İnsanlarda görülen tularemi hastalığına ilk kez bir köpekte rastlanıldı. İnsan ve hayvan sağlığı uzmanları, şahit oldukları olay karşısında büyük şaşkınlık yaşadılar.

2003 yılında 14 kişi de tularemi hastalığının görüldüğü Kdz. Ereğli Bayat köyünde, bu kez sahipsiz bir av köpeğinin boyun bölgesinde bir kitle oluştu. Bayat Köyü Sağlık Ocağı görevlileri, köpekteki belirtileri fark edilen durumu Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şubesi Müdürü Özgür Sekreter'e anlattı. Kısa süreli bir karantinaya alınan köpeğin durumu hakkında Zonguldak İl Tarım Müdürlüğü Hayvan Sağlığı Şubesi veterinerlerine haber verildi. Köpeği inceleyen veteriner hekimler tarafından Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Patoloji laboratuvarı bilgilendirildi. Kemirgenlerin taşıdığı ve insanlarda görülen hastalığın daha önce hiçbir evcil hayvanda insanlar gibi belirti vermediği belirtilen laboratuvardan, evcil hayvanlarda görülmesinin mümkün olmadığı yönünde cevap geldi. Bölgede yaygın olarak tularemi hastalığının görüldüğünün belirtilmesi üzerine konuyu araştırma talebini kabul eden Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Patoloji laboratuvarı uzmanları, köpeğin yaralı bölgesinden numune alınmasını istedi. Alınan numunelerde az miktarda da olsa tularemi hastalığına yol açan bakterilere rastlanıldı. Sağlık uzmanlarını şaşırtan bu sonuç nedeniyle geniş çaplı araştırma başlatıldı.

Zonguldak İl Tarım Müdürvekili Osman Ünüvar, boynundaki kitle cerrahi operasyonla tamamen temizlenen köpeğin sağlık durumunun iyi olduğunu ifade etti. İlk kez bir köpekte gözlenen hastalıkla ilgili araştırma başlatıldığını belirten Osman Ünüvar, şöyle konuştu: "Bayat köyündeki bir köpekte şüphe üzerine alınan numuneler Etlik Laboratuvarı'na gönderildi. Numunelerde, düşük miktarda da olsa, tulerami hastalığına neden olan bakteriye rastlanıldı. Daha önce bir köpekte böyle bir hastalığa rastlanılmadığı için laboratuvar  ve ekiplerimiz araştırmalarına devam ediyorlar." 

Bölgede 2003 yılında 14, 2008 ve 2009 yıllarında üç insanda tularemi vakası görüldüğünü belirten Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şubesi Müdürü Özgür Sekreter, ilk kez bir köpekte tularemi vakası ile karşılaştıklarını söyledi. Köpekteki belirtiler üzerine Tarım İl Müdürlüğü'ne vakayı ihbar ettiklerini anlatan Sekreter, şöyle konuştu:  "Bayat köyündeki sağlık memuru arkadaşımız bir akşam üstü telefonla beni aradı. Sağlık ocağı çevrelerinde dolaşan bir köpeğin boyun bölgesinde şişlik olduğunu, insanlardaki tularemi vakalarında görülen belirtileri gözlemlediğini söyledi. Sabah tekrar görüştüğümüzde, boyun bölgesinde şişliğin kaybolduğunu, açık yaranın açıldığını ve içeri bir akıntı olduğunu söyledi. Hayvanları ilgilendiren bir boyut olduğu düşüncesiyle Zonguldak İl Tarım Müdürlüğü ile iletişime geçtik.  Hayvanın yara bölgesinden örnek aldılar. Laboratuvar sonuçları pozitif çıkmış. Tularemi tespit edilmiş. Küçük çaplı bir karantina başlatarak hayvanı kapalı bir yerde tuttuk. Veteriner arkadaşlar tarafından boyun kısmı temizlendi. Veterinerlerin verdiği tedavi doğrultusunda gerekli tedavi uygulandı."

  SU UYARISI 

Bayat köyünde 2003 yılında görülen tularemi hastalığına köy su şebekesinin yol açtığını belirten Sekreter, 2008-2009 yıllarında nadir de olsa gözüken hastalığın kaynağının köylünün kullandığı kaynak suları olduğunu ifade etti.

Bölgede insanlarda görülen hastalık ve ikaz sürecini Sekreter, şöyle anlattı: "2003 yılında bu vaka bölgemizde tespit edildi. Üniversite ile yaptığımız çalışmalarda 14 vatandaşın bu hastalığa yakalandığını belirledik. O zaman kaynak olarak su ile bulaşabileceğini öngördük. Bölgedeki su kaynağı yeniden yapıldı. Bu nedenle uzun süredir görmediğimiz bir hastalıktı. Son yıllarda Bayat köyü ve yakın köylerimizde tek tük vakalar çıkmaya başladı.Vatandaşların şebeke suları kirli olmamasına rağmen doğadaki kirli su kaynaklarını kullanmayı sürdürmelerinden kaynaklandığını düşünüyoruz."

Bu hastalığı tamamen bitirmenin şu an mümkün olmadığını anlatan Sekreter, sözlerini şöyle tamamladı: "Doğada bu hastalığı taşıyan hayvan gelir su kaynaklarına bulaştırır ve bunu klorlamadan içerseniz tekrar enfekte olma şansızlığına erişebilirsiniz. Sürekli biz vatandaşları uyarıyoruz. Temiz olduğu bilinmeyen, klorlanmayan sulardan içmemelerini istiyoruz. Kaynaklarımız, köylerde çok korunaklı değil. Özellikle Bayat köyünde dağlardan kendilerine göre farklı su kaynakları getirmişler. Ücretsiz olması, klorsuz olmasına rağmen sudan rahatsız oldukları halde böyle suları tercih ediyorlar."

Laboratuvarda görevli uzmanların bölgeye gelerek inceleme yapması bekleniyor.