, o zaman 2004’te ben ne kadar borçla almışım, ne kadar personelle almışım, ona da bi- bakıver. (Bir trilyon altıyüzbin (1.6 milyon) idi, devlete olan resmi borçlarla beraber 4 trilyona yakındı). Ben, 2004’te göreve geldiğimde 29 ay eski tarihlerden maaş alacağı olan personeller vardı. Bugün bulduğunuz o hesapların, bizim iyi niyetli çalışmalarımızın sonucu olduğunu da araştırın. 1987’de İlk belediye kurulduğunda 118 personel olduğu belirtilir. Ben geldiğimde 58 idi. Biz bilmiyor muyduk ‘belki gelecekte oyunu alırız’ diye fazla personel almayı. Her geçen yıl belediyenin bu borçlarını indirdiğimizi, beldede siyasetle ilgilenen herkes görebilir. Unutulmasın ki, Zaten halkımız da bana güvendiği için 2 dönem beni başkan seçmedi mi?

 

AFET’TEN ALINAN PARA

“Başol 25 bin tl afet parasının nerede kullanıldığı belli değil” demiş. 2009’da yaşanan bir sel sonrası, Afet İşleri Müdürlüğünden zararımızın giderilmesi talebimiz olduğu doğrudur. Ama gelen 25 bin tl, sadece Sinitli Mahallemizde harcanacak diye şart ile verilmedi. Kullandığınız o ifadelerin tek sebebi olabilir, o da “Sinitli halkını aleyhimizde düşünmeye kışkırtmak”.. Belediye Başkanının, halkı kışkırtıcı beyanlar vermesinin suç olduğu unutulmamalıdır.

Biz, o gün istediğimiz ve aldığımız o parayı, belediye sınırları içinde, o günkü şartlarda ihtiyaç gördüğümüz yerlerde kullandık. Allah aşkına, 5 yıl önce (2009’da) belediyeye gelen paranın nerede harcanacağını, bizden 5 sene sonra gelecek kişilere mi soracaktık.

 

TAKDİRİ HALKIMIZA BIRAKIYORUM

‘Meclis üyesinden alış-veriş yapılmış” diyen Başol, yeterli araştırmayı yapmadan şahsımızı suçlamıştır. Bu konu, o zaman mahkemeye taşınmış ve sonuçta Mahkemeden de aleyhimizde bir karar çıkmamıştır. Zaten ilgili taraf olan (Belediye Meclis Üyesi-R.E) de bu yönde medyaya demeç vermiştir. Anlaşılacağı üzere, alış veriş konusu da art niyetli bir düşüncenin eseridir. Takdiri halkımıza bırakıyorum.Sayın Ergün medyaya demeç verip, Sever’i uyardım demiş. Kendisi Belediye Meclis Üyemiz idi. Uyarıda bulunduğu belgesi nerede acaba. O zamanlar bizden talep ettiği Başkan Vekilliğini vermiş olsaydık, (resmi sorun yaşayan) ve kendisine ait olan Petrol Ofisinin açılmasını onayladığında, daha büyük bir yolsuzluk olmayacak mıydı acaba?..

 

ORMANLI’DA HİÇ KİMSE,

BU TESİSİ KİMİN NASIL YAPTIĞINI BİLMİYOR

Belde halkımıza, bahsedilen haberlerdeki “hayırsever” kişi hakkında bilgi verilmemiş olması, Ormanlı’da çok çeşitli spekülatif dedikoduların ortaya atılmasına neden oldu. Bu dedikodulardan sadece biri şu şekilde ifade edilmektedir. Beldede İmam Hatip (B.Z) olan bir kişinin, yerel seçim öncesinde, bir vatandaşımıza (Ö.B): “Ormanlı’da 2.000 kişilik düğün salonu yapacağım, bir hoparlörünü de Yaşar Sever’in fırınının önüne koyacağım, bu tesisin açılışını da (yeni seçeceğimiz) B.Başol’a yaptıracağım” dediği şeklinde bilgilerimiz mevcuttur. Diğer bir dedikoduya göre, ismi gizli tutulan bu hayırsever kişinin Ankaralı olduğu belirtilmektedir. Ölmüş bir kızının adını yeni yapılacak tesiste yaşatmak için bu tesis yapılıyormuş!! Belediye Meclisinin bilgisi bile olmadan inşaatına başlanan bu tesisin adını diyelim ki bahsedilen kızın adı ile koydunuz, fakat bu adı o tesiste kaç sene taşıttırabileceksiniz ki, sonraki dönemin belediye meclisi bu ismi değiştirirse ne olacak.

 

BELEDİYENİN İNŞAATI,

HEM RUHSATSIZ VE HEM İHALESİZ:

Resmi kurumların işleri resmi olur. Beldede bir inşaat başladı ama inşaat alanında, bu inşaatı hangi mühendis yürütüyor - müteahhit hangi şartnameleri üslendi, bu konular hakkında hiçbir bilgi yok. Başkan Başol bu konuda yaptığı bir konuşmada “bana bu salonu kim yapacak diye soruyorlar, ne yapacaksınız ismini, Allah ile hayırsever arasına girmeyin, siz bunu neden merak ediyorsunuz ki yoksa bu hayırseverin yaptırdığı bu tesisin yapılmasına engel olmaya mı çalışacaksın” dediği belirtiliyor. Bir hayırseverin yol yaptığını, cami yaptığını, okul yaptığını, çeşme yaptığını gördük ama ilk defa bir hayırseverin spor salonu-düğün salonu yapmış olacağını göreceğiz beldemizde. Belediye sınırları içinde bir tesisin yapılabilmesi için, Belediye Meclisinden gerekli izinlerin alınmamış olduğu bilgisi de ayrı bir dedikodu konusu olmaktadır. Gerçekten, Belediye Meclisinden ilgili Karar alınmamış ise olağanüstü bir durum ile karşıya olunduğu bilinmelidir.  Bu inşaat Belediye Kanununa aykırıdır. Çünkü Belediyeye ait taşınmaz bir malın, alımı-satımı-tahsisine BELEDİYE MECLİSİ ruhsat-izin ve karar verir. Burada görülüyor ki Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımız da bir hata içinde. Bu durum, Meclisin Feshedilmesine bile neden olabilir. Beldemize gelecek bir hizmeti getirenlere, 10 yıllık hizmetlerimize teşekkür edilmese de biz teşekkür ederiz.  Bizi bir memurun zimmet suçu işlemesi nedeniyle rencide etmek isteyenleri, halkımızın vicdanına havale ediyorum. İnşaat yapılan alan, Belediyeye aittir. Devletin milletin malıdır. O alanlarda yapılacak inşaatlar, Devletin İhale Kanunlarına aykırı olarak yapılırsa bir suç işlenmiş olur. Amacımız, bu suçun işlenmeden bu hizmetin sağlanmasıdır”

 

(Haber Merkezi)